Resmi Gazete’de yürürlüğe giren yönetmelik ile Başbakan Erdoğan’ın ‘Tamamlanması için ne gerekiyorsa yapılacak’ dediği ve Hükümet’in ‘Mega Projeler’ olarak adlandırdığı projelere Hazine garantisi getirildi
IRMAK AKINCI [email protected] @akinciirmak
Resmi Gazete’de yürürlüğe giren yönetmelik ile Başbakan Erdoğan’ın ‘Tamamlanması için ne gerekiyorsa yapılacak’ dediği ve Hükümet’in ‘Mega Projeler’ olarak adlandırdığı projelere Hazine garantisi getirildi. Yönetmeliğe göre, 1 milyar liranın üzerindeki Yap-İşlet-Devret (YİD) projelerine ve 500 milyon liranın üzerinde sağlık ve eğitim alanındaki yatırımlara Hazine garantisi getirildi. 3. köprü, 3. Havaalanı gibi doğayı ve kenti katledeceği konusunda tepki çeken projelerin ortağı o0lan yabancı ve özel sektörün borçları, ‘borç üstlenme’ adı altında Hazine’ye devredilecek. İktisatçılar, uygulamayı ‘vergi mükelleflerinin geleceklerinin ipotek altına alınması’ olarak yorumladı.
AKP’NİN KRİZ BEKLENTİSİNİN İŞARETİ
Prof. Dr. Aziz Konukman, konuya ilişkin BirGün’e yaptığı açıklamada, 2001 krizi sırasında da benzer bir uygulamanın hayata geçirildiğini hatırlatarak, “Ancak, 2001 krizinde özel sektörün tüm borçlarının Hazine tarafından üstlenilmesi, kriz anındaki panik havasını ortadan kaldırmak adınaydı. Şu anda, Hükümet’in bütün bu ‘ekonomi iyi gidiyor’ mesajlarının arasında bu uygulamaya gereksinim görülmesi, AKP’nin de bir kriz ortamı beklentisi olduğuna işaret ediyor’ dedi.
BORÇ HALKIN ÜSTÜNDE
Konukman, “ Ne 3. Köprü, ne 3. Havalimanı, AKP’nin şu an ‘mega, dev projeler’ adı altında sunduğu hiçbir proje halkın talebi değil. Yabancı ve özel sermayeyi tatmin etmek amaçlı yapılan, doğayı katleden ve Başbakan’ın tepeden inme projeleri. Durumun asıl vehameti burada yatıyor. Halk, kendi talebi olmayan, kendi yaşamını olumsuz etkileyecek, yalnıza sermaye hissedarlarına para kazandıracak projelerini üstlenmiş oluyor. Holdinglerin borcu artık vergi mükelleflerinin borcu oluyor, geleceğimiz ipotek altına alınıyor” diye konuştu.
MESELE İKTİDARDA KALABİLMEK
New York Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ümit Akçay ise, bu yönetmeliğe ihtiyaç duyulmasının başlıca nedeninin ekonomik durgunluğa karşı büyümenin sürmesini sağlamak ve 2015’e kadar gerekleşecek iki seçim öncesinde ekonomik şartların AKP aleyhine işlemesinin önüne geçmek olduğunu belirtti. Akçay, “Önümüzdeki iki seçimi ve hükümetin ekonomik yavaşlamaya tahammülü olmadığını düşünürsek, bu adımlar sürpriz değil. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanabilecek herhangi bir aksiliğin ya da her şey yolunda giderse önümüzdeki yıl gerçekleşecek olan seçimler sürecinde iktidarın kaybedilmesinin, sadece iktidardan düşme değil, aynı zamanda bir dönemin yargılanması anlamına da gelebileceği biliniyor. Böyle bir durumda, ekonomik koşulların en azından hükümetin aleyhine çalışmayacak bir düzeyde tutulması hayati önem taşıyor” diye konuştu.
“Bu yeni yönetmeliğin anlamı, özel sektör zararlarının halka ödetilmesidir. Yani bundan sonra AKP’nin müteahhitlerinin borçları bizim borçlarımız haline gelecek! Hükümetin “çılgın projelerini” yürüten firmalara verilen Hazine garantisiyle batma riski de ortadan kalkmış oluyor” diyen Akçay, yönetmeliğin başka önemli bir yanının hangi projelerin Hazine tarafından desteklendiğinin açıklanmayacak olduğuna dikkat çekerek “Sonuçta olacak olan şu: bu büyük projeler için hepimizin ödediği vergilerle hem ihaleyle milyarlarca lira veriliyor, hem bunlar batınca yine vergilerimizle bu firmaların borcu üstleniliyor, hem de bu üstlenilen projelerin hangileri olacağı kamuya açıklanmıyor!” ifadelerini kullandı.
‘SADECE DOĞAYI SAVUNMAK’TAN ÖTE
Akçay, “Hazine tarafından desteklenmesi muhtemel projeler hangileridir diye baktığımızda, başta 3. Köprü ve 3. Havaalanı olmak üzere, tartışmalı olan projelerin hemen hepsinin olduğunu görüyoruz. Geçtiğimiz yılın Haziran ayında yaşananların hafızası hala diri. Bu kolektif iradenin ve hafızanın, batması muhtemel bu projelere karşı doğayı savunması, tıpkı 3-5 ağaç meselesinde olduğu gibi, bir kez daha sadece doğayı savunmak anlamına gelmeyebilir” dedi.
birgün