DSA Taban Hareketi Kimdir? Projeleri Nelerdir? Başkan Adayı Av. Fatih Deniz Alaeddinoğlu ile Röportaj

~ 08.09.2014, Yeni Yaklaşımlar ~

Yeşim TURAN : Demokratik Sol Avukatlar Grubu (DSAG) Ankara Barosu bağlamında ne ifade ediyor?

Av. Fatih Deniz Alaeddinoğlu; DSAG, Ankara Barosu’nun yaklaşık 40 yıllık geçmişine damga vuran ve Ankara Barosu’nda insan hakları, demokrasi, eşit ve anayasal yurttaşlık, hukuk devleti ilkelerinin savunucusu olarak mücadele veren avukatlar grubudur. DSAG, Ankara Barosu için vazgeçilmez, yokluğu ağır sonuçlar doğuracak bir oluşumdur.

 

Yeşim TURAN : DSAG önseçiminde neler oldu?

Av. Fatih Deniz Alaeddinoğlu; DSAG önseçiminde bu yıl Ankara Barosu ve TBB’nin siyasi iktidar ve egemen güçlere karşı dik ve kararlı duruşundan hiç hazzetmeyen ve bu tavrın karşısında yer alan kişi ve grupların işbirliği ve bunların da ötesinde DSAG’nin bir kütüğü olmamasından  istifade eden grup dışı iktidar yanlısı güçlerin birlikte hareketi, sonucu DSAG’nin iradesi fesada uğratılmıştır. Bu ortaya çıkan çarpık ve yönlendirilmiş iradeye bir cevap verme gereği doğmuş; DSAG tabanı tarafından “susmama” kararı alınmıştır.

 

Yeşim TURAN : Bize Taban Hareketi’nin bir tanımını yapar mısınız?

 Av. Fatih Deniz Alaeddinoğlu; Belirttiğimiz ön seçim sürecinden sonra, kendisini gerçek DSAG mensubu olarak tanımlayan ve bir tepki koyma kararlılığında olan avukatlar birleşmiş, grubumuzun ve Ankara Barosu’nun geleceğine sahip çıkma kararlılığını ortaya koymuşlardır. Bunu yaparken mümkün olduğunca kapsayıcı olmaya ve meslek odaklı sorunlara bakmaya, ortak akıl yürütmeye ve özellikle genç meslektaşlarımızın karar alma süreçlerine etkin bir şekilde katılmaları için politikalar üretmeye, çalışan “tabana dayalı” bir yapıdır.

 

Yeşim TURAN : Ankara Barosu’nun mevcut yönetimi ve TBB Başkanı ile Taban Hareketi arasındaki ilişkiler hakkında neler söyleyebilirsiniz? Av. Sema Aksoy’a haksızlık yapıldığını düşünüyor musunuz?

Av. Fatih Deniz Alaeddinoğlu;   Ankara Barosu’nun, geçmiş dönemlerinde uzun süre TBB ile ilişkilerinde bir soğukluk yaşadığını hepimiz iyi hatırlıyoruz. Son dönem ilişkilerin olağan düzeye ulaşmış olması, bazı meslektaşlarımızda TBB ile Ankara Barosu’nun arasında fazla yakınlık kurulduğu düşüncesi yaratmıştır. Ancak TBB hepimizin üst kuruluşu olması nedeni ile zaten bizim dışımızda bir yapı değildir. Diğer yandan Ankara Barosu’nun ayrı bir tüzel kişiliği ve yıllara dayanan kendine özgü bir duruşu her daim olmuştur. Mevcut başkanımız Sema Aksoy’un göreve başlar başlamaz “Gezi Direnişi”ni gündeminde bulması, ardından Yönetim Kurulu üyelerinin bir kısmının istifaları ile boşalan yerlere Baroda Birlik Grubu’ndan yedek üyelerin atanması, Berkin Elvan’ın ölümü ile yaşanan yoğun gündem, AOÇ’nin imara açılması karşısındaki kararlı tavrı ve facebook/twitter’ın kapanması ile ilgili açılan davalar göz önüne alındığında ve bütün bunların 1 yıl gibi kısa bir sürede yaşanıldığı düşünüldüğünde, sayın başkanımıza acımasız eleştiriler yöneltilmesini doğru bulmuyoruz. Ancak bu koşuşturma içerisinde adliye koridorlarının ve genç meslektaşlarımızın sorunlarının ihmal edildiğini, baro organları arasında eşgüdümün sağlanamadığını söylemeliyim.

