İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, "devlet krizi" ve yeniden yargılama konusunda soL'a açıklamalarda bulundu. Hükümet ile cemaatin suç ortağı olduğunu ve sorunu bu ikisinden birinin çözmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Kocasakal, "yargılamaların değil Türkiye'nin yenilenmesi gerek" dedi.
Hükümet ile cemaat arasında yaşanan kavga, "devlet krizi" olarak adlandırılan gelişmeler ve siyasi davalarda yeniden yargılama yapılması yönündeki girişimleri İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'a sorduk. Sıkışan hükümetin bir çıkış yolu aradığı değerlendirmesinde bulunan Kocasakal "Hükümete bu çıkış yolu verilmemeli" dedi.
'Paralel yapı açıklaması suçun itirafı'
Başbakan'ın "paralel devlet" ve "devlet içindeki çete" çıkışını değerlendiren Kocasakal, "11 yıldır iktidar da olan, elinde devletin her tür gücü, istihbaratı olan bir siyasi iktidarın ve Başbakan'ın bu paralel yapıyı yeni fark etmesi, daha önceden bilmiyor olması akıl ve mantığın kabul edebileceği bir şey değil. Aslında Başbakan 11 sene boyunca devleti, siyasi erkini bir paralel yapıyla paylaştığını ve ülkeyi bu şekilde yönettiğini de itiraf etmiş oluyor. Bu çok vahim bir olaydır" dedi.
"Hiçbir kişi veya kurum kaynağını anayasadan almayan bir yetki kullanamaz" şeklindeki Anayasa'nın 6. maddesini hatırlatan ve İstanbul Barosu Başkanı, "Üstelik bu yetki hiçbir zümreyle paylaşılamaz. Ama bu yapılmış. Bu çok önemli bir itiraf" dedi.
"Bir komplo yapılmışsa bunda Başbakan'ın ve siyasi iktidarın bilgi ve dahli olmaması mümkün mü" diye soran Kocasakal "Burada açıkça bir suç ortaklığı var. Bu iki yapı, siyasi iktidar ve o bahsettiği paralel yapı, 11 yıl boyunca bütün hukuksuzlukları birlikte işbirliğiyle yaptı. Şimdi siyasi iktidar işte devlet erkini gayri meşru ve anayasaya aykırı bir şekilde paylaşmanın siyasi bedelini ödüyor. Bunun siyasi bedeli de var, hukuki bedeli de var" değerlendirmesinde bulundu.
Başbakanın bir manevra yaptığını belirten Kocasakal, "Komplonun içinde olan bir parçası olan siyasi iktidarın bu komployu çözmesi akılcı da değil, inandırıcı da değil" dedi.
'Türkiye bu ikisine de muhtaç değil'
Hükümet ile söz konusu "paralel yapı" arasında bir "dehşet dengesi" olduğunu ve iki tarafın da birbirlerinin ne yapabileceğini çok iyi bildiğini belirten Kocasakal, şu önemli tespitleri dile getirdi:
"Türkiye bu ikisine de muhtaç değil, Türkiye bu ikisini de hak etmiyor. Birine veya ötekine destek vermek zorunda değiliz. İkisi de ortak derece de suçludur. Türkiye'yi bir kabile devletine dönüştürmüşlerdir. Bırakın hukuk devletini, kanun devleti olmaktan dahi çıkmıştır ülke."
'Yargılamanın değil Türkiye'nin yenilenmesi gerek'
"Bu yapıdan, bu kafadan demokrasi, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı çıkmaz. Danıştay'ı tehdit eden, HSYK'yı tehdit eden, savcıyı açık açık tehdit eden bir zihniyetten, demokrasi, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ya da bir çözüm çıkmaz" diyen Kocasakal, "Yargılamanın yenilenmesi falan değil Türkiye'nin yenilenmesi gerek" ifadelerini kullandı.
Hükümetin yargı sistemini değiştirme konusundaki hazırlıklarına da değinen Kocasakal, "2010 referandumunu aslında yargıyı ele geçirmek için yaptılar. Ama şimdi Başbakan 'Ya biz yargıyı kendimize bağlamak istedik ama becerememişiz. Paralel yapı bunu ele geçirmiş' diyor. Bu yüzden, muhalefet hiçbir biçimde hükümetin bu konuda atacağı adımlara destek olmamalı. Meşrulaştırmamalı. Köşeye sıkışmış olan, bunalmış olan siyasi iktidar bir çıkış yolu arıyor. Bence bu çıkış yolu kendilerine verilmemeli" dedi.
solhaber