Arabuluculuk Kurulu seçimlerinde taraflı davranıldı ve kurula AKP'ye yakın isimler atandı.

~ 13.02.2014, Yeni Yaklaşımlar ~

6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na göre oluşturulan Arabuluculuk Kuruluna yapılan atamalarda liyakat gözetilmediğini ve AKP’ye yakın kişilerin kurula atandığı iddia ediliyor.

Konuyla ilgili olan bir kişi tarafından sitemize gönderilen bir açıklamayı paylaşıyoruz.

Sitemize gönderilen açıklamayı aynen yayımlıyoruz.

“6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na  yürürlüğe girmesiyle birlikte teşkilatlanma çalışmaları kapsamında arabuluculuk daire başkanlığı ve Arabuluculuk Kurulu kuruldu. Arabuluculuk Dairesi, şimdiye kadar iki yazılı bir uygulamalı sınav yaptı. Sınavlarda başarılı olan arabulucuların Bakanlık nezdindeki arabuluculuk siciline yazılmalarıyla birlikte Arabuluculuk Kuruluna arabulucular arasından atanacak arabulucuların kimler olacağı sorusu merak konusu oldu. Çünkü arabuluculuk gibi tarafsızlığın ve yeteneğin esas olduğu bir meslekte, mesleğe yön verecek kurul üyelerinin seçimine liyakatin mi yoksa AKP’nin günlük siyasetinin mi etkin olacağı belirsizdi.

Arabuluculuk Kuruluna dün Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından yapılan atamalar bu sorulara son noktayı koydu ve atamada Başbakan Yardımcısı Bakan düzeyinde Torpil işlediği izlemini ortaya çıktı. Atanan kişileri tek tek incelemek gerekirse;

 

Yakup Erikel

İstanbul ve Ankara olmak üzere iki ayrı büroda avukatlık ve arabuluculuk faaliyeti yürüten Yakup Erikel, AKP’de aktif olarak siyaset yapan bir kişi olarak karşımıza çıkıyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın da vekili sıfatıyla basına açıklamalarda bulunan Erikel’in adı Ankara’nın çeşitli ilçelerinde AKP’nin muhtemel belediye başkan adayları arasında geçti. Hatta CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Mart 2011’de TBMM Başkanlığı’na, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde Yakup Erikel hakkındaki şu iddiaların yanıtlanmasını istedi:

“Kayseri Büyükşehir Belediyesi odaklı suç ilişkileri ve iddiaları kapsamında, olayın asli faillerinden Hacı Ali Hamurcu’nun vekâletini üstlenen Ankara Barosu avukatlarından Yakup Erikel’in, hükümet ile olan ilişkilerinde devlet nüfuzu kötüye kullanılmak suretiyle himaye edildiğine dair ciddi bulgular söz konusudur. Adı geçenin Kültür ve Tabiat Varlıkları Üst Kurulu Üyeliği yaptığı, Ankara Yenileme Alanı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu Başkanlığı yaptığı, son yerel seçimlerde AKP Mamak Belediye Başkan aday adayı olduğu, seçilemeyince Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Kurulu Başkanı olarak görev yaptığına dair iddia ve bulgular tarafımıza ulaşmıştır.”

Yakup Erikel’in, Ankara’nın tarihi yerlerinden Hamamönü Caddesi’ndeki bir konağı Altındağ Belediyesi’nden ‘çok makul’ bir bedelle satın aldığının da ifade edildiğini belirten Kart, “Adı geçenin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın da avukatlığını yaptığı yine kamuoyuna yansıyan bilgiler arasındadır” dedi ve Başbakan’dan şu sorulara yanıt istedi:

“Adı geçenin Altındağ Belediyesi’nden Hamamönü Caddesi’nde bulunan bir taşınmazı satın aldığı doğru mudur? Doğruysa satın alma bedeli nedir? Hangi yol ve yöntemle bu satış yapılmıştır? Adı geçenin ortağı ya da yetkilisi olduğu veyahut birinci derece akraba ve hısımlarının ortağı ve yetkilisi olduğu herhangi bir şirket aracılığıyla yukarıda sözü edilen kurulların yetki ve uhdesinde bulunan taşınmazlarla ilgili olarak; satın alma, kiralama, taahhüt ya da benzeri bir ilişkisi olmuş mudur? Olduysa bu ilişkinin niteliği ve içeriği nedir?”

Muhsin Özyar

Ankara Barosuna kayıtlı olarak avukatlık yapan Muhsin Özyar’ın Türkiye’nin Ankara dışında yedi farklı ilinde bürosu bulunmaktadır. Çeşitli yayın organlarına gönderdiği tekziplerden şimdiki İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın vekilliğini yaptığı anlaşılan Özyar’ın sosyal medyadaki paylaşımlarından bakan Ala ile aynı zamanda dostluk ilişkisi içerisinde olduğu anlaşılıyor. Yine sağlık Bakanlığı bürokrasisinde çeşitli etik kurul üyelikleriyle de etkili olduğu gözlenen Özyar’ın Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun hakkındaki yolsuzluk iddaları ile ilgili haberlere tekzip gönderen avukat olduğu izleniyor.

Özyar’ın ortağı olduğu M & Birlik Hukuk bürosunun Ankara’daki açılış töreninin davetlilerinin ise Türkiye Barolar Birliğinin o dönemdeki Başkanı Vedat Ahsen Coşar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Salih Kapusuz, Abdülkadir Aksu olması, Musin Özyar’ın AKP içindeki yerine işaret etmesi bakımından ilgi çekici.

Nihat Şimşek

Kayseri Barosu’na kayıtlı olarak avukatlık yapmakta olan Nihat Şimşek’in Kayseri’nin en tanınan ve en çok kazanan avukatlarından birisi olduğu söyleniyor. Kayseri Valisi Özel Kalem Müdürü Kadir Şimşek'in oğlu olan Nihat Şimşek'in basına “Jaguarlı İmar Daire Başkanı” olarak yansıyan haberlere göre, Kayseri Belediyesindeki imar yolsuzluğunda adı geçen İmar Daire Başkanı Hüseyin Taşkaraca ve Ak Partili Talas Belediye Başkanı Rıfat Yıldırım ile aynı villa sitesinde komşu olduğu savcılık dosyasındaki veriler arasında değerlendiriliyor. Aynı zamanda Kayseri Sanayi Odası Hukuk Müşavirliğini yürüten Şimşek’in arabuluculuk kurulu üyeliğine seçilmesinde “en üst düzeyde” Kayseri siyaseti ile birlikte, arabuluculuk kurulunun Yargıtay’a seçilen eski Kayserili üyesinin telkinlerinin etkili olabileceği söyleniyor.

Tüm bu yazılan ve söylenenler karşısında Arabuluculuk Kuruluna yapılan seçimde Başbakan Yardımcısı ve Bakan düzeyinde hatta daha “üst düzeyde” kayırmanın olduğu gözleniyor. Esas merak konusu olan ise öyle ya da böyle kurul üyeliklerine seçilen kişilerin, siyasi faaliyetler ve yüksek getirili davalardan başlarını kaldırarak Arabuluculuk Kurulunda bir fayda sağlayıp sağlamayacakları. Zira yeni kurulan sistemin gelişmesi için siyaseten değil bilgi ve beceri bakımından liyakatin aranması gerektiği görüşü öne çıkıyor. Atama haberinin duyulmasından sonra sosyal medyada yapılan tartışmalardan ise kurula hiç kadın üye atanmamasının, sicilde büyük ağırlığı olan kadın arabuluculardan ciddi tepki çektiği görülüyor.”


Adaletbiz

Hits: 3395