Serdar Nazım Yüce
Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinden   yayımlanan Avukatlık Kanunu Taslağı, mesleki alandaki sorunların   çözülmesi bir tarafa, derinleşeceğine işaret ediyor. Türkiye Barolar   Birliği (TBB), kanun taslağı ile ilgili barolardan görüş ve   değerlendirmelerini alırken çeşitli hukuk platformları ise sorunların   tırmanacağı görüşünü paylaşıyor. Maddi durumu avukat tutmaya el vermeyen   yurttaşların hakkını aramasının önüne bir engel daha konurken,   baroların dava açma yetkisi ellerinden alınıyor.
İlk darbe vatandaşa
Yürürlükteki Avukatlık Kanunu’nda, avukat ile temsil ettiği yurttaş,   özellikle ceza alanında sanık haklarının korunması açısından zorunluyken   taslağın 28. maddesi ile değeri 25 bin liradan fazla olan dava ve icra   takipleri ile idari yargıda değerine bakılmaksızın her türlü iptal   davalarında avukat ile temsil zorunluluğu getiriliyor. Bu düzenleme ile   vatandaşın herhangi bir avukat tutmadan kendi hakkını aramasının  kapsamı  daraltılıyor. Adli yardım kapsamına giremeyecek, ancak vekalet  ücretini  de ödeyemeyeceklerin dava açma hakları, avukat tutma  zorunluluğu ile  ellerinden alınmış oluyor.
Taslağın anlamı ne?
Taslakta dikkat çeken düzenlemelerden biri de baroların dava açma   yetkisine getirilen kısıtlama... 128. madde ile baroların nitelikleri   arasında, mesleki birçok konunun yanında “hukukun üstünlüğü, insan   haklarını korumak ve savunmak” da sıralanıyor. Ancak taslakla baroların   dava açma yetkisi mesleki konularla sınırlandırılarak hukukun üstünlüğü   ve insan hakları konularında dava açma yetkisi kaldırılıyor. Bu   düzenleme ile meslek örgütlerinin dava açma haklarının kaldırılması   planı avukatlık alanında ilk kez tescillenmiş oluyor.
Meslek içi eğitimde, Adalet Akademisi’ni de işin içine sokan taslağın yasalaşarak yürürlüğe girmesi durumunda, hukuk fakültesine girecek olanlara hem staja başlamak için hem de stajdan sonra avukatlığa kabul için sınav zorunluluğu getiriliyor.
Taslağın, özellikle İstanbul’da sayıları binleri geçen işçi avukatlar için getirdiği düzenlemeler ise avukatlık yapmayı zorlaştırıyor. Ayrıca, işçi avukatın kendi adına iş ve dava kabul edemeyeceği belirtiliyor. Böylece, bir işçi avukat, birlikte çalıştığı işveren avukata vekalet verilmemesi halinde kendi ailesinin dahi avukatlığını yapamayacak.
Vekillere kıyak
Taslak, TBB’nin işçi avukatlar için düzenlediği yönergedeki tüm   kazanımları yok ediyor. TBB yönetmeliğinde, işçi avukatın işveren avukat   ile meslek ortaklığını pekiştiren düzenlemeye saldıran taslak, aylık   maaşı yoksulluk sınırının da altına indiriyor. Taslağın binlerce işçi   avukata biçtiği ekonomik sınır, iki sınavdan geçmiş ve üç yıl staj   yapmış genç işçi avukatlar için de uygulanmış olacak.
Ayrıca, avukat olup milletvekilliğine seçilenler avukatlık yapamayacak ama avukatlık şirketlerindeki ortaklıkları sürecek. Şimdiki kanunda yasak olan reklam da serbest bırakılarak rekabet piyasa koşullarına teslim edilecek.
‘İktidar gerçekleri çarpıtıyor’
Konuyla ilgili Adalet İçin Hukukçular adına soL’a değerlendirmelerde   bulunan Avukat Murat Kara, taslağı “AKP’nin avukatlık mesleğine yaptığı   geçici bir makyaj” olarak değerlendirdi. Avukat Kara, “Avukatların   sorunlarını kullanıp, baroların dava açma yetkisini, vatandaşın hak   arama hürriyetini kısıtlama fırsatı yakalamaya çalışıyorlar” diye   konuştu.
“Bu taslak, gerekçesi itibarıyla yargıdaki sorunları, avukatlık donanımına bağlaması açısından gerçeği çarpıtmaktadır” diyen Kara, taslağın gerçeklerin üzerini örtmesine asla izin vermeyeceklerini vurguladı. Avukat Kara, “En temel bilgilerimiz bile bağımsızlığını yitirmiş” dedi.‘AKP’nin hükmünü reddediyoruz’
Taslak hakkında soL’a konuşan İşçi Avukatlar Yönerge Takip Merkezi   Sözcüsü Avukat Onur Güneş, işçi avukatlarla ilgili olan 67. maddeden   başlayarak taslak hakkında açıklamalarda bulundu. Güneş, AKP’nin   sınıfsal konumu gereği bu maddeyi bu biçimde tasarladığına   şaşırmadıklarını dile getirirken, “Ama bu maddenin bu haliyle   yasalaşmasının önündeki en büyük engel de yine biz olacağız” ifadelerini   kullandı. Avukat Güneş, “Meclis Bilim Komisyonu’nda patron  avukatlıktan  gelme 3-5 milletvekilinin, hakkımızda verdiği hükmü  reddediyoruz. Aksi  halde, işçi avukatların bu ücretli kölelik halini  asla  kabullenmeyeceklerini ve haklarını mutlaka alacaklarını bir kez  daha  ilan ediyoruz” dedi.
solhaber