Ümraniye’de Gezi Direnişi’ne destek için katıldığı eylemde üzerine sürülen aracın çarpması sonucu yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş davasının ikinci duruşması dün görüldü. Davanın küçük bir salonda görülmesine katılanlar tepki gösterdi. Duruşma sonrası polis Adliye’de bekleyen kitleye saldırdı
ELÇİN YILDIRAL
Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi’nde Gezi eylemlerine destek amacıyla TEM otoyolunda yürüyüşçülerin arasına aracın hızla girmesiyle 19 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş’ın ölümüne neden olan Mehmet Görkem Demirbaş ve Cengiz Aktaş’ın “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlarından 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı dava polisin ve güvenlik görevlilerinin yoğun önlemleri altında başladı. Duruşmaya Ayvalıtaş’ın ailesi katılırken, oğlunun ölümüne dayanamayarak geçtiğimiz aylarda yaşamını yitiren anne Fadime Ayvalıtaşsız ilk duruşma yapıldı.
İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dün görülen duruşmaya haklarında “taksirle ölüme neden olma ve yaralama” suçlarından 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan tutuksuz sanıklar Mehmet Görkem Demirbaş ve hakkında zorla getirilme kararı bulunan taksi şoförü Cengiz Aktaş katılmadı. Sanık avukatları güvenlikli olmadığı gerekçesiyle sanıkların salona alınmadığını söyledi. Duruşmayı Berkin Elvan’ın, Abdullah Cömert’in, Ali İsmail Korkmaz ve Ethem Sarısülük’ün ailelerinin yanısıra sanatçı CHP İstanbul Milletvekilleri Süleyman Çelebi, Mahmut Tanal, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, sanatçılar Şebnem Sönmez, Barış Atay ve Taksim Dayanışması’ndan Mücella Yapıcı, Ali Çerkezoğlu, Hasan Ocak ailesi de katıldı.
Adliye içinde, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Anaların öfkesi katilleri boğacak” “Gezi şehitleri yaşıyor”, “Hepimiz Mehmetiz, öldürmekle bitmeyiz”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları atılırken, salona girişte yaşanan yoğun izdiham nedeniyle çok sayıda izleyici ve basın mensubu dışarıda kaldı. Ayvalıtaş’ın anneannesi gerginlik ve izdiham nedeniyle kısa süreli baygınlık geçirdi.
ADALETSİZLİK ÖLDÜRDÜ
Ayvalıtaş ailesi avukatı Ayla Öztabak, adaletsizliğin bir insanı öldürebildiğini ifade ederek, şunları söyledi: “Bir insani öldürmek icin silaha, taşa, sopaya ve araba çarpmasına gerek yokmuş. Biz bunu burada geçen celse gördük. Adalet aramaya gelmiş bir anneye burada zülmedildi. Hepimizin belleğinde Fadime Ana’nın gözyaşları var. Kilitli kapılar ardında sözde aleni duruşma yapıldı. Yine müvekkilim Fadime ananın ölümünün üzerinden bir süre sonra müvekkilimiz Ali Ayvalıtaş da by-pass ameliyatı geçirdi. Bu ağır ameliyata rağmen burada. Adalet hava gibi su gibi temel ihtiyaç. Hepimiz bu beklenti ile buradayız. Siz ne yazarsanız yazın bu olay tarih sayfalarına kaza olarak geçmeyecek.”
BELGELER DOSYAYA GİRMEDİ
Avukat Ayla Öztabak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın göndermesi gereken evrakların bulunduğunu belirtti. Duruşma sürerken, adliye önündeki polis saldırısı Avukat Can Atalay tarafından mahkemeye beyan edildi. Atalay, dışarıdaki müdahalenin durdurulması yönünde mahkemenin bir ara karar vermesini istedi. Talepleri değerlendirmek için ara veren heyet, tanıkların dinlenmesi yönünde avukat beyanlarını dinlemeden duruşmayı bitirdi. Bu sırada mahkeme başkanına salonun arkalarında su şişesi fırlatıldı. Mahkeme heyeti, Avukat Ayla Öztabak’ın dava dosyasına girmeyen delillerle ilgili talebine ilişkin zimmet defterinin kontrol edilerek, sözkonusu belgelerin araştırılmasına ve bu hususta gereğinin yapılmasına karar verdi. Duruşma 21 Mayıs tarihine ertelendi.
POLİS TACİZ ETTİ
Duruşma çıkısında aile ve avukatlar açıklama yaptı. Bu sırada polisin tacizi üzerine gerginlik yaşandı. Baba Ali Ayvalıtaş, “Yargı AKP’nin yargısı. Mehmet’in katileri dışarıda dolanıyor. Fadime’nin katili AKP. Hepsi hesap verecek dedi. Av. Arzu Becerik, “Mahkemenin tarafsız olmadığını gördük. Biz bu heyeti reddediyoruz. Bu heyet ile davaya devam edilemez” diyerek bunu salon çıkışında heyete soylediklerini de belirtti. Avukatlar reddi hakim talebinde bulunacaklarını açıkladı.
***
Kadıköy Mehmet için yürüdü
Duruşmanın bitmesinin ardından Kadıköy Boğa’da “Adalet için yürüyoruz” diyerek toplanan binlerce kişi, Mehmet Ayvalıtaş Parkı’na yürüdü. Hayatını kaybeden Gezi direnişçilerinin fotoğraflarını taşıyan kitle “Bu dava bizim” yazılı pankartı açtı. Yürüyüş sırasında, çarşının içinde oturma eylemi de gerçekleştirildi. Mehmet Ayvalıtaş Parkı’na ulaşıldığında, Mehmet’in abisi Muharrem Ayvalıtaş bir konuşma yaparak, “Adalet sistemine olan inancımı kaybettim” dedi. Eylem “Katil devlet hesap verecek” sloganlarıyla sonlandırıldı. Kitle dağılırken Boğa Heykeli'nden polisin tazyikli su ve gaz bombalı saldırısı oldu. Kitlenin direnişle cevap vermesi sonucunda çatışmalar gece yarısına dek sürdü.