Bir garip fakirlik davası
                    
                        ~ 30.06.2014,  Yeni Yaklaşımlar ~
                    
                    
 
İstanbul'da asgari ücrete çalıştığı işyerinden ayrıldıktan sonra  sigortasız çalıştırılıp mesailerinin ödenmediğini belirterek iş  mahkemesine dava açan Salifa Aydın maddi durumunun yeterli olmadığını  belirterek İstanbul Adli Yardım Bürosundan avukat talep etti. Büronun  onayıylada dava açması için kendisine avukat atandı. Ancak mahkeme,  yıllardır asgari ücrete sigortasız çalışan ve muhtarlıktan aldığı  "fakirlik" belgesine rağmen Aydın'ın maddi durumunun iyi olmadığını  ispatlayamadığını belirterek talebi kabul etmedi.
 
Pendik'te bir plastik sanayi şirketinde 10 yıl boyunca asgari ücrete  sigortasız çalıştırılıp mesaisinin ödenmediğini belirten iki çocuk  annesi Salifa Aydın, iş mahkemesine başvurdu. Maddi durumu yeterli  olmadığı için de İstanbul Adli Yardım Bürosundan avukat talebinde  bulundu. Büroda 28 Ağustos 2013 tarihli yetkilendirme yazısı ile Aydın  adına iş alacağı davası açması için İstanbul Barosundan avukat Bilge Can  Sarıbaş'ı  görevlendirdi. Avukat Sarıbaş'ta görevlendirme sonunda Aydın  için dava açtı. Ancak 13. İş Mahkemesi  geçtiğimiz günlerde adli yardım  talebini Aydın'ın maddi durumunun belli olmadığını gerekçe göstererek  reddetti.
 
"Açlık sınırının altında maaş alan nasıl fakir olmaz?"
 
Ancak bu karara itiraz eden Salifa Aydın'ın baro tarafından atanan  avukatı Bilgecan Sarıbaş, Aydın'ın kendisi ve ailesinin geçimini önemli  ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip  giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğunu  belirterek"Müvekkilim biri lise, diğeri de üniversite öğrencisi olan iki  çocuk annesidir. Asgari ücret olan 846 TL maaşla özel bir şirkette  çaycılık yapmakta olup, eşi de yine ona benzer bir işte asgari ücretle  çalışmaktadır. Yani karı-koca maaşlarını birleştirdiklerinde evlerine  aylık 1.692 TL girmektedir.  Ev kiraları 450 TL olup, su ve elektrik  faturaları da ayrı ayrı aylık 50 ile 70 TL arası değişmektedir.  Isınmak  için ise aylık yaklaşık 10 torba kömür kullandıklarını varsayarsak  bunun maliyeti de 180-200 TL arasıdır. Aylık zorunlu giderleri  maaşlarından çıkardığımız zaman, ellerinde 942 TL kalmaktadır.  Müvekkilim Salifa Aydın’ın HMK’da düzenlenen adli yardım kurumundan  yararlanmak için fazla mı zengin olup olmadığının tespiti için bu kalan  942 TL ile ne yiyebilip, ne içebileceklerinin hesaplanması  gerekmektedir. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu ve Memur- Sen  ’nin “Dört Kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması” analizini göz önüne  alırsak 2014 yılı Mart ayı itibariyle bu rakam 1.126,19 TL olup, bu da  açlık sınırıdır ki, müvekkilim ve ailesinin zorunlu giderlerinden sonra  ellerinde kalan 942 TL’yi fark atarak geçmiş bulunmaktadır.   HMK Md 334  de düzenlenen adli yardım talebi şartı olan “kendisinin ve ailesinin  geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin..” cümlesindeki  “düşürmeksizin” ibaresini göz önüne alırsak kanun koyucu adli yardım  kurumunu düzenlerken “insaflı” davranmış, sadece açlık sınırının altında  olan kimselere değil de “geçimi zor” olan insanlara da bu hakkı  tanımıştır.  Adli yardım talebi değerlendirilirken, müvekkilimin neden  dava açmak zorunda olduğunun da göz önünde bulundurulması gerekmektedir.  Muhtarlıktan aldığımız "fakirlik" belgesine rağmen müvekkilimin maddi  durumunu gösteren bir belge istenmesi gariptir.  Müvekkilim 10 yıl  boyunca bir gün sigortalarının ödeneceği yalanına inandırılıp, tam  anlamıyla sömürülmüşlerdir. Bu nedenle mahkemenin aldığı karar iptal  edilmelidir" diye itirazda bulundu.
 
Şimdi mahkemenin vereceği karar merakla bekleniyor.
gazetevatan
                                
                
                
                
                
                
                
                    Hits: 1156