30 Mart Yerel Seçimleri öncesinde TKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Aydemir Güler emektar komünistlerle buluştu. Kadıköy NHKM'de gerçekleştirilen buluşmada Güler özellikle emektar komünistlerin bu süreçte TKP'ye destek olmalarının çok önemli olduğuna işaret etti.
Altuğ Yalınbaş - Serdar Nazım Yüce
Yerel Seçimlere 20 gün kala TKP adayı Aydemir Güler'in konuşmacı olarak katıldığı toplantıya bir çok emektar katıldı. Emektar komünistlerin "Bir zamanlar adını söyleyemediğimiz partimizin adayı olduğu için çok mutluyuz" dedikleri toplantıda Güler, katılımcılardan TKP'nin seçim çalışmalarına omuz vermelerini istedi. Toplantının divanında TKP üyeleri Naciye Babalık ve Yaşar Çelik bulundu.
Toplantının açılış konuşmasını TKP üyesi Kemal Parlak yaptı. Parlak, herkesin işçi sınıfının partisine destek olması gerektiğine işaret ederek sözü Aydemir Güler'e verdi. Aydemir Güler konuşmasına "Oyları bölmeyelim" diyenlere tepki vererek başladı. CHP'nin bu seçimlere sosyal demokrat değil sağcı bir parti olarak girdiğini vurgulayan Güler "Böyle sağcı bir parti solculara oyları bölmeyin diyemez" şeklinde konuştu.
Aydemir Güler'in konuşmasından satır başları şöyle:
"Bu seçimde diğerlerinde de olduğu gibi en önemli başlık 'Oyları bölmeyin' başlığı. CHP, bu seçimde sosyal demokrat bile değil. Bu seçimlere sağcı bir parti olarak giren CHP, solculara oyları bölmeyin diyemez. Haziran direnişine rağmen Mustafa Sarıgül Taksim'i ticaret merkezi yapacağını söylüyor. Ankara'da Mansur Yavaş da öyle. Hatay da öyle. 3 cenaze kalktı Hatay'dan. Hatay Belediye Başkanı ise karşımızda duruyor, hiç birşey olmamış gibi, yakasındaki parti rozetini değiştirdi, CHP'li oldu.
Bu seçim Başbakan'ın dediği gibi bir hesaplaşma anı. Türkiye'nin en kara kabusu AKP'nin Haziran'a rağmen hükmetmeye devam etmesinin nedeni diğer muhalefet partileridir. MHP AKP ile birlikte kendisinin de süpürüleceğinden korkmuştur. Kürt hareketi ise AKP'ye destek olmuştur. Muhalefet bu süreçte, AKP'nin ömrünü suni teneffüsle uzatmıştır.
Sarıgül'ün Belediye başkanı olmasıyla Topbaş'ın başkan olmasının arasında pek fark yok. Hep söylediğim gibi aralarındaki tek fark, bir bardak rakı. Bunun haricinde ayrıştıkları bir nokta var mı?
Diyelim ki AKP bu seçimi kazandı. Nasıl inandıracak Türkiye'ye yalansız, hilesiz kazandığını. Herkes bunların oyları çaldığını düşünecek. Tersi olsa ve CHP kazansa, iktidarı elinde tutabilir mi? Hayır.
1923 Devrimi burjuvazi devrimi olmasına rağmen bir aydınlanma hareketidir. Bu devrime karşı elinden geleni yapan AKP sonunda duvara çarptı. Türkiye'deki karşı devrim yurttaşların yüzünü sola dönmesine neden oldu.
Biz 30 Mart sonrasında adaylarımızın gireceği belediye meclislerinde "Burada bir komünist var. Yolsuzluğu, hırsızlığı sakın aklınızdan geçirmeyin" diyeceğiz. TKP yerel yönetimleri halkla birlikte yöneteceğini gösterecek. Bunlardan daha önemlisi biz yola çıktık. Gezi'de yitirdiklerimizin boşuna ölmediğini göstereceğiz.
TKP'nin her türlü desteğe ihtiyacı var. Bu yüzden emektar komünistlerden de bize destek olmasını istiyoruz."
Aydemir Güler'in konuşmasından sonra katılımcılar da söz aldı. Söz alanlar, TKP'ye destek olma sözü verirken duygularını "Biz zamanlar illegal olan TKP'mizin şimdi belediye başkan adayı var. Bu bizim için büyük bir mutluluk" diyerek ifade etti.
Toplantını divanında yer alan Naciye Babalık da TKP'ye tekrar üye olduğu dönemde yaşadığı duyguları anlatarak emektar komünistlere "TKP'ye üye olun" çağrısı yaptı.
Naciye Babalık’ın konuşması şöyle:
“Ankara’da bir toplantı yapıldı 3 sene önce. Kocaman bir stadda binlerce gencin katıldığı ‘Sosyalizm Kazanacak’ etkinliğinden bahsediyorum. Binlerce dünya güzeli genç insan. Orada Mustafa Suphiler, Behice hanımlar, Bilen yoldaşlar; hepsi anıldı. Orada kendime ‘Bu gençler yürürken niye yanlarında olmadım, niye omuz vermedim’ diye düşündüm. Yine 3 yıl önce TKP’liler Ankara’da patriotlara karşı bir eylem yaptı. Kızım Ankara’dan aradı ve bana ‘Anne sen yılarca kitaplarında da yazdın Mustafa Suphiler’in Ankara’ya ulaşamadığını. Ama genç TKP ile Mustafa Suphiler bugün Ankara’daydı' dedi.
Biz yıllarca eski yoldaşlarımızla birlikte çalıştık, didindik. Dergi de çıkardık, toplantılarda yaptık ama olmadı. Sonra dönüp baktım, ‘Bizim zaten bir partimiz var’ dedim kendime. Neden bu partiye çok daha önce omuz vermedim diye kızdım.
Biz emektar komünistler, TKP’ye üye olmalıyız. Bana sorarsanız geciktiniz. Ben geciktim çünkü. Ama siz daha fazla gecikmeyin. Bu parti bizim partimiz yoldaşlar. Gelin TKP’ye omuz verin.”
HABERSOL