 

Yeşim TURAN : Taban Hareketi’nin yaklaşan Baro Genel Kurulu’nda şansını nasıl görüyorsunuz?

Av. Fatih Deniz Alaeddinoğlu;   Taban Hareketi; 2014 Genel Kurulu’nda seçimi kazanmaya en yakın gruptur, sakınacak, saklayacak hiçbir ilişkisi ve siyasi iktidardan bir beklentisi bulunmamaktadır. Tabanın ve koridorun sesi olan DSA Taban Hareketi genç ve dinamik yapısı ile Ankara Barosu’na yeni bir ses, nefes getirmeye hazırdır.

 

Ankara Barosu Avukatlarının size oy vermesi için önemli gördüğünüz birkaç neden sayar mısınız?

Av. Fatih Deniz Alaeddinoğlu;   Ankara Barosu avukatlarının bugün için bizce en önemli sorunlarından biri baronun her konuda yanında olduğunu hissedememesi, bu aidiyeti yaşayamamasıdır. Bunu aşmak için öncelikle bize yakın-uzak tüm meslektaşlarımızın  görüş, eleştiri ve önerilerine açık, şeffaf ve katılımcı bir yönetim sergileyeceğimizi ve bu yönetimin her zaman denetime açık olacağını vadediyoruz. Ankara Barosu avukatlarının suskun, siyasi iktidarın güdümünde, bölen ve ötekileştiren baro anlayışında olmadıklarını biliyoruz. Bizim yönetimimizin hukukun üstünlüğünü savunma konusunda kararlı ve dik duruşunu meslektaşlarımızın tercihlerini etkileyeceğini düşünüyoruz.

 

Yeşim TURAN : Ankara Barosu’nun başkan adayı Av. Fatih Deniz Alaeddinoğlu olarak kendinizden söz eder misiniz? Adaylık süreciniz nasıl gelişti?

 Av. Fatih Deniz Alaeddinoğlu;  1966 Ankara doğumlu Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, 26 yıllık serbest avukatım. Meslek yaşamım boyunca haktan, emekten, ezilenden yana tavrımı koydum. 26 yılın tamamı adliye koridorlarında bilfiil avukatlık yaparak geçti. DSAG önseçimlerinde çıkan dürüst oyun ilkesine aykırı sonuç üzerine, çare arayan ve kendilerini tabandaki demokratik sol avukatlar olarak tanımlayan onlarca küçük grubun bir araya gelerek ortaya koyduğu çalışma süreci ve hareketi oluşturan bileşenlerin ismim üzerinde uzlaşması sonucunda Ankara Barosu başkanlığına aday olmanın sorumluluğu verildi. Bu süreçte başka çok değerli isimlerin de adaylıkları gündeme gelmesine rağmen, Taban Hareketi’nin tercihi benim ismim üzerinde yoğunlaştı.

 

Yeşim TURAN : Türkiye’de yargı sisteminin işleyişi ve bu sistemde avukatın konumu hakkında ne düşünüyorsunuz? TBB’nin avukatlık mesleği ve barolarla ilgili çalışmaları konusunda ne düşünüyorsunuz?

 Av. Fatih Deniz Alaeddinoğlu;  Avukat, Türkiye’deki yargı sisteminin kurucu unsurudur. Ancak avukatlar siyasi iktidarlar tarafından yargı mekanizmasından dışlanmaya, yok sayılmaya çalışılmıştır. Avukatın olmadığı bir yargılamanın, yargılama sayılamayacağı gerçeği her dönemde göz ardı edilmiş, avukatlar gibi, özgür ve eleştirel bakan bir kesimin konuşması istenmemiştir. Avukat bugün için yargılamada istenilen yere ve konuma sahip değildir. TBB, özellikle son dönemde aldığı kararlarla, mesleğin ve avukatın itibarını yükselten çalışmalara imza atmakla beraber bu çalışmaların yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. TBB’nin özellikle genç meslektaşlarımız için çözüm önerileri geliştirmesi gerekmektedir.

