2005 ila 2009 yılları arasındaki hatalı ödeme 2009 yılında geri istenebilir mi?
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığında yaşanan olayda, idare bir uzmana 29.11.2005 - 14.01.2009
Mevzuata göre bunun ödenmemesi gerekmektedir. Ödenmemesi gerektiği yönündeki tespit ise 2009 yılı Nisan ayında yapılmış ve idare 13.05.2009 günlü Olurla, denetim tazminatı
İdare hatalı bir ödeme yapabilir. Peki bu halde hatalı ödeme her zaman için geri istenebilir mi? Burada ise Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 1973 tarihli kararına bakılmaktadır.
Danıştay 2. Dairesi bu İçtihadı Birleştirme Kurulu kararına dayanarak yapılan ödemenin "açık hata" kapsamında olmadığına karar vermiştir. Danıştay, yapılan ödemenin her zaman geri alınabilmesi olanağını tanıyan "Açık hata" halinin ise; yapılan ödemede, ödemenin muhatabı olan kişinin (idare edilenin) kolayca anlayabileceği kadar açık bir hatanın mevcudiyetini ifade ettiği kabul edilmesi gerektiğine dikkat çekmiştir.
Bu hatalı ödeme açık hata kabul edilmeyince, idare ancak geriye doğru 60 günlük süredeki ödemeleri isteyebilmektedir. Eğer hatalı ödeme "açık hata" kabul edilseydi, 2005 ila 2009 arasındaki tüm ödemeler geri istenebilecektir. Bu durumda, son ödemesi 14.01.2009 tarihinde yapılan denetim tazminatını, 13.05.2009 tarihinde alınan olurla geri istemek mümkün değildir.
Hatalı ödeme halinde, 16 nolu MGM Tebliğine bakılır
İŞTE DANIŞTAY'IN 2012 TARİHLİ KARARI
T.C. DANIŞTAY
İkinci Daire
Esas No: 2012/8229
Karar No : 2012/9842
Özeti: Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığınca mevzuatın yanlış yorumlanması nedeniyle, 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca davacıya denetim tazminatı ödenmesinde, davacının hilesinin, gerçek dışı beyanının neden olmadığı, ayrıca açık hatanın da bulunmadığı görüldüğünden; söz konusu ödemelerin, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 gün ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararı ile belirlenen ilkeler uyarınca, idari dava açma süresi içerisinde geri istenmesi mümkün iken, anılan ödemelerin bu süre geçtikten sonra geri istenilmesinde hukuki isabet görülmediği hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan ( Davacı):... Vekilleri : Av.... - Av....
Karşı Taraf : 1 - Maliye Bakanlığı Vekili : Av....
2 - Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı Vekili : Hukuk Müşaviri...
İsteğin Özeti : Ankara 6. idare Mahkemesi'nin 30.06.2010 günlü, E:2009/771, K:2010/1072 sayılı kararının Danıştay İkinci Dairesi'nin 16.03.2011 günlü, E:2011/245, K:2011/1164 sayılı kararıyla kısmen onanması, kısmen de bozulması üzerine, anılan kararın bozulan kısmına uyularak aynı Mahkeme'ce
Maliye Bakanlığının Cevabının Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığının Cevabının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: Mehmet Özyiğit
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce, işin gereği düşünüldü:
Dava; Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı'nda Uzman olarak görev yapan davacıya 29.
Ankara 6. İdare Mahkemesi'nin 30.06.2010 günlü, E:2009/771, K:2010/1072 sayılı kararıyla davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiş; Danıştay İkinci Dairesi'nin 16.03.2011 günlü, E:2011/245, K:2011/1164 sayılı kararıyla, anılan kararın, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemine ilişkin olarak davanın incelenmeksizin reddine yönelik kısmı onanmış; Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı'nın 13.05.2009 günlü, 570 sayılı işlemi ve 29.04.2009 günlü Oluru ile davacının bu işlemin ve denetim tazminatı ödenmemesine yönelik işlemin geri alınarak söz konusu tazminatın ödenmesine devam edilmesi amacıyla yaptığı itirazın reddine ilişkin 01.06.2009 günlü, 743 sayılı işlemin iptali isteminin incelenmeksizin reddine dair kısmı ise; "uyuşmazlığa konu fazla ödemenin de Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 günlü, E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararı gereğince herhangi bir yargı kararına gerek kalmaksızın davacıdan istenilmesi mümkün olduğundan, bu meblağın davacıdan geri istenilmesi yolunda tesis edilen işlemin, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken işlemlerden olduğu sonucuna varılmış olup, İdare Mahkemesinin işin esasına girerek bir karar vermesi gerekirken, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı'nın 13.05.2009 günlü, 570 sayılı işlemi ve 29.04.2009 günlü Oluru ile davacının bu işlemin ve denetim tazminatı ödenmemesine yönelik işlemin geri alınarak söz konusu tazminatın ödenmesine devam edilmesi amacıyla yaptığı itirazın reddine dair Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı'nın 01.06.2009 günlü, 743 sayılı işleminin iptali istemini incelenmeksizin reddetmesinde hukuki isabet bulunmadığı; öte yandan, davacı tarafından 26.05.2009 günlü dilekçe ile yapılan itiraz
