İş kazası davalarında vahim tablo
~ 10.09.2014, Yeni Yaklaşımlar ~
İş kazası davalarında vahim tabloTürkiye'deki iş kazası davalarından tatmin edici sonuç alınamıyor. Avukat Yucak, “İşveren, ölenin ailesine kan parası verip davadan vazgeçmesini istiyor. Aile parayı alınca da savcı ve hakimin kafasında vaka hafifliyor” dedi.
Mecidiyeköy'de yapılan rezidans inşaatındaki asansör kazası geçmiş yıllarda yaşanan önemli iş kazalarını gündeme getirdi. Bu kazaların en önemli ortak özelliğinin, sorumlu kişi ve kurumların tespitinde yaşanan zorluk olması dikkat çekti. Geçmiş yıllarda gündemi meşgul eden önemli birçok iş kazası davasında tatmin edici sonucun bu nedenle alınamadığı belirtildi. İş kazaları davalarında ya gerçek sorumluların yargı önüne getirilemediği ya da suçlulara yeterli cezaların verilemediği ifade edildi.
Birlikte Umut Derneği, Türkiye’deki iş kazalarını yakından takip ediyor. Dernekte 40’a yakın avukat iş kazalarında yakınlarını kaybeden ailelerle birlikte çalışıyor. Dernek avukatlarından Erbay Yucak, iş kazalarını ‘iş cinayetleri’ olarak adlandırıyor. Türkiye’de iş kazalarına yönelik farkındalığın 2008’deki Davutpaşa'da patlaması sonrasında başladığına dikkat çeken Yucak, “21 işçinin hayatını kaybettiği olay milat oldu. Bu olaydan sonra ölen işçilerin ailelerinin hak arayışı çabaları arttı” şeklinde konuştu. Yucak, iş kazası davalarında tüm sorumluların yargılanamadığının altını çizerek, “Olaylarda ‘Sonuca kimin davranışı etki ediyor’ diye bakılıyor. Oysa o vakadaki eksiklilerin bütünün yargılanması lazım. Kanunun tarif ettiği sorumluluğu yetine getirmemiş kimler varsa yargılanmalı” dedi.
AVUKAT TUTUMU DEĞİŞMELİ
İş kazalarında bazı mağdur ailelerin haklarını savunma konusunda bilgi eksiği olduğuna değinen Yucak şöyle devam etti: “Ailelerin davalarına sahip çıkmamasına neden olan işveren ve avukat zihniyetinin tutumu. Kamuoyunda ‘kan parası’ olarak bilinen ücreti veren işveren, ailelerden davasından vazgeçmesini istiyor. Aileler tazminatın da ceza davasını takip edip şikayetçi olmalarının da yasal hakkı olmasını bilmeli. Avukatlar da meselenin bu tarafının üstüne gitmiyor. Avukat tutumu değişmeli. Aileler bu ikileme düşmemeli.”
YAKLAŞIM SORUNLU
Yucak, iş kazalarında hakim ve savcıların tutumlarına da dikkat çekti. Yucak “İşverenler, gayriahlaki şekilde şikayetçi olmaktan vazgeçiren bir ibranameyi ailelere imzalatıyor. Aile parayı alınca, savcı ve hakimin kafasında vaka hafifliyor. Ancak bu, suçun niteliğini değiştirmemeli. Aile parayı alsa bile ceza davasında şikayetçi olmaya devam edebilir. Ceza davaları kamu davasıdır. Para tazminat konusudur” diye konuştu.
BİLİRKİŞİ RAPORU BEKLENİYOR
Soma'da 301 madencinin hayatını kaybettiği faciayla ilgili ölen madencilerden İsmail Değirmen'in ailesi 393 bin liralık tazminat davası açtı. Ön bilirkişi raporunda, ocaktaki karbonmonoksit gazı seviyesinin sensörlerin en üst sınırı olan 500 PPM’e defalarca çıktığı ortaya çıktı. Ancak 30 Ağustos 2014'te tamamlanması gereken bilirkişi raporunun açıklanması ikinci kez ertelendi. Son süre 17 Eylül. Soruşturmada, şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ve Genel Müdürü Ramazan Doğru’nun da aralarında olduğu 8 kişi, ‘taksirle birden fazla insanın ölümüne sebebiyet vermek’ suçlamasıyla tutuklu olarak yargılanıyor.
SOMA İÇİN 225 DAVA
Manisa Barosu, mağdur aileleri savunmak için 168 avukat görevlendirdi. Şimdiye kadar 225 tazminat davası açıldığı bilgisini veren Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız, tazminat davasına katılan herkesin ceza davasına da katılacağını söyledi. Balkız, “Ailelerin ceza davasına katılmasını takip ediyoruz. Tazminat davası açan 168 aile ceza davasına da katılacak. 17 Temmuz'da bilirkişi keşfi için rapor bekleniyor. 17 Eylül'e kadar bekleme süresi var” dedi.
Bayram Otel Danıştay’da
Van’da 9 Kasım 2011’deki depremde yıkılan Bayram Otel’de gazeteciler Cem Emir ve Sabahattin Yılmaz’ın da aralarında olduğu 24 kişi can verdi. Van Valisi ve AFAD yetkililerinin yargılanması itirazını Yargıtay işleme koymadı. Anayasa Mahkemesi avukatlar lehine karar verdi. İçişleri Bakanı yetkililer için soruşturma izni vermedi. Dosya Danıştay'da bekliyor. Cem Emir'in kız kardeşi Sinem Emir, “Avukatlar tazminat için bizi aradı. Ceza ile ilgileniyor-duk. Tüm sorumlu-ların yargılanmasını istedik” dedi.
Güllük’te izin krizi
Muğla’nın Milas ilçesinde 17 Haziran 2013’te AKFEN’in işlettiği atık su terfi istasyonunda, gaz ölçümlerinin yapılmaması ve 50 TL’lik gaz maskeleri olmaması sonucu 7 işçi hayatını kaybetmişti. Güllük Belediyesi ve yetkililerinin yargılanmasına kaymakamlık izin verdi. Avukatlar, kazada Çalışma Bakanlığı’nın da sorumlu olduğunu belirterek itiraz etti.
Davutpaşa'da gerekçe bekleniyor
İstanbul Davutpaşa’da 2008’de kaçak maytap atölyesindeki patlamada 21 kişi yaşamını yitirmişti. Davada gerekçeli karar bekleniyor. Zeytinburnu Belediye Başkanı ve Çalışma ve Sosyal İl Müdürlüğü ceza almayarak beraat etti.Ruhsatı veren işletmeyi onaylayan kurumların ceza almaması temyize taşındı.
OSTİM DE BAKANLIK DA SORUMLU
Ankara’da 3 Şubat 2011 'de Ostim ve İvedik'te meydana gelen patlamalarda 20 kişi hayatını kaybetti. Davada iş verenlerin ve denetim sorumluluğu altına giren Çalışma Bakanlığı ile Enerji Piyasası Denetleme Kurulu’nun da sorumlu olması için avukatlar itiraz etti.
CİHAN ACAR - BUGÜN GAZETESİ
http://gundem.bugun.com.tr/is-kazasinda-vahim-tablo-haberi/1250399
Hits: 1027