Bunu söyleyen kendince haklıdır. Ya muhalefet partileri duruma göre ulusalcı, gayri milli, bölücü filandır; ya da liderlerinde iş yoktur. Çünkü “bizim” güdülmeye ihtiyacımız vardır. Biat edeceğimiz bir baş, her şeyden önemlidir.
Yalnız bir şeyin alternatifsiz olup olmadığına, sadece o şeyin dışındaki diğer şeylere bakarak karar vermek de biraz tuhaf. Diğerleri hain, diğerleri kötü, diğerleri dış mihrak, tamam da diğerleri gibi olmayan nasıl? Başka şeylerle karşılaştırılması teklif bile edilemeyecek olan o şey, nasıl?
O, siyasal ve/veya sosyal alanda var oluyorsa, söyledikleri ve yaptıkları üzerinden ele alınabilir. Yaptıklarını ele almak zor – yorum faktörü fazlasıyla baskın olacağından, ve özellikle şu sıralar, geçtiğimiz yıllarda kimin kimle kime ne yaptığı konusunda feci bir bilgi kirliliği olduğu için. Ama söylenenler ortada. Çünkü kayıtlarla tamamen oynayacak kadar ilerleyemedi demokrasimiz.
Sözlere bakmanın güzelliğiyse şu: bazen bir söz, söylemeye çalıştığı şeyden çok daha fazlasını söylüyor. Bazen biçim ya da üslup içeriğin önüne geçiyor, ve söyleyenin söylemeyi tercih etmediği bazı şeyleri de ifade etmesini sağlıyor. Böyle durumlarda, sözün üzerine yorum yapmak faydasız, hatta zararlı. Sözün açığa çıkardıklarını örtme riski var çünkü.
Tanju Çolak’ın Altın Ayakkabı ödülünü alırken kendisine sorulan “Do you speak english?” sorusunu “Nein.” diye cevapladığı anda yakaladığı mutlak dürüstlük gibi bir şeyi, bir doğruluğu, bir iyiliği, bir fazileti örtmemek için susabileceği gibi, bazen “bunun üstüne ne söylenebilir ki?” diye hayretle, bazen de ümitsizlikten susabilir insan.
Burhan Kuzu, anayasa hukukçusu bir akademisyen. Bir profesör. Üç dönemdir T.B.M.M. Anayasa Komisyonu’nun başkanlığını yürütmekte. Aktif de bir twitter kullanıcısı. Alternatifi olmayan siyasi elitlerimizden sadece bir tanesi.
Sayın Kuzu Pazar gecesi bir tweet attı. Virgülüne dokunmadan alıntılıyorum:
“HSYK bir mahkeme değil üst kuruldur. Bu nedenle oluşumu hiç bir ülkede sadece hakim sınıfından oluşmaz. Sosyolok,psikolok ve bürokrat vs.de o”
Üstüne hiçbir şey söylenmemesi gereken bu veciz ifade, kimi kendini bilmezlerce başka sözlere konu edildi. Hatta dalga geçme yolunu seçen gafiller bile oldu. Ama Sayın Kuzu onlara da hadlerini şöyle bildirdi:
“Yazdığım tweettelere ve görüşlere mantıklı cevap vermekden aciz kimi kazmalar, alay ve küfür yolunu seçiyorlar.Misliyle iade ediyorum.”
O, alternatifsiz. Sen değilsin.