Biz hukukçular cübbelerimizi iktidar karşısında iliklemek için değil, önce hesap ver demek için giyiyoruz. Topluma hesap vermeyenlerin, meşru olmayacağını bir kez daha hatırlatmaktayız
Cübbelerimizi iktidar karşısında iliklemek için giymiyoruz…
Danıştay’ın kuruluşunun 146. yılında yaşananlar siyasi iktidarın hukuka ve demokrasiye olan nefretini bir kez daha göstermiştir. Başbakan’ın Barolar Birliği başkanının konuşmasına yaptığı müdahale, sadece kişisel rahatsızlık olarak geçiştirilemez. Başbakan’ın yaptığı müdahale rahatsızlıktan öte hukuksuzluğun, adaletsizliğin ete kemiğe bürünmüş halidir.
İktidarda olduğu yıllar boyunca işlediği anayasal ve yasal suçlardan dolayı; hesap vermesi gereken AKP’den tek adamlı ya da tek adamsız bir demokrasi beklentisi hayaldir. Anayasa ve yasalar yurttaşlar tarafından ihlal edildiğinde, yaptırımları ve yurttaşın aklanma süreci açıktır. Ancak Anayasa ve yasalar siyasi iktidar, bizzahiti yürütme ve başbakan tarafından ihlal edildiğinde sonrasına hukuksal bir sorun değil; meşruluğunu yitirmiş bir devlet yönetimi bırakmaktadır.
AKP iktidarıyla normalleşmiş bir Türkiye’nin imkansız olduğu görülmelidir. Böyle bir tabloyla ülkemiz cumhurbaşkanlığı seçimlerine gitmektedir. Ülkemizin geleceği konusunda başta hukukçular olmak üzere tüm toplumun bir yol ayrımına yaklaştığı bir kez daha anlaşılmalıdır.
Biz hukukçular cübbelerimizi iktidar karşısında iliklemek için değil, önce hesap ver demek için giyiyoruz. Topluma hesap vermeyenlerin, meşru olmayacağını bir kez daha hatırlatmaktayız.
Adalet İçin Hukukçular olarak, tüm hukukçuları başbakanın yaptığı saldırıya karşı tepki göstermeye, AKP iktidarının şimdiye kadar yaptığı bütün suçların hesabını sormak için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.
Adalet İçin Hukukçular
