Ergenekon davasından müebbet hapse çarptırılan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, “sehven bir hukuk cinayeti” işlediğini ifade etti.
Başbuğ, mahkemenin internet sitelerine ilişkin MGK kararlarını ve direktiflerini resmi bir yazı ile istediğini, ancak daha sonra zabit katibinin Genelkurmay Adli Müşavirliği’ne telefon ederek “sehven” yazıldığını ve işlem yapılmamasını söylediğini aktardı. Başbuğ “İşin daha da vahim olan noktası, başta İnternet Andıcı sanıklarının durumlarını etkileyebilecek MGK kararları nasıl nihai kararını verebilir” diye sordu.
Emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un mahkeme uygulaması ile yine “sehven” hukuk cinayeti işlendiğine ilişkin bir açıklaması websitesinde yayımlandı.
Başbuğ “Sehven işlenen bir hukuk cinayeti” başlıklı açıklamasında avukatı İlkay Sezer’in talebi üzerine İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17 Eylül 2011 günü Başbakanlık Müsteşarlığı’na yazı yazarak Genelkurmay Başkanlığı’nın 26 Ekim-30 Aralık 2010 tarihli yazılarında yer alan ve internet siteleri ile ilgili bilgileri içerebileceği düşünülen direktif, genelge ve MGK kararlarının istenilmesine” karar verdiğini anımsattı.
Hayrete düşürecek
Başbakanlık Müsteşarlığı’nın mahkemenin 22 Eylül 2011 tarihli müzekkeresini herhangi bir işlem yapılmaksızın 6 Ekim 2011 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı’na gönderdiğini anlatan Başbuğ “Bundan sonra ne olduğu ise, Genelkurmay Adli Müşavirliği’nin 17 Ekim 2011 tarihli, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği yazıdan, açık ve insanları hayrete düşürecek şekilde anlaşılmaktadır” dedi.
İşlemsiz iade
Başbuğ, Genelkurmay Adli Müşavirliği’nin yazısında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi zabıt katibinin Genelkurmay Adli Müşavirliği’ne telefon konuşmasında “Başbakanlık Müsteşarlığına gönderilen 22 Eylül 2011 tarihli müzekkere ‘sehven’ yazılmıştır. İşlemsiz olarak iade ediniz” dediğini aktararak “Bu konuşma cereyan ederken, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu konuya ilişkin olarak aldığı ara karar ortadadır, kalkmamıştır” dedi.
Muameleten
Başbuğ, bu durumu 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 27 Ekim 2011 tarihli tutanağına “17 Eylül 2011 günü alınan ara karar gereği, Genelkurmay Başkanlığı’na yazılan yazıya muameleten cevap verildiği görüldü” şeklinde geçirildiğini ifade ederek şöyle devam etti: “Uygulamada ‘muameleten’ ifadesinin, talebin karşılanmadığı ancak bir işlem yapıldığını ifade etmek için kullanıldığı bilinmektedir. Mahkemeye göre ise, konu kapanmıştır. Ama nasıl? Mahkeme, verdiği ara karar ortada iken, Başbakanlık Müsteşarlığı’na gönderdiği yazıya ‘sehven’ yazılmış demiş ve bu yazının işlem yapılmaksızın iadesini istemiştir.”
Vahim hukuk ihlali
“Ortada çok vahim bir hukuk ihlali vardır” diyen Başbuğ mahkemenin açıklık getirmesi ve hukukçuların değerlendirmesini istediği konuları şöyle sıraladı: “Bir mahkeme ara karar verip, bu kararının gereği olarak ilgili makama bir müzekkere gönderdikten sonra, konuya ilişkin almış olduğu karar ortada dururken, gönderdiği müzekkerenin telefon ile ‘sehven’ yazıldığını ve işlem yapılmadan iade edilmesini, hangi hakla ve yetkiyle isteyebilir? Böyle bir durum daha önce acaba yaşanmış mıdır? Mahkemeyi bu şekilde hareket etmeye sevk eden nedenler nedir? Genelkurmay Başkanlığı tarafından ‘İnternet Andıcı’ ile ilgili olabileceği değerlendirilen ve incelenmesi gerektiği belirtilen söz konusu direktif, genelge ve MGK kararları görülmeden, incelenmeden 26. Genelkurmay Başkanı hakkında 13. Ağır Ceza Mahkemesi 30 Aralık 2011 günü nasıl suç duyurusunda bulunabilir? Tutuklama kararı nasıl alınabilir?”
Başbuğ şöyle devam etti: “İşin daha da vahim olan noktası; başta İnternet Andıcı sanıkları olmak üzere, Ergenekon davası olarak bilinen davanın diğer sanıklarının da durumlarını etkileyebilecek söz konusu direktif, genelge ve MGK kararları 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülmeden, incelenmeden, ‘eksik İnceleme’ yapılarak, 5 Ağustos 2013 günü nasıl nihai kararını verebilir?
Ortada, akıl tutulmasına neden olabilecek; yasal olarak yapılan bir işlemin ‘sehven’ yapıldığı, telefonla söylenerek işlenen bir ‘hukuk cinayeti’ vardır.”
Vahim tablo
Mahkemenin davaya ilişkin kararını açıklamasının üzerinden dört ay geçmesine karşına gerekçeli kararın açıklanmadığını belirten Başbuğ açıklamasını şu ifadelerle tamamladı “Bu vahim tablo karşısında, yetkili ve sorumlu makamlar çok kere yaşandığı gibi yine, bu sorunlar temyiz sürecinde çözülebilir, ne olacak, suçsuz insanlar biraz daha cezaevlerinde yatmaya devam etsinler, ömürlerini tüketsinler, bundan ne çıkar mı diyecekler? Ondan sonra bizler de ‘Adalet Mülkün Temelidir’ sözünün, Türkiye’de anlamsız bir tekerlemeye dönüştüğünü haykırırsak, sesimizi acaba duyanlar olacak mı? Doğrusu çok merak ediyorum!”
cumhuriyet