Eğer avukatlar yargının diğer sac ayakları gibi büyük oranda teslim alınmış olsaydı bugün halkımızın hak arama özgürlüğünden söz edemezdik. Bundan sonraki süreçte de bu mücadele son derece önemlidir ve işçi avukatlar bu mücadelenin en kararlı parçalarından biridir.
İki hafta önce 26-27 Nisan 2014 tarihinde 48 Baronun katılımıyla Denizli Barosu’nun ev sahipliğini yaptığı III. Genç Avukatlar Kurultayı düzenlendi. Kurultay’da alınan kararlara ilişkin Sonuç Bildirgesi ise geçtiğimiz hafta TBB sitesinde yayınlandı. Sonuç Bildirgesi’ne bakıldığında yargının sacayaklarından olan avukatlık mesleğinin, hukuk fakültesinde öğrenci olmaya hak kazanılmasından avukatlık mesleğinin yapılmasına kadar mevcut sorunlarının genç avukatlarca tartışıldığı, çözüm üretilmeye çalışıldğı gözleniyor. Avukatlık Yasa Tasarısı’yla tekrar gündeme gelen avukatlık mesleğindeki deformasyon ve Kurultay üzerine İşçi Avukatlat Yönerge Takip Merkezi adına Genç Avukatlar Kurultayı’na katılan Av. Onur Güneş, Av. Işıl Batmaz ve Av. Ali Haydar Gül ile konuştuk.
- Geçtiğimiz haftalarda Denizli'de Genç Avukatlar Kurultayı düzenlendi. Kurultay’a ait Sonuç Bildirgesi’ni okuduğumuzda katılımcıların iki temel başlık hakkında önerge verdiği görülüyor. İlki “İşçi Avukatlar Yönerge Takip Merkezi”nin yerelleştirilip yaygınlaştırılması için tavsiye niteliğinde karar alınması, ikincisi Avukatlık Kanun Tasarısı’na oluşturulan çalıştaylarda alınan kararların yansıtılması ve takibi. Katlımcılar olarak Kurultay’a katılanların bu başlılar hakkındaki fikirlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Av. Ali Haydar Gül: Kurultay’a gittiğimizde katılımcı çokluğunun yanı sıra katılanların yaşanan mesleki sorunların farkında olan dinamik bir kadrodan oluştuğunu gördük. Kurultay’a gitmeden önce katılımcıların genç ancak işveren avukatların düşüncelerine yatkın olan meslektaşlarımızdan olmasını beklerken özellikle ilk gün çalıştay masaları kurulduğunda genç avukatların işverenlerin düşüncelerini benimsememenin ötesinde mesleğin onuruna sahip çıkan ve avukatların bağımsızlığı ilkesi çerçevesinde işçi avukatların haklarını savunan meslektaşlarımız olduklarını gördük.
Av. Onur Güneş: Kurultay’a katılan genç avukatlar kendi mesleklerine olduğu kadar, kendi meslek örgütlerinin ve ülkelerinin sorunlarına da vakıf ve çözüm önerileri getirebilecek nitelikteydiler. Bu durum bugünün işçi avukatlarının ve genç avukatlarının mesleğimizin teminatı olduğunun en açık göstergesiydi.
- Sonuç bildirgesine bakıldığında İşçi Avukatlar Yönerge Takip Merkezleri’nin her ilde yaygınlaştırılması kararı alındığı görülüyor. İstanbul'da kurmuş olduğunuz İşçi Avukatlar grubuna ait Yönerge Takip Merkezi (YTM) adına Ekim ayında TBB tarafından kabul edilen yönergeyle ilgili olarak çalışmalar yaptığınızı biliyoruz. Sonuç bildirgesinde Yönerge Takip Merkezleri’nin yaygınlaştırılarak İşçi Avukatlar’ın mücadelesinin kabul edildiği ve sorunların aşılması yönünde İstanbul'da çalışmanın öncülük edeceği gözleniyor. Kurultay’da YTM'ye bakış nasıldı?
Av. Onur Güneş: Aslında İşçi Avukatlar çalışması Yönerge veya YTM ile başlamadı. Üç yıla yakın süredir arkadaşlarımız Yönerge’nin çıkması için çok ciddi gayret sarfettiler ve bu yönerge onların yaptığı çalışma neticesinde şekillendi. YTM'nin görevi de İşçi Avukatlar’ın bu kazanımını korumak ve hayata geçirmek olmalıydı. Biz de bu düşünceyle YTM’yi öncelikle İstanbul merkezli olarak kurduk. Büyük yerel barolarla Yönerge’nin hayat geçmesiyle ilgili olarak heyetler kurup görüşmeler yaptık. Bünyemizde bir çok komisyon kurarak Yönerge’nin ekindeki tip sözleşmenin hukuk bürolarında uygulanıp uygulanmadığına dair etkili çalışmalar yaptık. Hem Yönerge’yle sahip olunan haklarımızı tanıtıcı hem de mücadelemizi etkinleştiren çalışmalarda bulunduk. Bugün YTM’nin birçok yerel baroya bağlı meslektaşlarımız tarafından kendi yerelliklerinde kurulmak istenmesinin en önemli sebebi de bugüne kadar yaptığımız çalışmalardır.
