(İleri - Hukuk) Yeni başlayan yılı hukuksuzluk yılı olarak tanımlayan Baro, yeni adli yılda da hukuk ve demokrasi mücadelesi vermeye hazır olduklarını vurguladı. “Hukuksuzluk yolunda yürüyenler çıkmaz bir sokaktadırlar ve yolun sonu yakındır!” diyen Baro adli yıl, içinde hukukun üstünlüğü ve egemenliği, bağımsız, tarafsız, adil bir yargı, hukuka ve yargıya saygı varsa adil bir yıl olabilir ve bir anlam taşıyabilir dedi.
Anayasanın ve hukukun hiçe sayıldığı vurgusunu yapan Baro tek adamlık ve sivil dikta özlemini uygulamalı olarak ortaya koyan bir siyasi iktidarın hukuk sistemini yap boz tahtası gibi allak bullak ettiğini ve adli yılın yeni hukuksuzluklara gebe olduğunu belitti. Açıklamada salon kutlamaları ve kokteyllerle kutlanacak bir yıl yerine kesintisiz ve kararlı bir hukuk mücadelesi yürütülmelidir dendi.
AVUKATLAR VE BAROLAR ASLA BOYUN EĞMEYECEK
İstanbul Barosu yeni adli yıl için yaptığı açıklamada ayrıca avukatlar ve barolar olarak asla boyun eğmeyeceklerinin, biat etmeyeceklerinin, bedeli ne olursa olsun hukuku, hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını savunacaklarını, hak ve özgürlükleri korumaya, sivil dikta ve despotizm özlemlerine karşı durmaya, Cumhuriyeti, ulusal bütünlüğü, demokratik, laik sosyal, üniter hukuk devletine sahip çıkacaklarına dair söz verdi.
Adli sistemin ayakta kalan yegane direniş mevziisi avukatlar ve onun örgütlü gücü barolaradır diyen İstanbul Barosu hakim ve savcılara da şu şekilde seslendi: “Bu vesileyle namuslu, vicdanlı, Cumhuriyetin hukukuna bağlı tüm hakim ve savcılara bir kez daha sesleniyoruz. İktidarın veya bir başka karanlık gücün değil, Cumhuriyetin hakimi ve savcısı olun, güce biat etmeyin, boyun eğmeyin ve direnin. Bu sizin ülkenize, halkınıza, çocuklarınıza ve tarihe olan namus ve vicdan borcunuzdur. Bugünler gelip geçecek, bu dönemde hukuksuzluklarda dahli olanlar hukuka hesap verecektir. Hukuktan, tarihin yargısından ve vicdanlarınızdan kaçamazsınız. Bu hukuksuzluk ortamında hiç kimsenin hukuk güvenliği yoktur. Hukuk güvenliğini sağlamakla görevli hakim ve savcıların, hangi amaç ve saiklerle olursa olsun bu güvenliği bizzat tehdit ve yok etmesi affedilemez bir durumdur ve bedeli ağırdır.”
