Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, Yazar Serpil Güvenç ve Gazeteci Merdan Yanardağ, solda ortak mücadele kararını gazetemiz BirGün’e değerlendirdi
ÖMÜR ŞAHİN KEYİF - [email protected] - @omursahin
Solda ortak mücadele deklarasyonunda imzası olan isimler birleşik mücadeleyi BirGün’e değerlendirmeye devam ediyor. Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, Yazar Serpil Güvenç ve Gazeteci Merdan Yanardağ yan yana yürüme iradesi gösterilen sürecin emek ekseninden kopmadan, geniş kesimlere yayılabilmesinin önemini vurguladı.
Prof. Dr. Gamze Yücesan: ‘Yeni’ bir gelecek kurmak için...
“Hâkim cumhuriyet projesinin çöktüğü, yerine yenisinin belirmediği kaos günleri yaşıyoruz. Bu kaos günlerinde, sol/sosyalist siyasal partiler, gruplar ve bireyler devrimci sorumlulukla hareket ederek birlikte mücadele kararı aldı. Emekçi sınıflarla birlikte “yeni” bir gelecek kurmak için yan yana yürüme iradesini ortaya koydu. Kuşkusuz, bu çok önemli ama bu irade ancak sınıfla buluştukça, sokaklarda forumlarla ve mahallerde meclislerle görünür kılındıkça gerçek anlamına kavuşacak. Çağrımız emekten ve sınıftan yana herkese, memleket bahar olsun diye…
Merdan Yanardağ: Tarihsel bir hesaplaşmaya doğru...
Türkiye -çeşitli vesilerle ifade ettiğim ve yazdığım gibi- biz istesek de istemesek de, katılsak da katılmasak da bütün toplumu saracak tarihsel bir hesaplaşmaya doğru akıyor. Bütün toplum, geçen yüzyılın başında olduğu gibi, bir kez daha ve kendisini oluşturan tüm unsurlarıyla iki çağ arasındaki bir yüksek gerilim hattında salınıyor. Çünkü siyasal İslamcı hareket ülkeye el koymuş durumda. Türkiye hızla İslamcı faşist bir diktatörlüğe doğru sürükleniyor. Toplum 200 yıllık bir tarihsel derinliği olan yönünü değiştirmeye zorlanıyor. Ülkenin, zaten uzun süredir içi boşaltılan laik temeli bütünüyle imha ediliyor. Türkiye dinsel odaklı yeni bir ortalama almaya zorlanıyor, Neoliberal yağma politikaların yarattığı toplumsal yıkımın üzerine, tevekkül ve itaate dayanan yeni bir rejim konulmak isteniyor. Ülke ve toplum İslamcılığı yeni bir sermaye birikim modeli olarak kullanmak isteyen bu güçle yoluna devam edemez. Türkiye’nin geldiği tarihsel kavşak budur.
Diğer taraftan, Türkiye’de faşizan ve dinsel gericiliğe karşı büyük bir toplumsal dalga şekilleniyor. Toplum yarım kalan hesaplaşmayı tamamlamaya doğru akıyor. Gezi/Haziran İsyanı bu hesaplaşma girişiminin ilk dışavurumuydu. Bu gidişe devrimci bir girdi ve müdahale gerekiyor. İşte bu müdahaleyi sosyalist hareketin hiçbir öznesi tek başına gerçekleştirecek durumda değil. Bu nedenle odağında sosyalistlerin bulunduğu birleşik bir devrimci hareket, bir mücadele birliği ya da cephesi yaratmak yakıcı bir görev ve tarihsel sorumluluk olarak önümüzde duruyor.
İslamcı gericilik ve rejimin en büyük korkusu, insanlığın ilerici birikimine sahip çıkan cumhuriyetçi ve yurtsever geniş toplum kesimleriyle solun ve sosyalistlerin buluşmasıdır. Gezi eylemlerinde sokağa çıkan kitleler, fiilen bu buluşmayı gerçekleştirdiği için yeni egemen güçleri derinden sarstı. Değerli hocamız Prof. Dr. Korkut Boratav’ın dün BirGün’de belirttiği gibi, “Kemalizmin demokrat kanadıyla Kürt hareketinin laik kesimleri arasındaki büyük alanı da kapsayan etkili bir bütünleşme” gerekli. Sosyalist bir perspektifin yön verdiği böyle geniş bir cephe içinden geçtiğimiz bu tarihsel dönemecin ihtiyaçlarına yanıt verebilir. Böyle buluşmayı ise ancak liberalizm ve milliyetçilikle kirlenmemiş sosyalist güçler gerçekleştirebilir. Bu nedenle, odağında sosyalistlerin bulunduğu, ancak sosyasyalistlerle sınırlı olmayan birleşik ve geniş bir devrimci cephe kurmak boynumuzun borcudur. İşte 30 Ağustos ve 21 Eylül 2014’te ODTÜ Vişnelik Toplantıları’nda yapılan budur.