Av. Işıl Batmaz: Zaten Sonuç Bildirgesi'ne yansıyan kararın alınmasının sebebi de, çalıştay masasındaki meslektaşlarımıza İşçi Avukatlar olarak gerçeleştirdiğimiz bu çalışmaları aktardığımızda onların da Yönerge’ye ve Yönerge’nin getirdiği tip sözleşmeye sahip çıkılması iradesine sahip olmalarıdır. Böylelikle YTM’nin yaygınlaşrılması gerektiği yönünde karar aldılar.
- Geçtiğimiz hafta Yönerge’ye yönelik çalışmalarınızın dışında olarak Kurultay’da da üzerinde durulan yeni Avukatlık Kanun Tasarısı ile ilgili olarak bir açıklama yaptınız. Yeni Avukatlık Yasa Tasarısı neleri öngörüyor? Siz nasıl bakıyorsunuz?
Av. Işıl Batmaz: Yeni kanun tasarısında avukatların kendi adına iş takibinin yasaklanması, avukatlara ödenecek ücretin net asgari ücretin iki katından az olmaması, uzatılan staj süresi, şirketleşme, yabancı hukuk bürolarına daha çok alan açılarak TBB'ye bağlı olmaması gibi düzenlemeler yer alıyor. Bu düzenlemelerin hepsi avukatlık mesleğinin daha fazla piyasalaşması ve işçi avukatların daha ağır sömürüye maruz kalması anlamına geliyor. Yönerge’nin kabulüyle işçi avukatların statüsünü iyileştirmeye doğru yönelmişken yasa tasarısının kanunlaşması durumu Yönerge öncesinden de daha geriye görürecektir. Bu nedenle yaptığımız açıklamada tasarının bu haliyle çözümden öte mesleki deformasyonu arttıcağını belirttik.
Av. Ali Haydar Gül: Kanun tasarısı avukatlık mesleğine karşı ferman niteliğinde bir saldırıdır. Bu kanun tasarısı 3000 yıllık geçmişi olan avukatlık mesleğinin tarihin çeşitli dönemlerinde edindiği hakların yok hükmünde sayılmasına neden olacaktır. Yani mesleki olarak taşeronlamaya sebep olacaktır. Zira bu kanun tasarısı ile yapılan saldırı mesleğin başlangıç dönemi olan staj dönemine kadar ve hatta fakültelere kadar uzanmakta ve mesleğin bağımsızlığı ilkesinin ilk zihinlerde yok olmasına neden olmaktadır. Bu biçimde oluşturulacak avukat profili mesleğin, bir hakkın tespit ve tescili görevine yabancı ve şirketleşmiş zihniyete sahip avukatların meydana çıkmasına neden olacaktır ki bu durum avukatlık mesleğinin varoluş temellerinin yok olması demektir.
Av. Onur Güneş: Kurultay’da çok net bir tavır geliştirildi, bu tavır mesleğimize yapılan saldırının tam karşısındadır. Dolayısıyla işçi avukatlar ve genç avukatların verecekleri mücadele bu kanun tasarısının yasalaşmasının önündeki en büyük engeldir. İşçi Avukatlar YTM de yaptığı açıklamada bu taslağı mesleğin ölüm belgesi olarak nitelemiş ve baroları, hukuk kurumlarını, avukatları ayağa kalkmaya, bu saldırıya birlikte dur demeye davet etmiştir. Bu kanun tasarısının yasalaşmaması hem mesleki hem de tarihssel bir sorumluluk olarak omuzlarımızda durmaktadır.
- Sonuç Bildirgesi’nde Barolarda genç avukatların temsili sorununa da değinilmiş. Genç avukatların barolardaki varlığı, etkisi ne kadardır? Temsilleri konusunda yaşanan önemli sorunlar nelerdir?
