Kartal Adliyesi'nde görülen duruşma sırasında adliyenin bütün girişleri kapatıldı. Ana giriş kapısı ise bariyerlerle çevrildi. Dava avukatları, duruşma salonuna sadece isimleri varsa alınırken, avukatlar kimlik gösterme mecburiyetine tutuldu. Duruşmaya gelen Berkin Elvan'ın annesi de polis tarafından arandı.
POLİS: CİNSİYETİNİ BİLE ÖYLE KONUŞ!
ANF'nin adliyedeki muhabiri duruşmaya basın mensuplarının girişinin engellendiğini söyledi. Gülsuyu'nda çetelerin saldırısında başından yaralanan Gökhan Aktaş'ın kardeşi Yusuf Aktaş, aile bireyleriyle birlikte duruşma salonuna girmek isterken sivil polis saldırısına maruz kaldı. Kardeş Fatma Aktaş dahil bir çok kadını darp eden polisler Yusuf Aktaş'ı gözaltına aldı. Yusuf Aktaş, abisini görebilmek için zorunlu askerliğini yaptığı Hakkari'den izin alarak gelmişti. Fatma Aktaş, polisin cinsiyetçi saldırısına maruz kaldığını belirterek kendisine "Hayvan cinsiyetini bil öyle konuş" diye hakaret edildiğini söyledi. Fatma Aktaş, her gün kadın cinayetlerinin yaşandığı bir ülkede "başka bir şey beklenemezdi" diyerek tepkisini ortaya koydu.
Bu arada çete üyelerinden biri olduğu iddia edilen bir kişinin, güvenlik güçlerinin engeline takılmadan duruşma salonuna alınması dikkat çekti. Gün ortasında avukatlar duruşma salonunda çıkarken de polis saldırısına maruz kaldı.
POLİS YETKİLİSİ AVUKATA SALDIRDI
Baro temsilcisi olarak duruşmaya gelen Avukat Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Ömer Kavili, polis saldırısında yere düştü, sağ kolu kanadı. Kavili, yüzüne yumruk atarak düşmesine neden olan polisin Güvenlik Şube Müdürlüğü'nden sorumlu il emniyet müdür yardımcılığına Mehmet Suat Ekinci olduğunu söyledi.
Duruşma ardından adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklaması öncesi Hasan Ferit Gedik'in annesi Nuray Gedik, "Çeteciler utanmadan bugün başın sağ olsun anne dediler. Daha sonra da bize terörist diyerek saldırdılar" dedi.
Polisin saldırgan tutumunu kınayan anne Gedik, arbede sırasında kopan çantasını göstererek, "Çeteleri koruyan polisin avukatlara saldırı sırasında araya girdim, çantamı koparttılar, biri belime vurdu" diye ekledi. Anne gedik, alandaki kitleyi 15 Eylül günü yeniden duruşmayı izlemeye çağırdı.
Daha sonra konuşma yapan Halkın Hukuk Bürosu'ndan avukat Günay Dağ, geçen duruşmada polisle mahkemenin çeteleri koruyan tavrına bu duruşmada tanık olduklarını belirterek, avukatların içeri alınmadığını, girmek isteyen avukatların polis tarafından tartaklandığını söyledi.
ÇETELER BU CÜRETİ POLİS VE AKP HÜKÜMETİNDEN ALIYOR
Mahkemenin avukatların görüşünü dahi almadan mahkemeyi kapalı yapmak istediğini belirten Dağ, bu mahkemede yine bir aşama kaydedilmediğini, sadece kimlik tespiti yapılabildiğini aktardı.
Geçen ilk duruşmada milletvekillerine saldıran çetelerin, bu kez mağdur yakınları ve avukatlarına saldırdığını belirten Dağ, "Bizlere terörist diyerek, saldırgan bir tutum takındılar. Bu cüreti nereden aldıklarını biliyoruz. Bu cüreti kendilerini koruyan polis ve mahkeme heyetinden alıyor" dedi.
Dağ, duruşma sonrası da polislerin meslektaşlarına saldırdığını belirtirken Hasan Ferit Gedik'in katillerinin sadece bu çetelerden ibaret olmadığını, "bu çetelerin başında polis ve AKP hükümetinin bulunduğunu" söyledi. Dağ, avukatları olarak tüm kararlılıkla bu davanın peşini bırakmayacaklarını söyledi.
GÜVENLİK DEĞİL, GÜVENLİKSİZLİK ŞUBESİ
Mahkemeye Baro'dan gözlemci olarak katılan ve polis yetkilisi tarafından darp edilen Ömer Kavili, duruşma salonundaki fiziki koşulların berbat olduğunu belirtti. Kavili'nin konuştuğu sırada dağ dirseğinin halen kanadığı gözlendi.
Bu koşulların düzeltilmesi için mahkeme öncesi heyetle görüşmek istediklerini ancak avukatların içeri alınmadığına dikkat çeken Kavili, salonun küçüklüğüne işaret ederek "Avukatların savunma yapmasını bırakın, nefes alması bile imkansızdı" diye belirtti.
Kavili, polis yetkilisi Suat Ekinci'nin ağzına yumruk atarak yere düşürüldüğünü belirterek, "Bunlar güvenlik şubesi değil, bunlar güvenliksizlik şubesidir" dedi.
Ekinci, Temmuz ayı sonunda mahkemeye sevk edilen 49 polisin “Gözaltı süremiz doldu” diyerek eylem yaptığı sırada, Hâkim İslam Çiçek’in odasında başlayıp adliye koridorlarına taşan ve ‘Kaç İsmail kaç’ krizi olarak bilinen tartışmaya da konu olmuştu.
http://www.firatnews.com/news/guncel/gulsuyu-cetesi-davasinda-ust-duzey-saldiri.htm