Bunun üzerine, aynı Mahkeme'ce bozma kararına uyularak verilen 26.01.2012 günlü, E:2011/2642, K:2012/158 sayılı kararla; Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı'nda, 5429 sayılı Kanun'un 45/1 maddesine istinaden kadro karşılığı sözleşmeli statüde çalıştırılan Uzman ve Uzman Yardımcılarına, 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın II sayılı Cetvelinde düzenlenen Özel
Davacı, dava konusu işlemlerin hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve Mahkeme kararanın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
İdare ve
Kararın diğer hüküm fıkrasına gelince;
Dava dosyasının incelenmesinden, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı'nın 02.02.2009 günlü, 178 sayılı ve 03.03.2009 günlü, 115 sayılı yazıları ile, kurumlarında Uzman ve Uzman Yardımcıları kadroları karşılık gösterilmek suretiyle sözleşmeli olarak istihdam edilen personele 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli III sayılı Cetvelin E. Denetim Hizmetleri Bölümünde öngörülen denetim tazminatının ödenip ödenmeyeceği, ödenmeyecek ise 5429 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ödenen söz konusu tazminatın ilgililerden tahsil edilip edilmeyeceği hususlarında Maliye Bakanlığı'ndan görüş istenildiği, adı geçen Bakanlığın 20.04.2009 günlü, 5084 sayılı yazısı üzerine de davacıya yersiz ödendiği tespit edilen denetim tazminatı tutarı olan 3.365,38 TL'yi hesaplanacak faiziyle birlikte geri ödemesi gerektiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 gün ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararında; idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın hatalı ödediği meblağı her zaman geri alabileceği, bunun dışında kalan hallerde hatalı ödemelerin istirdadının ise, hatalı ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere dava açma süresi içinde olanaklı olduğu ve bu süre geçtikten sonra istirdat edilemeyeceği belirtilmiş olup; anılan kararın gerekçesinde iyi niyet kuralı üzerinde de durularak idarenin sakat ve dolayısıyla hukuka aykırı işlemine, idare edilenlerin gerçek dışı beyanı veya hilesi neden olmuşsa ya da geri alınan idari işlem yok denilecek kadar sakatlık taşımakta ise, hatalı işlemde idare edilenin kolayca anlayabileceği kadar açık bir hata bulunmaktaysa ve idareyi bu konuda haberdar etmemişse, memurun iyi niyetinden söz etmeye olanak bulunmadığı ve bu işlemlere dayanılarak yapılan ödemeler için süre düşünülemeyeceği, bu ödemelerin her zaman geri alınabileceği; ancak bunun dışındaki hatalı ödemeler için memurun iyi niyetinin istikrar ve kanunilik kadar önemli bir kural olduğu ve bu nedenle yukarıda belirtilen istisnalar dışındaki hatalı ödemelerin ancak dava süresi içinde geri alınabileceği vurgulanmıştır.
Yapılan ödemenin her zaman geri alınabilmesi olanağını tanıyan "Açık hata" halinin ise; yapılan ödemede, ödemenin muhatabı olan kişinin (idare edilenin) kolayca anlayabileceği kadar açık bir hatanın mevcudiyetini ifade ettiği kabul edilmektedir. Uygulamada bu çoğu kez ilgili mevzuata aykırı bir şekilde ve hiç gereği yokken yapılan ödemeler şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Bu durumda; Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı'nca mevzuatın yanlış yorumlanması nedeniyle 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca davacıya denetim tazminatı ödenmesinde, davacının hilesinin, gerçek dışı beyanının neden olmadığı, ayrıca açık hatanın da bulunmadığı görüldüğünden; söz konusu ödemelerin, yukarıda yer verilen Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı ile belirlenen ilkeler uyarınca idari dava açma süresi içerisinde geri istenmesi mümkün iken, anılan ödemelerin bu süre geçtikten sonra geri istenilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile Ankara 6. İdare Mahkemesi'nce verilen 26.01.2012 günlü, E:2011/2642, K:2012/158 sayılı kararın, 01.06.2009 günlü, 743 sayılı işlemin; davacının denetim tazminatının ödenmemesine ilişkin işlemin geri alınarak söz konusu tazminatın ödenmeye devam edilmesi amacıyla yaptığı itirazın reddine dair kısmının iptali istemiyle ilgili olarak davanın reddine yönelik hüküm fıkrası hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, davacının temyiz isteminin reddi ile bu kısmının onanmasına; davacıya sehven ödendiği tespit edilen denetim tazminatının geri istenilmesine ilişkin işlemler ile borç çıkartma işleminin geri alınması amacıyla yaptığı itirazın reddine dair 01.06.2009 günlü, 743 sayılı işlemin söz konusu itiraza yönelik kısmının iptali istemi açısından davanın reddine ilişkin kısmına dair davacının temyiz isteminin ise kabulüyle, anılan kısmın 2577 sayılı Yasa'nın 49. maddesinin l/b fıkrası uyarınca bozulmasına; aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde Danıştay'a kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 13.12.2012 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.