Toplum vicdanını yaralayan çok sayıda davada avukatlık yapmış Ömer Kavili, bir davada hâkimi reddettiği gerekçesiyle bir yıl dokuz ay hapis cezası aldı. Kavili ile bu kararın arka planını konuştuk.
Ömer Kavili’ye 1 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Ömer Kavili, bu davanın neden açıldığını şöyle anlattı:
“Bir okul müdürünün yargılandığı davada sanığın iddianameyi kötüye kullanmak suçundan değil resmi evrakta sahtecilik suçundan yargılanması gerektiğini savunmuştum. Ancak yargıç dava boyunca sanığı korurcasına tavır sergiledi, hata üstüne hata yapmasına rağmen itirazlarımızı dikkate almadı. Sonrasında ben konuşurken yargıç ve savcı fısıldaşmaya başladı. Bunun yasak olduğunu hatırlatmam üzerine sözümü keserek savcı kendi sözünü yazdırmaya başladı. Ardından sanık avukatına bile söz vermeden karar yazdırdılar. En sonunda tarafsız olmadıklarını ve bu yüzden onları reddettiğimi söyledim. Bağırmaya başladılar, mübaşire ‘Avukatı salondan atın’ dediler. Yapamayacaklarımı söyleyince polis çağırdılar. Ben de ‘Değil polisle, orduyla bile beni çıkaramazsınız, yasalara aykırıdır’ diyerek salonu kendim terk ettim. Ben salonu terk ettikten sonra tutanaklarla oynayarak ‘Bu davada hâkimlik yapamazsınız’ sözüm yerine ‘Hâkimlik yapamazsınız’ yazmışlar.”
‘YARALAMANIN CEZASI DAHA AZ’
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği 1 yıl 9 aylık ceza, işte bu tutanaktan kaynaklanıyor. Mahkemeye göre Kavili ‘Hâkimlik yapamazsınız’ diyerek hakaret etmiş. Oysa Kavili, tarafsız olmayan bir hâkimi reddetmek için tarafsızlığını ve o davada hâkimlik yapamayacağını sözlü olarak belirtmenin zorunlu olduğunu hatırlatıyor. Kavili’ye göre bu kararla avukatların gözü korkutulmak isteniyor: “Şu anda hâkimin reddi talebi reddedildiği zaman avukatlara 5 bin lira para cezası veriliyor. Bu ceza yetmemiş olacak ki, şimdi de 1 yıl 9 aylık hapis cezasıyla avukatları korkutmak istiyorlar. Avukatları bıçakla yaralayanlara bu kadar hapis cezası verilmiyor!”
KAVİLİ’YE KARŞI ÖNYARGI VAR
Ömer Kavili, cezalandırılmasının bir diğer nedeninin de bugüne kadar birçok mahkemede hâkimlere hukuk dersi vermesi. “Hatalarını, kasıtlarını, çapsızlıklarını kendilerine belgelettiriyorum” diyor Kavili. Bu nedenle hâkimler arasında bir şöhret edinmiş. Hâkimler, internet forumlarında “Bu avukatın davasına girmek istemiyoruz” diye iletiler yayınlıyorlar. Bu nedenle hâkimlerin önyargılarıyla karşılaşıyor. Örneğin bu davada, DGM (Devlet Güvenlik Mahkemesi) kökenli başkan İbrahim Balık’ın, böyle bir hakkı bulunmamasına rağmen UYAP’tan kendisiyle ilgili bütün soruşturma ve kovuşturma dosyalarını talep ettiğini ve bunları dosyaya eklediğini anlatıyor Ömer Kavili: “Balık’a DGM’den gelen alışkanlıklarını bir kenara bırakmasını söyledim ancak faydası olmadı. Zaten DGM’den gelmiş, Türk-İslam sentezci yargıçlar ne yaparsa yapsın terfi alıyorlar.”
YARGITAY’DAN UMUDU YOK
Kavili, şimdi kararı temyiz edecek ve Yargıtay’ın kararını bekleyecek. Ancak Kavili’nin Yargıtay’dan da umudu yok: “Orada da bana karşı bir kızgınlık olduğunu düşünüyorum. Dedikodu inanılmaz boyutlarda. ‘Sen misin benim meslektaşlarıma kök söktüren’ diyip ceza verebilirler”. Kavili’nin cezasının onaylanması hem 1 yıl 9 ay boyunca hapis yatması, hem de 1 yıl 9 ay boyunca meslekten ihraç edilmesi anlamına gelecek. Yargının içinde bulunduğu durum nedeniyle Kavili’ye ancak bol şans dileyebiliyorum. “Öyle kuru kuru şans dileyerek işin içinden sıyrılamazsın. Hapise girersem karanfilli sigara getireceğine söz ver” diyor. Bir yandan gülüşürken, diğer yandan “Ya gerçekten karar onanırsa” diye endişelenmeden edemiyorum.