'Yetmez ama evet' çizgisine de AKP'ye de teslim olmayacağız

~ 30.09.2014, Yeni Yaklaşımlar ~

Hukuk devleti ve mesleğin bağımsızlığını korumak için AKP iktidarına karşı direneceklerini vurgulayan Alaeddinoğlu, Gezi Direnişi’nde ön plana çıkan avukatlara Ankara Barosu’nun “yetmez ama evet” çizgisine kaydırılmasına karşı hep birlikte mücadele çağrısı yaptı

YILMAZ DEMİR

Türkiye’nin en önemli gündemi haline gelen HSYK seçim süreci devam ederken yargı alanında bir başka seçim de barolarda yaşanıyor. 18 Ekim’de Türkiye’nin tüm büyük barolarında seçim var. Genel Kurul öncesinde Ankara Barosu DSA Grubu Taban Hareketi’nin başkan adayı Fatih Deniz Alaeddinoğlu, sorularımızı yanıtladı. Hukuk devleti ilkeleri ve avukatlık mesleğinin bağımsızlığını korumak için AKP iktidarına karşı direneceklerini vurgulayan Av. Fatih Deniz Alaeddinoğlu, Gezi Direnişi’nde ön plana çıkan avukatlara Ankara Barosu’nun “yetmez ama evet” çizgisine kaydırılmasına karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı. Alaeddinoğlu hedeflerini şöyle belirledi:

DSA BÖLÜNMEDİ
İçinde yer almaktan onur duyduğumuz Demokratik Sol Avukatlar (DSA), Ankara Barosu’nun 40 yıllık tarihini iyi-kötü şekillendiren gruptur. Evrensel hukuk ilkelerinin ülkemizde kurumsallaşması için her dönemde mücadele eden DSA’nın önseçim ile belirlediği adaylar çoğunlukla Ankara Barosu’nun genel kurullarında seçilmekte, yürüttüğümüz mücadele kesintisiz sürdürülmeye çalışmaktaydı. DSA’ın uyguladığı önseçim sistemi, farklı sol grupların, anlayışların, çevrelerin demokratik ortamda yarışıp sağa karşı tüm kesimlerin desteğini alan bir liste hazırlamasına olanak sağlamaktaydı. Zaman içerisinde DSA’nın avukatlar içerisinde ağırlığının artması ve önseçim ile Ankara Barosu’nun yönetimin büyük ölçüde belirlenmeye başlanması dışarıda kalan sağ anlayışların DSA’nın ön seçimine müdahale girişimlerini de beraberinde getirdi.
DSA ön seçiminde bu yıl Ankara Barosu ve Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) AKP İktidarı ve egemen güçlere karşı sergilemeye çalıştığı duruşu hazmedemeyen kişi ve gruplar ile liberal soldaki anlayışlar, AKP’li avukatlarla işbirliği yaparak, DSA’nın iradesini kırmışlardır. Ön seçimde kırılan DSA’nın iradesini yeniden Ankara Barosu’na hâkim kılmak için taban hareketi doğdu.


ÖRTÜLÜ OPERASYON
Önseçim sonrasında, kendisini gerçek DSA mensubu olarak tanımlayan ve bir tepki koyma kararlılığında olan avukatlar birleşmiş, grubumuzun ve Ankara Barosu’nun geleceğine sahip çıkma kararlılığını ortaya koymuşlardır. Bunu yaparken kapsayıcı olmaya, sorunlara meslek odaklı bakmaya, ortak akıl yürütmeye ve özellikle genç meslektaşlarımızın karar alma süreçlerine etkin bir şekilde katılmaları için politikalar üretmeye çalışan “tabana dayalı” bir yapı oluşturma gayretindeyiz.
Sakınacak, saklayacak hiçbir ilişkisi ve siyasi iktidardan bir beklentisi bulunmayan isimlerden oluşan listemiz, Ankara Barosu’nun Gezi Direnişi’nde ön plana çıkan genç üyelerinin sesine odaklanan bir anlayış ile yeni bir ses, nefes getirmeye hazırlanmaktadır.


GÜÇLENEREK DİRENECEĞİZ
Biz DSA Taban Hareketi olarak yalnızca DSA’nın ilkelerine sahip çıkmayı hedeflemiyoruz, aynı zamanda DSA’yı yeni ve genç kadrolar ile buluşturmayı, kendisini demokrat, sosyal demokrat, sosyalist, kısaca solda tanımlamayan tüm kesimlerin anlayışını da yansıtabildiği yeni bir yapı kurmaya çalışıyoruz. Bu anlamda DSA Taban Hareketi, Ankara Barosu’nun olduğu kadar DSA’nın da geleceğidir. Sema Aksoy’ın başkanlığındaki Ankara Barosu, TBB yönetimi ile yakınlık ile suçlanmaktandır. Ankara Barosu’nun kendi tüzel kişiliği ve yıllara dayanan duruşu ile üst kuruluşu ile iyi ilişkiler geliştirilmesi doğal kabul edilmelidir ve biz böyle bir yakınlığın eleştiri konusu yapılmasını da anlayışla karşılamıyoruz.

