İbrenin belirsize döndüğü, düzenin bozulduğu yaşam döngüleri vardır.
"Özgür olan", bu değişim süreçlerinde barınır. Ancak belirsizlik korunma duygularını törpüler, panik ve korku yaratır.
Belirsizlik korunaksızdır.
Özgürlüğe yaklaşmak bu korkutucu etkileri de içerir...
Değişimdeki tehditkar özgürlük; bilindik, denenmiş olanın güvenli tortusunda saklanır…
Düzen algısı içinde kurulan bildirişim; sosyal yaşam için önemlidir.
Bir yönü içgüdüsel olan sosyal koşullanmışlık, diğer yönü pratik yaşam çıkarımları ile üretilen kültür inşası ile; ortak güvenlik ortamları oluşturulur. Varoluşsal algı çatışmaları ile kimlikler sınanır, sınırlandırılır... …Tek başına yaşam çaresizliğine karşı, toplu yaşam biçimi; tüm üyelerine korunaklı yaşama gücü sunar...
Topluluk içindeki her canlı duygularını geliştirebilir. Tekil varoluşunun saygı gördüğü; dışlanmadığı duygusunu hissetmeyi; toplumsal işaretler üzerinden görür, anlar... Bunu test eden, sınırları zorlayıcı güç ve dengeleri araştırır; çevresini devamlı sınar.
Ortak düzenlikteki algı dünyalarını, kendi varoluşlarını paylaşırken oluşturur canlı...
Çevresindeki soyutlama ve belirsizliklerle başa çıkmayı; ihtiyaçlarını karşılamanın düzenini sistemli tekrarlarla öğrenir ve sürdürmek ister.
Çevresiyle yönetişimi; seçtiği araç ve düzenlerle kolaylaştırırken, bir yandan da seçtikleri kendi üzerinde baskı kurar. Bu baskılara “itaat etmeyi” öğrenir...
Alet işler el öğünür
Seçim ciddi bir iştir. Düzen oluşturan araçların seçimi ve kullanması, yönetilip denetlenmesi her daim ciddi olmuştur. Nükleer teknolojiyi seçmekle, yenilenebilir enerjiyi seçme sonuçları ve süreçleri bir olmaz.
İlişkileri düzenleyen seçimler, kendi hayatına kolaylık yaratması önceliklidir… İstediklerinden kaynaklı yükümlülükleri, baskılanma ve denetlenmesi birlikte yürür.
Belirsiz olanı bir sosyal bir kültür düzeni içinde kontrol edebilmek; öngörülür bir "rahat yaşama" ulaşma isteği rutinleştirip kolaylaştırırken hayatı; değişim gücü bulabilmenin soluklarını da taşır…