"Asker uğurlamalarında gösteri kanunu uygulanmıyorsa, 1 Mayıs’ta da uygulanamaz.”
İstanbul’da 1 Mayıs 2008’de izinsiz kutlanan ve olayların çıktığı 1 Mayıs İşçi Bayramı’yla ilgili başlatılan soruşturmada karar altı yıl sonra çıktı. Soruşturmayı yürüten savcı Şenol Dağ, 30 şüpheli hakkında takipsizlik kararı verdi.
Vatan gazetesinden İlker Akgüngör'ün haberine göre, Kararda o gün Taksim ve civarında çok sayıda toplumsal olayın meydana geldiği, güvenlik güçlerine göstericilerin taş ve molotof atarak saldırıda bulundukları nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğu anlatıldı.
O kanun uygulanamaz
6 yıl sonra açıklanan kararda savcı Şenol Dağ, 1 Mayıs’ın dünya üzerinde birçok ülkede tatil olarak kabul edildiğini, bu tarihte tören ve kutlamalar yapıldığını vurguladı. Savcı kararının devamında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri yürüyüşleri kanunun amaç ve kapsamına da değinerek şu ifadelere yer verdi: “Bu durumda nasıl ki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları, asker uğurlamalarında, hacı kafilesi karşılamalarında, açık alanlarda toplu iftar yemeği verilmesinde, açık alanlarda düğün ve sünnet töreni yapılmasında, 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunu uygulanmıyorsa, dünya çapında kutlanan ve ülkemizde 2008 yılı Nisan ayında kabul edilip, 22 Nisan 2009 yılında kanun ile resmi tatil ilan edilen ‘1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün de 2911 sayılı kanun hükümlerinin uygulanamayacağı sabittir.”
‘Demokraside sınırlamalar gerekli değil’
Savcı kararında, 2008 yılında meydana gelen DİSK ve KESK isimli sendikaların 1 Mayıs kutlama taleplerinin valilik tarafından geri çevrilmesi ve bu sendika üyelerinin Taksim’e girmeye çalışırken polisler tarafından engellenmesi ve yine gösterilere valilikçe izin verilmemesi olayı üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuruda bulundukları ve AİHM’nin 27 Kasım 2012’de verdiği kararında hak ihlalleri tespit ettiği anlatıldı. Kararda şüphelilerin temsil ettikleri kitle örgütlerinin hak ve özgürlüklerini sağlamak için yasalar çerçevesinde hareket ettikleri ve yapılan sınırlamaların da demokratik bir toplumda gerekli olmadığı belirtildi.