Yeşim TURAN : Yeni Avukatlık Kanunun tasarısı ve avukatlık sınavı konusundaki görüşleriniz nedir?   Av. Fatih Deniz Alaeddinoğlu;  Yeni Avukatlık Yasa Tasarısı son derece sakıncalı hükümler ihtiva etmektedir. Bunların dışında yabancı avukatlık şirketleri ve avukatların işçi avukatlar olarak sınıflandırılmasına yönelik düzenlemeler gelmektedir. Genç meslektaşlarımızın ucuz iş gücü olarak kullanılmasını öngören ve bunu sistemleştiren tasarı, öncelikle avukatın bağımsızlığını ortadan kaldırmaya yöneliktir. Siyasi iktidarın bilinçli olarak 100’ün üzerinde hukuk fakültesi açmış olması ve bu eğitimin büyük kısmının derinlikten uzak ve sadece para odaklı yapılmasının meslektaş adaylarımızın ve doğrudan mesleğimizin statüsünü ve kalitesini düşürmeye yönelik olduğunun bilincindeyiz. Bu nedenle avukatlık stajına kabul ve mesleğe kabul sınavlarının objektif ölçütlerle yapılması halinde,  olması gerektiğini onaylıyoruz. Ancak hukuk eğitimi görmüş binlerce genç arkadaşımızın da avukatlığın yanı sıra hakim, savcı, noter personeli, adli personel vb. şekilde mutlaka istihdam edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Yeşim TURAN : Genç meslektaşlarınızın ve özellikle kendilerini işçi olarak tanımlayan avukatların sorunları hakkında düşünceleriniz nedir? Bu konulara ilişkin bir projeniz var mı?
Av. Fatih Deniz Alaeddinoğlu;  İşçi avukat tanımının avukatın bağımsızlığını, işi ret hakkını engelleyici bir kavram olduğunu düşünüyorum. İşçi varsa patron da vardır ve biz patron avukat kavramını da eşitlik ve bağımsızlık ilkemize aykırı buluyoruz. Ancak uygulamada, emekleri sömürülen binlerce işçi avukat olduğunu da biliyoruz. Her bir genç meslektaşımızın öncelikle kendisine ait bir büroda çalışması için gerekli tedbirleri almaya ve teşvik etmeye çalışacağız. İkinci olarak avukat ortaklıklarında yeni düzenlemeler yapmak üzere, bu ortaklıklara vergisel avantajlar sağlamayı ve ortaklığı oluşturan tüm avukatların hissedar tablosunda yer alması için gerekli çalışmaları yapmayı düşünüyoruz.

Yeşim TURAN : Ankara Barosu’nda başkan seçilmeniz halinde ilk olarak yapacaklarınız ve projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Av. Fatih Deniz Alaeddinoğlu;
 - Seçilmemiz halinde ilk olarak DSA’nın bir seçmen kütüğüne kavuşturulması için çalışmalarımızı başlatacağız.
-  Kurulları liyakat esasına göre demokratik yöntemlerle çalıştıracağız.
- Avukatın iş alanlarını arttırmaya yönelik çalışmalar yapacağız.
- Toplumsal Olaylara Müdahale Alt Kurulu’nu bağımsız bir kurul haline getireceğiz.
- Ülkede özellikle son dönemlerdeki kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet artışı göz önünde bulundurularak kadın hakları ve çocuk hakları merkezleri daha etkin bir şekilde çalışmaya devam edecektir.
- Her türlü ayrımcılıkla mücadele için çalışmalar yapacağız.
- Adliyenin 5.katında bulunan, baroya ait birimleri avukatlara açacağız.
- Diğer meslek örgütleri ile daha yakın ilişkiler kuracağız.
- Adli Bilimler Enstitüsü kuracağız.
- Baro Tercüme Merkezi kuracağız.
- Genç meslektaşlarımıza icra ve içtihat programını ücretsiz sunacağız.
- Uzaktan sekreter hizmeti vereceğiz.
- Mesleğe ilk adımda danışman avukat sistemini kuracağız.
- CMK ve Adli Yardım’da genç avukatlara pozitif ayrımcılık uygulanacak.
- Necatibey Caddesi’ndeki baromuza tahsis edilen binayı meslek büyüğümüz Av. Halit Çelenk Eğitim ve Kültür Merkezi olarak düzenleyeceğiz
.- Aidatlarda, meslek yaşına göre piramit sistemini getireceğiz ve kamu avukatlarının nakil ücretlerini kaldıracağız.

- Genç avukatların iş çevreleri ile buluşmasını sağlayacak etkinlikler düzenleyeceğiz.


Değerli meslektaşlarımız projelerimizi daha yakından takip etmek, incelemek, öneri ve eleştirilerde bulunmak isterlerse bize www.dsatabanhareketi.org internet adresinden de ulaşabilirler.

Projelerinizi paylaştığınız ve bizleri Taban Hareketi hakkında bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederiz.

 

Yeşim TURAN

Hits: 1661