'Başbakan hırsızların avukatı oldu'

~ 12.02.2014, Yeni Yaklaşımlar ~

Başbakan Erdoğan, “Ben yolsuzluk dendiğinde şunu anlarım; devletin kasası soyuluyor mu soyulmuyor mu?” sözleriyle yolsuzluğa yeni bir bakış açısı getirdi. Bu sözleri soL’a değerlendiren Av. Ayhan Erdoğan, “Başbakan şimdi de hırsızların avukatı oldu” dedi.

(soL-Haber Merkezi) 17 Aralık operasyonunun ardından AKP’liler hakkında birçok yolsuzluk iddiası ortaya çıkarken, El Cezire’ye konuşan Başbakan Erdoğan ilginç bir yolsuzluk tanımında bulundu. “Bizim iktidarımız, hükümetimiz, kesinlikle yolsuzlukların hükümeti değildir, bu bir iftiradır” diyen Erdoğan, “Ben yolsuzluk dendiğinde şunu anlarım; devletin kasası soyuluyor mu soyulmuyor mu? Ayakkabı kutusu içerisinde söylenen olaylar, Halk Bankası’ndan alınan ya da soyulan para değildir” şeklinde konuştu.

"Sadece zimmet değil"
Bu ilginç yolsuzluk tanımı sonrası görüşlerini aldığımız Avukat Ayhan Erdoğan, “yolsuzluk mutlaka devletin kasasından zimmete para geçirerek olmaz. İhale üzerinde oynamalar, rüşvet, irtikap... Bunların hepsi yolsuzluktur. Ortaya bunlarla ilgili de onlarca şey çıktı” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın daha önce Ergenekon savcısı olduğunu söylediğini hatırlatan Ayhan Erdoğan, “Anlaşılan Başbakan şimdi de hırsızların avukatı oldu” diye konuştu.

Bunlar yolsuzluk değil mi?
17 Aralık sonrası ortaya çıkan gelişmeler Erdoğan tarafından yolsuzluk olarak değerlendirilmezken, biz de Erdoğan’ın yolsuzluk olarak görmediği başlıkları derledik.

-Bulgar Kilisesi Vakfına verilen Şişli’deki 60 dönümlük arazinin Özel Proje Alanı ilan edilmesi için 17.07.2013 tarihinde Ankara’da Başbakan Erdoğan ile görüşülmesi ve Başbakanın, ÇŞB Bakanı Erdoğan Bayraktar’a talimat vermesi üzerine işlemlerin tamamlanması.

-Beşiktaş’taki Zorlu Center’ın 86.000 metrekaresinin kaçak olması, sonradan yasadışı olarak ve sahte raporlarla kılıfına uydurulması. Konuyla ilgili Başbakan’la gizli bir toplantının yapılması ve Başbakan’ın “kaçak yapıyı açın” talimatı vermesi.

-Ali Ağaoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinden geçiremediği imar değişikliklerini bizzat Başbakan Erdoğan ile görüşerek halletmesi.

-Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan’ın 28 kez toplamda 52 milyon dolar tutarında rüşvet alması. Suç işlemek için örgüt kurması, sahte belgelerle ihracat yapması, Kaçakçılık Yasası’na muhalefet. Rıza Sarraf ile telefon konuşmasında “Cari açık düşüyor, 3 aylığına altın ihracatına yönelelim” sözleri.

-İçişleri eski Bakanı Muammer Güler’in 10 kez, toplamda 10 milyon dolarlık rüşvet alması, suç işlemek amacıyla örgüt kurması, nüfuz suiistimali ve suçluları kayırması.

-AB Bakanı Egemen Bağış’ın 3 kez, toplamda 1,5 milyon dolarlık rüşvet alması.

-Erdoğan Bayraktar’ın oğlu üzerinden rüşvet vererek ve bakanlığın yetkilerini kullanarak imar usulsüzlükleri, rant yolsuzlukları, yerel yönetimlerin imara açmadığı arazilerin rüşvetle bakanlık üzerinden illegal olarak imara açılması, Fatih Belediyesi’nin sit alanındaki arazilerin bakanlığın gücünü kullanarak illegal olarak imar ve inşaata açılması.

-Bilal Erdoğan’ın TÜRGEV üzerinden büyük miktarlarda rüşvet alması. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında soruşturulan Cengiz Aktürk’ün başında olduğu Bosphorus 360’ın, İstanbul’un en değerli arazilerinden olan, yaklaşık 32 bin metrekare büyüklüğündeki polis okulu arazisini ele geçirme planına Bakanlar Kurulu’nun geçtiğimiz Temmuz’da aldığı kritik bir kararla destek çıkması.

 

solhaber

Hits: 835