AHMET ÇINAR-İZMİR - 19. İzmir Kitap Fuarı’nın son gününde İzmirli okurlarıyla buluşan Merdan Yanardağ, “Türkiye Neden Feda Edildi?” başlıklı bir konferans verdi. Yoğun bir ilgiyle karşılanan Yanardağ’ın konferansını yüzlerce İzmirli izledi. Muğla Cezaevi’ndeyken yayınlanan “Türkiye Neden Feda Edildi?” adlı kitabıyla aynı adı taşıyan konferansta, cumhuriyetin bir karşı devrimle nasıl tasfiye edildiğini anlatan Yanardağ, seçim sonuçları ve yeni MİT yasası gibi güncel konulara da değindi.
AYIBIN FOTOĞRAFI
Kısa bir süre önce seçimlerin yapıldığını ve AKP’nin birinci parti olarak çıktığını anımsatan Yanardağ, “Ortalıkta bir karamsarlık ve yenilgi duygusu var. Resmi sonuçlar açıklanmadan Başbakan yolsuzluk yaptığı iddia edilen bakanları ve çocuklarıyla balkon konuşması yaptı, bir fotoğraf verdi. O fotoğraf bence Türkiye’nin nereye gittiğinin özeti gibiydi. Yolsuzluğun, kurdukları yağma düzeninin, bu sömürü ve zulüm rejiminin toplum tarafından onaylandığı iddia edilen bir fotoğraftı. Bir ayıbın fotoğrafıydı. Ama üzerinde çok ciddi şekilde durulması gereken bir fotoğraftı” dedi.
HERKESİN BİLDİĞİ CİNAYET
Türkiye’nin soğuk savaş döneminde feda edilmeye başlandığını vurgulayan Yanardağ, şunları söyledi: “1950’lerde Türkiye’nin NATO’ya girişiyle başlayan bir süreçti bu. Marquez’in Kırmızı Pazartesi romanında bir cinayet anlatılır. Herkesin işleneceğini bildiği ama işlenmesini istemediği bir cinayettir. Herkes bu cinayeti engellemeye çalışır ama hiç kimse engelleyemez. Cinayetin kimler tarafından, nasıl işleneceği bilinir. Hatta bu cinayetin işlenmesine pek çok kişi istemeden katkıda bulunur. Türkiye’nin, bu cumhuriyetin kurucu kuvvetleri tarafından feda edildiğini düşünüyorum. Gözümüzün önünde hep beraber işleneceğini bildiğimiz bir cinayete tanıklık ettik. Türkiye’deki 100 yıllık gerici, emperyalizmle işbirliği yapan, siyasallaşmış dinciliğin herkesin gözü önünde işlediği cinayete pek çok kişi ya katkıda bulundu, ya destek verdi, ya sessiz kaldı ya da bir şey olmaz diye aymazlık içine girdi. Şimdi geçmiş olsun.”
TSK’NİN VEBALİ BÜYÜK
Cumhuriyeti tasfiye den güçlerden birinin de TSK olduğunu kaydeden Yanardağ, “1950’de Türkiye’nin NATO’ya girmesini savunan ve sağlayanlar, yine cumhuriyeti kuranların bir kanadıdır. Demokrat Parti’dir, Celal Bayar’dır, Menderes’tir. Ama 2. Dünya Savaşı’nda son derece yanlış bir politika izleyerek Türk-Sovyet dostluğuna ihanet eden CHP iktidarının da günahı en az Demokrat Parti kadardır. Eğer 2. Dünya Savaşı’nda bir sinsi, sinik bir politika izleyerek Nazilerle işbirliği yapılmasaydı, 1922’de Mustafa Kemal ve Lenin arasında imzalanan Türk-Sovyet dostluk anlaşmasına ihanet edilmeseydi, kimse Türkiye’yi NATO’ya sokamazdı. NATO’ya girilmesinden itibaren TSK, bir NATO gücü haline gelmeye başladı. 1954’te de Seferberlik Tetkik Kurulu oluşturuldu. Seferberlik Tetkik Kurulu, kontrgerilladır, derin devlettir. Yani bugün bize bir tertiple yüklemeye çalıştıkları ve Ergenekon diye adlandırdıkları asıl derin devlet, Özal’ın, Demirel’in ve Tayyip Erdoğan’ın mirasçısı olmakla övündüğü Demokrat Parti ve Menderes iktidarı tarafından oluşturulmuştur. Bütçesi Pentagon tarafından karşılanan ve TSK’yi kendi ülkesinin işgal eden bir orduya dönüştüren operasyonu başlatan hamledir. O tarihten sonra NATO kolejlerinden mezun olmayan, NATO’da görev yapmayan hiçbir subayı general yapmadılar. 12 Mart darbesinde sol Kemalistleri, cumhuriyetin değerlerine bağlı, solla ilişkili, insanlığın ilerici birikimlerini içselleştirmiş kesimleri tasfiye ettiler; 12 Eylül’de ise bu tasfiyeyi tamamladılar. 12 Eylül cezaevlerinde bir tek İslamcı yoktur. Bugün darbecilere karşı demokrasi mücadelesi verdiğini iddia eden Tayyip Erdoğanlar, Abdullah Güller, Bülent Arınçlar hiçbiri tutuklanmadı, cezaevine girmedi. Yazıları, tutumları, dergileriyle darbeyi desteklediler. Fethullah Gülen’in Merhaba Asker yazısı hala arşivlerdedir.” dedi.
YENİ MİT YASASI AKP KONTRGERİLLASI
AKP tarafından çıkartılan yeni MİT yasasını da değerlendiren Yanardağ, şunları söyledi: “AKP ve cemaat birlikte kendi derin devletlerini inşa ettiler. F tipi gladyo dediğimiz yapıyı kurdular. Onlar tıpkı banka soyguncularının ganimet paylaşması gibi, yıktıkları cumhuriyetin ganimetini paylaşırken kavga ettiler. Birbirlerine düştüler. Yeni kurulan rejime kimin hakim olacağı kavgasıdır. AKP iktidarı kendi derin devletini organize etmeye çalışıyor. Yeni MİT yasası, yeni kontrgerilla yasasıdır, yeni derin devlet yasasıdır. Cinayet işlemek dahil pek çok yetkiyle donatılmış yeni bir MİT demek, yeni bir suç örgütü yaratmak anlamına geliyor. Yeni MİT yasasıyla yapmak istedikleri budur.”
AKP ZAFERİ YOK CHP BAŞARISIZLIĞI VAR
30 Mart yerel seçim sonuçlarını da değerlendiren Yanardağ, “Ortada bir AKP zaferi yok. AKP’nin, tarikatların, muhafazakar İslamcı sermaye güçlerinin temsil ettiği blokun siyasal programının oylandığı bir seçim yaşandı. Toplumu böldüler ve konsolide ettiler. CHP’nin ise bir başarısızlığı vardır. Cemaatle örtülü bir işbirliği halinde, kendi sağına ve İslamcı değerlere yaklaşarak büyüyebileceğini zannetti. CHP’nin daha sağa değil daha sola gitmeye ihtiyacı vardır. O nedenle CHP’nin soldan bir eleştiriyle kuşatılması gerekiyor. CHP’nin solunu, sosyalist hareketi, devrimci güçleri desteklemeliyiz.” diye konuştu.
