Radikal.com.tr - Pazartesi günü A Haber ’de yayınlanan bir programda eski HSYK Tetkik Hakimi Yıldırım Şimşek’e ait olduğu iddia edilen harddisk, CD ve çeşitli belgelerin ele geçirildiği belirtilmişti. İddiaya göre Şimşek, bu malzemeleri yaktırmak için Ankara ’da bir köye gönderiyordu ve bu şekilde ele geçirilmişti. Eski HSYK hakimi, hakkındaki iddialardan sonra basın açıklaması yaptı.
Şimşek, yaptığı açıklamada halen Adana İdare Mahkemesi üyesi olduğunu belirterek, basında yer alan gerçek dışı olduğunu söylediği iddialara zorunlu olarak açıklama yapmak ihtiyacı hissettiğini belirtti. Hakim Şimşek, açıklamasında “ne şekilde elde edildiğini bilmediğim adımın yazılı olduğu davetiye kartı, eşimin ÖSYM belgesi, bazı aldığım şeylere ait faturalar gibi kişisel verilerim ile bana ait olmayan CD, hard disk vb. eşyalardan bahsedilerek, şahsıma yönelik algı oluşturulmaya çalışılmaktadır” diyor. Şimşek, çocuğuna ait olduğu iddia edilen ‘Alamut Kalesi’ çiziminin de algı oluşturma operasyonunun parçası haline getirildiği ifade ederek, açıklamasının devamında şunları söylüyor:
* Bu mizansen o kadar ileri götürülmüştür ki, “Alamut Kalesi” yazılı bir resimde, bu algı oluşturma operasyonunun parçası olarak kullanılmıştır. İfade etmeliyim ki, bu resim benim ve eşim tarafından çizilmediği gibi, henüz ilkokul 1. Sınıf öğrencisi olan ve el yazısı ile yazmayı öğrenen çocuğum tarafından çizilerek yazılması da mümkün değildir. Haberde belirtilen şekilde tarafımdan yakılmış ya da yakılmaya çalışılan bir eşya da yoktur. Kaldı ki, yukarda belirtilen şahsıma ait şeyleri yakmamı gerektirecek bir sebep de yoktur.
* Söz konusu haber içeriğinde yer alan iddia ve ithamların tamamı gerçek dışı olup, hem şahsımın hem de daha önce görev yaptığım kurumun yıpratılmasına yöneliktir. Şahsımın ne yargıdaki ne de yargı dışında hiçbir yapılanma ile alakası bulunmamaktadır. Şahsım için ifade edilen paralel yapıyla ilişkili gösterme çabasının kişilik haklarıma saldırı ve suç isnadı niteliği taşıdığı da açıktır.
* Ayrıca, HSYK kanununda yapılan değişiklik ile HSYK’daki görevimin kanunen sona ermesi üzerine, HSYK 1. Dairesi tarafından yapılan atamaya karşı kullandığım kanuni hakkım olan itiraz dilekçemde belirttiğim çocuğumun sağlık mazereti ile ilgili hususun, HSYK tarafından gündeme dahi alınmamışken haberi yapan basın mensuplarınca nasıl elde edildiği ya da kimler tarafından paylaşıldığı beni hayrette bıraktığı gibi, alaycı bir şekilde ifade edilmesi de son derece üzmüştür. Bazı kişisel verilerim kullanılarak, şahsım hakkında yapılan algı oluşturmaya yönelik gerçek dışı yayınlara karşı her türlü yasal hakkımı kullanacağımı belirtmek isterim.”
rad,kal