Erdoğan konuştukça piyasalar karışıyor.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) tahvil alımlarını 10 milyar dolar daha azaltma kararı gelişmekte olan piyasalarda satış baskısını artırırken, Türkiye’de Fed’den çok Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ınkur ve faizle ilgili yorumları etkili oldu. Başbakan Erdoğan’ın önceki akşam ekonomi ile ilgili “alışılmışın dışında” adımlar atılabileceğini söylemesi, bazı analistler tarafından sermaye hareketlerine kontrol getirilebileceği şeklinde yorumlandı. Dolar/TL 2.3010’a kadar yükseldi. Borsa İstanbul da 60 bin 931 puana inerek Temmuz 2012’den bu yana en düşük seviyesine geriledi.
Fed’in tahvil alımlarını aylık 10 milyar dolar daha azaltarak 75 milyar dolardan 65 milyar dolara düşürmesiyle gelişmekte olan piyasalarda satış baskısı zaten artmıştı. Çin’de açıklanan imalat verisinin altı ayın en düşük seviyesine inmesi de piyasaları olumsuz etkiledi. Ancak dış risklere Erdoğan’ın açıklamaları da eklenince TL yine diğer gelişmekte ülke para birimlerine göre daha fazla düşüş yaşadı. Gün içinde 2.3010’a kadar yükselen dolar/TL’de yükseliş önceki kapanışa göre yüzde 1.8’i bulurken, diğer gelişmekte olan para birimlerinin kaybı yüzde 1’in altında kaldı.
Başbakan Erdoğan’ın faiz lobisi söylemlerinden sonra Merkez Bankası’nın (TCMB) faizi yükseltme konusunda uzun süre çekinceli davranması sonrası piyasalarda yaşanan güven bunalımı henüz atlatılamamışken, Erdoğan’dan hala benzer açıklamalar gelmesi tedirginliği artırıyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, öğle saatlerinde yaptığı açıklamada sermaye hareketlerine herhangi bir kısıtlama getirilmesinin ya da serbest kur rejiminde bir değişikliğe gidilmesinin gündemlerinde olmadığını söyledi. Şimşek’in açıklaması sonrası kur gevşedi, borsa artıya döndü. Serbest piyasada dolar ??? TL’den kapanırken; borsa yüzde ??? yükselişle ??? seviyesinden günü tamamladı.
Türkiye’de yaşanan gelişmeler dış basının da gündeminde yer aldı. İngiliz Financial Times (FT) politikacıların para politikasına karışmayı bırakması gerektiğinin altını çizdi. FT “Örneğin Erdoğan faiz artışlarına karşı güçlü antipatisini kamuoyu önünde ifade etmeye devam ettikçe Türkiye’nin enflasyonla mücadelede ciddi olduğuna inanmak zor olacak” ifadesini kullandı.
Wall Street Journal’a konuşan Royal Bank of Scotland’dan gelişen piyasalar stratejisti Abbas Ameli-Renani, piyasanın hızla dikkatini Türkiye’de yaşanan siyasi gelişmelere çevireceğini belirtti. Renani, martın sonunda yapılacak yerel seçimler yaklaşırken ülkenin finansal gereklilikleri ile ilgili yaşanacak endişelerin daha fazla dalgalanmaya neden olabileceği uyarısında bulundu.
FxPro’dan başekonomist Simon Smith ise “Çoğu zaman sermaye çıkışlarını ve düşen para birimini durdurmak için yapılan faiz artışları işe yaramaz. Sadece geçici rahatlama sağlar çünkü yaşanan güven kaybının üstesinden gelmek için faiz artışı yeterli değildir. Hatırlayın, ekonomisi iyi iş çıkardığı için Türkiye faizleri artırmıyordu. Şimdi ise para birimi tüm zamanların en düşük seviyesini gördüğünden, enflasyon yükseldiğinden ve muhtemelen daha da yükseleceğinden faiz artışına gitti” dedi. SVM Varlık Yönetimi Müdürü Colin McLean de Türkiye’nin para birimini destekleme konusunda inkar politikası içerisinde olduğuna dikkat çekerek daha sıkılaştırmanın geleceğini söyledi.
Cumhuriyet