Diyarbakır Baro Başkanı Av. Tahir Elçi, "Failleri 20 Günde Bulup Yargı Önüne Çıkarmak Mümkün"

~ 14.11.2013, Yeni Yaklaşımlar ~

Avukat Elçi, Kuşkonar Katliamı’nın tüm yönleriyle açığa kavuştuğunu, bundan sonra savcılığın etkili ve kararlı bir soruşturma yürüterek failleri yargı önüne çıkarmasının çok kısa zamanda yapılabileceğini söyledi.

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kuşkonar Katliamı kararını bianet’e değerlendirdi. Elçi, soruşturma dosyasının zaten açık olduğunu, herhangi bir takipsizlik kararı verilmediğini, ayrıca zamanaşımına da uğramadığını ifade etti.

AİHM Türkiye’yi “köy bombalamak” suçundan mahkum etmişti. Şırnak’ın Kumçatı ve Koçağlı köyleri, 26 Mart 1994’te savaş uçaklarıyla bombalandı. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait F-16 uçaklarıyla yapılan bombardımanda 38 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı. Evleri büyük zarar gördü, hayvanları da öldü. Köy bombardımandan sonra yaşanmaz hale geldi. Kuşkonarlılar ertesi gün eşyalarını toplayıp köyden kaçtılar ve bir daha da geri dönmediler.

Bununla ilgili AİHM kararına göre Türkiye, yakınlarını kaybeden 38 köylüye  toplam 2 milyon 305 bin Euro manevi, 5 bin 700 Euro maddi tazminat ödeyecek.

19 yıl önce bombalanan köylerle ilgili Türkiye’deki soruşturmada ise hiçbir gelişme kaydedilmiş değil. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, iki gün önce, bombalamayla ilgili soruşturmanın yeniden başlayacağını açıkladı.

“Zamanaşımı da söz konusu değil”

Avukat Elçi, “Bakan Ergin’in kastının, dosya kapanmış olsaydı bile, 4. yargı paketi uyarınca AİHM’de ‘etkili soruşturma yapılmadığı’ yönündeki bir kararla dosyanın yeniden açılabilmesi olduğunu” söyledi.

“Soruşturma dosyası Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nda halen açık. Konuyla ilgili bir takipsizlik kararı yok, dosya kapatılmış değil. Zamanaşımı da söz konusu değil. Bundan sonra soruşturmanın etkili bir şekilde yapılması gerekir.”

“Şimdiki adım kimlik tespiti”

Elçi, bundan sonraki adımın uçuş görevlilerinin tespiti olduğunu söyledi:

“Uçuş görevlilerinin kimliklerinin tespit edilmesinin ardından uygun şekilde yargılanıp cezalandırılması gerekiyor. Şimdiki adım, etkili ve kararlı bir soruşturmayla kimliklerin açığa çıkarılması.”

“Bakan’ın açıklaması olumlu, sözde kalmamalı. Soruşturma makamlarının da hem kendi görevlerinin gereği olarak hem de bakanın söyledikleriyle paralel şekilde etkili soruşturma yürütmesi gerekiyor.”

“Suçluları korumak da suçtur”

Elçi kendi çabalarıyla olayın açığa kavuştuğunu, bombalamanın yapıldığının ortaya çıktığını belirtti.

“Sadece eylemi gerçekleştirenlerin, emri verenlerin kimliği bulunmalı. Adli ve idari makamlardaki kararlılıkla, faillerin 20 gün içinde tespiti mümkün. Uçağın adı, kodu, markası, hangi üsten hangi saatten ayrıldığı açık. Dolayısıyla uçuşu gerçekleştirenleri bulamıyorum demek suç işlemek olur, suçluları korumak da suçtur.”

Elçi, kendilerinin de AİHM kararını, karardaki saptamalarla birlikte Türkçeye çevirip Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunacaklarını ifade etti.

Uçuş kayıtları savcılıkta

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün Elçi’nin başvurusunun ardından, savcılığa gönderdiği 26 Mart 1994 tarihli uçuş kayıtlarına göre, “Cudi Dağı eteklerindeki Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin bulunduğu noktada (10 NM-18.55 KM) Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından iki uçuş icra edildiği tespit edilmiştir.”

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, uçuş kayıtlarının belgesini de gönderdi. “26 Mart 1994 Günü Görevleri” başlıklı belgede iki ayrı ikili kol yani iki uçağın havalandığı belirtiliyor. İlk uçuşun “E 253” görev numaralı “Tanyer 60” isimli “2xF-4” uçağı olduğu, 10.24’te kalkıp 11.54’te iniş yaptığı, yükünün ise “C” olduğu kaydediliyor. İki köyün üzerinde uçan diğer uçağın ise “E 254” görev numaralı “Kaplan 05” adlı “2xF-16” uçağı olduğu, 11.00’de kalkıp 12.00’de iniş yaptığı, yükünün ise “4xMK-82” olduğu ifade ediliyor.

Yetkililer ne demişti?

Kumçatı ve Koçağlı köyleri, 26 Mart 1994’te bombalandı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’di. Dönemin başbakanı Tansu Çiller, “Bombardımanı gerçekleştiren uçaklar devlete ait değil” açıklamasını yapmıştı.

İçişleri Bakanı Nahit Menteşe “Eylem hazırlığı içindeki bin kişilik terörist grupla ilgili haber üzerine Stoker Tepe ve Kuşkonar Köyü’nün kuzeyindeki kayalıklara hava harekatı düzenlenmiştir” demişti.

Genelkurmay Başkanlığı ise savcılığa verdiği cevapta, “O gün o bölgede uçuş olmadı” demişti. Dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş’ti. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Aydın İlter, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Halis Burhan’dı. (AS)

 

Bianet

Hits: 1076