SOLCU GÖRÜNÜMLÜ MÜTTEFİKLER
Yargının siyasi iktidarlar üzerinde Anayasa’daki kuvvetler ayrılığı kapsamındaki denetim yetkisi bugün oldukça zayıflamıştır. 12 Eylül 2010 tarihindeki referandum sonrası yargıyı vesayeti altına almaya çalışan AKP İktidarı’nın barolar üzerinde de aynı senaryoyu solcu görünümlü müttefikleri aracılığı ile uygulamak istemektedir. Son dönemde sık sık bahsedilen algı yönetimi ile AKP İktidarı karşısında suskun, pısırık bir Ankara Barosu yaratılmak istenmektedir. Biz üyelerimizin suskun, siyasi iktidarın gölgesinde, bölen ve ötekileştiren bir Ankara Barosu istemediğinden eminiz.

KATILIMCI YAPI
Üyelerimiz ile baromuz arasındaki bağı geliştirecek bir yönetim yapısı kurmayı hedefliyoruz. Baro ile üyeleri arasındaki aidiyet sorununu aşmak için öncelikle bize yakın-uzak tüm meslektaşlarımızın görüş, eleştiri ve önerilerine açık, şeffaf ve katılımcı bir yapı kuracağız. DSA Taban Hareketi’nin yöneteceği Ankara Barosu, tüm üyelerinin denetimine açık olacaktır. Eksiklikler hızla giderilerek, hem avukatların hem de ülkenin sorunlarına daha hızlı müdahil olacak bir yönetim anlayışı tesis edilecektir.
Biz üyelerimizden yalnızca hukuk devleti ve yargı bağımsızlığını korumak için bize destek olmalarını beklemiyoruz, bu mücadele aynı zamanda üyelerimizin mesleki hak ve sorumluluklarını da koruma mücadelesidir.


GENÇ AVUKATLARLA DİRENECEĞİZ
AKP iktidarı tarafından hazırlanan yeni Avukatlık Yasa Tasarısı, meslektaşlarımız için en güncel tehlikeyi barındırmaktadır. Yabancı avukatlık şirketlerinin tekelleşeceği, meslektaşlarımızın bu şirketlerde ucuz işgücü kapsamında çalışacağı bir düzen hedeflenmektedir. Bu tasarının açıkça avukat bağımsızlığını ortadan kaldırmaya, mesleğin statüsünü düşürmeye yönelik olduğunun bilincindeyiz. Taban Hareketi, söz konusu tasarıya benzer yasal girişimlerin yanı sıra avukat bağımsızlığını ortadan kaldıran patronun iradesine boyun eğdirmek isteyen bu düzene karşı genç avukatlardan alacağı güçle karşı koyacaktır. Uluslararası şirketlerde “ucuz işçi” pozisyonu biçilen genç meslektaşlarımızın öncelikle kendisine ait bir büroda çalışması için gerekli tedbirleri almaya ve teşvik etmeye çalışacağız. Genç avukatların icra ve içtihat yazılımlarını ücretsiz kullanabilmelerini sağlayacağız. Aidatlarda, meslek yaşına göre piramit sistemi getireceğiz ve kamu avukatlarının nakil ücretlerini kaldıracağız. CMK ve Adli Yardım’da genç avukatlara pozitif ayrımcılık uygulayacağız.

HALİT ÇELENK EĞİTİM MERKEZİ
Yalnızca genç avukatları değil tüm üyelerimizin yaşamını kolaylaştıracak, meslek hayatlarını destekleyecek projelere imza atmayı hedefliyoruz. İş alanlarını çeşitlendirmenin yanı sıra büro maliyetleri dolayısıyla sıkıntı yaşayan üyelerimize destek olmak için uzaktan sekreter hizmeti sunacağız, yabancı dil bilen meslektaşlarımızdan tercüme büromuzda, emeklerinin karşılığını vererek yararlanacağız.
Ankara Adliyesi’nin 5. katında Baro’ya ait birimleri avukatların kullanımına açarak, günlük yaşamlarını bir nebze olsun kolaylaştırmak istiyoruz. Necatibey Caddesi’ndeki binamızı meslek büyüğümüz ve yaşamı ile hepimize örnek olan Halit Çelenk adına Eğitim ve Kültür Merkezi olarak düzenleyeceğiz.
Özellikle Gezi Direnişi’nde ön plana çıkan Toplumsal Olaylara Müdahale Alt Kurulu’nun çalışmalarını geliştirerek sürdüreceğiz. Bu kurulu bağımsız hale getirerek, Ankara Barosu’nun toplumsal yaşama katkısını en üst düzeye çıkarmayı hedefliyoruz.”

 

http://www.birgun.net/news/view/yetmez-ama-evet-cizgisine-de-akpye-de-teslim-olmayacagiz/6355

Hits: 1076