Gezi Direnişi’ndeki tweetleri nedeniyle yargılananların davasına, Tayyip Erdoğan ‘mağdur’ sıfatıyla dahil oldu

İzmir  1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen dava, salonunun küçük olmasını  nedeniyle eski 7. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda görüldü.  Duruşmaya, tutuksuz yargılanan 29 sanıktan Aynur T, Egemen Ç, Emrah G,  Gökçen G, Görkem Ç, İlayda U, Oğulcan B. ve avukatları ile gözlemci  sıfatıyla Uluslararası Af Örgütü Üyeleri Andrew Gardner ve Ruhat Sena  Akşener katıldı. Yabancı gazetecilerin de takip ettiği duruşmada, sanık  İlayda U, daha önce verdiği ifadesini tekrarladı, "O tarihte büyük  olaylar vardı. Attığım tweetlerde yaralananlar için sadece revirin  yerini gösterdim, hiçbir kötü amacım yoktu" dedi.
Sanık Emrah G, "Kolluk güçlerinin aşırı müdahalesine tepki olarak söz  konusu tweetleri attım" şeklinde konuştu. Diğer sanıklar da aynı yönde  ifade vererek, suçlamaları kabul etmediler. Sanık avukatı Hatice Hande  Atay, "İddianamede Recep Tayyip Erdoğan mağdur olarak gösterilmiştir, bu  suçun mağduru olmayacağından katılma talebinin reddine karar  verilmesini talep ediyoruz" dedi. Avukat Özkan Yücel, hukuka aykırı elde  edilen delillerin dosya kapsamından çıkarılmasını, bu yapıldığında ise  sanık Efecan K. hakkında yakalama kararı çıkarılmasının mümkün  olamayacağını, zira yakalama kararı için TCK 98/2 maddesi uyarınca  kişinin "kaçak" olduğunun tespitinin gerektiğini, ancak böyle bir  durumun söz konusu olmadığını savundu.
TALEP KABUL EDİLDİ
Hakim  Abdulkadir Certel, "suçtan zarar görmesi durumu söz konusu olduğundan  mağdur Erdoğan'ın kendisine karşı işlendiği ileri sürülen hakaret suçu  ile sınırlı olarak CMK'nın 237 ve 238. maddeleri gereğince davaya  katılmasına" karar verdi. Savunması alınamayan sanık Efecan K. hakkında  yakalama emri çıkarılmasına hükmeden Certel, hukuka aykırı olarak elde  edildiği savunulan delillerin dosyadan çıkarılması taleplerinin de  reddine karar verdi.
DELİLLER HUKUKA AYKIRI TOPLANDI
Duruşma  sonrasında açıklama yapan avukatlardan Hatice Hande Atay, dosya  kapsamında delillerin hukuka aykırı yöntemlerle elde edildiğini, bunun  ötesinde deliller elde edilirken suç işlendiği gerekçeleriyle davanın  başından bu yana, esasa geçilmeden beraat talep ettiklerini söyledi.  İzmir Barosu olarak, soruşturmayı yürüten polisler hakkında Cumhuriyet  Başsavcılığına, soruşturmayı yürüten ve iddianameye hazırlayan savcılar  Erhan Ünlü ve Özcan Pehlivan hakkında da HSYK'ya suç duyurusunda  bulunduklarını hatırlatan Atay, mahkemeden bu soruşturma dosyalarının  istenmesine karar vermesi talebinde bulunduklarını ifade etti.
birgün