Av. Ali Haydar Gül: İşçi Avukatlar YTM olarak vermiş olduğumuz mücadele temel olarak meslek örgütümüz olan barolar aracılığıyla çözülecektir. Ancak halihazırda gerek genç avukatların gerekse işçi avukatların barolarda aktif rol alması hem kanunen hem de barolardaki algı dinazorlaşması nedeniyle mümkün olmamaktadır. Bu bağlamda ilk olarak barolar nezdinde genç ve işçi avukatları temsil edecek Gençlik Meclisleri’nin kurulması Gençlik Meclisi’nden en az bir üyenin Baro Yönetim Kurulu’nda yer alması gerekmektedir. Ancak bu temsil kabiliyeti tüm barolar nezdinde farklılık arzetmektedir. Örneğin yerel barolardaki genç avukatlar aynı baroya bağlı işveren avukatların yanlarında çalışmakta ve hak arama hürriyetleri tıpkı çalışma hürriyetlerinde olduğu gibi işveren avukatlar tarafından kısıtlanmakta olup bu durum genç avukatların barolar nezdindeki temsiliyetinin de önüne geçmektedir. Genç avukatların tüm barolar nezdindeki ortak temsil problemi ise yönetim kurulu üyeliği için beş yıllık mesleki kıdem şartının olmasıdır. Zira meslek profiline baktığımız zaman beş yıllık mesleki kıdeme sahip avukatlar çoğunlukla işveren avukat olup işçi avukatların sorunlarına vakıf olmayan veya bu sorunları önemsemeyen bir profille mesleği icra etmektedirler. Bu bağlamda ilk olarak yapılması gereken yönetim kurulu üyeliği için bir kanuni şart olan beş yıllık kıdem şartının kaldırılmasıdır. Nitekim Genç Avukatlar Kurultayı’nda da bu sorun önemle ele alınmış ve söz konusu beş yıllık kıdem şartının kaldırılması için TBB'ye alternatif kanun maddesi sunulması ve TBB aracılığıyla arzu edilen bu maddenin meclise sunulması karar altına alınmıştır.
- Kurultay’da çalışma komisyonları oluşturulduğunu gördük. Mesleğe yönelik saldırılar ve mesleğin itibarına ilişkin sorunlar komisyonunda geçtiğimiz yıl İstanbul Adliyesi’nde yapılan müdahaleden, Avukatların mesleklerini icra etmesi nedeniyle gözaltına alınması ve tutuklanmalarından bahsedildiği görülüyor. Söz konusu 12 yıllık AKP iktidarının yasaya, avukatlık mesleğine müdahalesi sizce ne yöndedir?
Av. Işıl Batmaz: Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Kurultay’da yoğun olarak meslektaşlarımız tarafından tartışılacak olan konunun mesleki hayatta yaşadığımız sorunlar olacağını düşünürken, doğrudan meslek onurumuza karşı yapılan saldırıların gündem haline getirilmesi ve bu saldırılara karşı gerek TBB'nin gerekse yerel baro yönetimlerinin saldırıya uğrayan avukatların daha fazla arkasında olması gerektiğine dair görüşün genç avukatlar arasındaki baskın görüş olması mutluluk verici bir durumdu. Neticede genç avukatların meslek onurumuza ilişkin saldırılara karşı mücadelesi mesleki sorunların çözümüne dair mücadelesinden daha az önemli değil.
Av. Onur Güneş: 12 yıllık AKP iktidarı, bir bütün olarak yargıya saldırdı ve yargının tüm sac ayaklarını niteliksizleştirmeye ve halk nazarında güvenilirliğini zedelemeye çalıştı. Bunu büyük oranda başardı da fakat avukatlar bu saldırıya karşı ciddi bir direnişin hala ülkemizdeki en önemli temsilcilerinden. Yargının, hukukun ve adaletin onuru bugün avukatların bu alanlarda verdiği mücadele ile bir anlam kazanıyor. Çağlayan’da ve diğer duyulmamış birçok alanda avukatlara yapılan saldırının nedeni de verdiğimiz bu mücadeledir. Eğer avukatlar yargının diğer sacayakları gibi büyük oranda teslim alınmış olsaydı bugün halkımızın hak arama özgürlüğünden söz edemezdik. Bundan sonraki süreçte de bu mücadele son derece önemlidir ve İşçi Avukatlar bu mücadelenin en kararlı parçalarından biridir.
Verdiğiniz bilgiler için öncelikle teşekkür ediyorum. Açıkça söylemeliyim ki, Genç Avukatlar Kurultayı’nda tartışılan konular ve katılımcıların avukatlık mesleğine ve meslek onuruna sahip çıkmak, hukuki deformasyonu engelemek yönündeki ortak iradesi ve buna yönelik tavrı tüm meslektaşlarımız açısından sanıyorum ki umut verici olacaktır.
Genç Avukatlar Kurultay'nın sonuç bildirgesi metni için bakınız.
http://www.barobirlik.org.tr/dosyalar/duyurular/20140708_sonucbildirgesi.pdf
İşçi Avukatların Yeni Avukatlık Kanunu Tasarısı'na ilişkin basınaçıklamasının metni için bakınız.
http://on.fb.me/Qx4Lju
Işıl Yener
http://adaletvesosyalizm.org/genc-avukatlar-haklari-icin-ayakta