Sol Cephe ve Birleşik Muhalefet Hareketi gibi mücadele birliklerinin deneyimlerini de içeren Vişnelik İnisiyatifi, bu anlamda tarihsel bir adımdır. Ortak irade oluşturan sol ve sosyalist parti, grup, çevre ve kişilerin topluma, “Gericiliği ve Faşizmi Yeneceğiz” başlıklı güçlü bir çağrı yapması çok önemlidir.
Ancak; bu yürüyüşte, solu neredeyse tasfiye olmanın eşiğine getiren liberal, İslamcı ve dar/etnik milliyetçi çevrelerin eleştiri ve karşı söylemine aldırmadan, bu yöndeki baskıları kategorik bakımdan reddederek ilerlemek gerekiyor. Yeni siyaset dili ve devrimci eylem ancak böyle kurulabilir. Değilse, daha yolun başında tökezlemek kaçınılmazdır.
Serpil Güvenç: Emek eksenli ortak direniş
AKP iktidarı, ülkemizde emeği ve onun savunucularını ezip susturan ve sermaye sınıflarını güldüren, piyasacılığın, kuralsız ve sendikasız çalışmanın, işsizliğin adı olan yeni liberal politikaların mimarı olan 12 Eylül düzeninin çocuğu. Bu politikaları büyük bir kararlılık ve hızla sürdürmekte. Bölgede savaş ve saldırganlığın da temsilcisi olan ve her geçen gün biraz daha faşizme yönelen bu iktidar, Sünni İslamcı anlayışını topluma egemen kılmak için elinden geleni ardına koymuyor. Hepimizin, özellikle de gençlerin, kadınların, çocukların yaşamlarını ve geleceklerini karartmaya çalışıyor.
Vişnelik Toplantıları, Haziran Ayaklanmasının ışığında, AKP ve yerleştirmeye çalıştığı bu sömürü ve baskı düzenine karşı oluşturulmaya çalışılan emek eksenli, ortak bir direniş odağı. Oldukça geniş bir siyasi yelpazeyi içeren oluşumda, katılımcılar, siyasi duruşlarını ve ayrılık noktalarını koruyarak ama gündem dışı tutarak, ortak bir antifaşist mücadeleyi örgütlemeye çalışıyorlar. İlk imzacıları arasında bulunduğum SoL Cephe de benzer bir arayışın ürünüydü. Birleşik Muhalefet hareketinin de aynı kaygıları taşıdığını gözlemledim.Bütün bu girişimlerin Vişnelik Toplantıları çerçevesinde kurulmak istenen birliktelikte bir araya gelmesinin ve bir ortak mücadele hattının örülmesinin çok önemli ve değerli olduğunu düşünüyorum. Ülkenin dört bir yanında yükselenyerel direnişlerin güçlendirilmesi ve zulme uğrayan tüm kesimlerin birbirine omuz vermesi ancak böyle bir dayanışma ağının her gün biraz daha yaygınlaşmasıyla mümkündür. Bunu gerçekleştirebilirsek AKP iktidarını ve savunduğu düzeni alaşağı edebiliriz.”
İzmir’de forum!
28 Eylül Pazar günü saat 17.00’de İzmir, Narlıdere, Pir Sultan Abdal Parkı’nda solda ortak mücadele kapsamında bir forum gerçekleşecek. Foruma CHP Milletvekili Hüseyin Aygün, BirGün Gazetesi Yazarı Önder İşleyen ve Serpil Güvenç konuşmacı olarak katılacak.
Komünist Parti’den mesaj
30 Ağustos ve 21 Eylül’de Ankara’da yapılan toplantılara katılan ve birlikte mücadele deklarasyonunun imzacılarından olan Komünist Parti, “Solda yeni cephe oluşumunu selamlıyoruz” başlıklı bir açıklama yayımladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “2013 yılında AKP diktatörlüğünü sarsan halk hareketi, bir yandan da örgütsüz yığınların kalabalıklığı ile örgütlü solun darlığı arasındaki açıyı gözler önüne sermiştir. İlerici, devrimci güçlerin, işçi sınıfının öncü partisinin görevi kalabalıkların verdiği mesajdan esinlenerek, ama mutlaka kendi örgütlü politik birikimini esas alarak bu açıyı gidermektir... Yeni Cephe’nin ideolojik ve politik hattının her tür milliyetçiliği ve liberal bulaşıklığı dışlaması gerektiği açıktır. Haziran Direnişi’yle birlikte bir sol tez olmanın ötesine geçerek halkımıza mal olan kamucu, aydınlanmacı, yurtsever, özgürlükçü ilkeler temelinde bir mücadele cephesinin yaratılması ülkemizin biricik çıkış yoludur.”
http://www.birgun.net/news/view/mucadele-birligi-tarihsel/6150