Başbakan Tayyip Erdoğan’ın hukuk danışmanı Prof. Dr. İzzet Özgenç, Balyoz kararı için Yargıtay'a yolladığı raporda 'hazırlık olabilir, ancak darbe suçu olamaz' dedi ve Balyoz kararlarını Mussolini faşizminin hukukuna benzetti
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın hukuk danışmanı ve yeni TCK’nın mimarlarından Prof. Dr. İzzet Özgenç’in, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Balyoz kararıyla ilgili Yargıtay’a gönderdiği 46 sayfalık mütalaasının tam metnini OdaTV yazarı Müyesser Yıldız ele geçirdi. Yıldız, mütalaanın bir özetini 'Ya bu dava bozulur, ya Erdoğan bu danışmanını kovar' başlıklı bir yazıyla OdaTV'de yayımladı. Yıldız'ın yazısından bazı bölümler şöyle:
1930 ANLAYIŞI:
Balyoz sanığı Tümamiral Erdem Caner Bener’in Avukatı Abdullah Alp Aslankurt’un talebi üzerine hazırladığı raporu, Yargıtay’ın onama kararını açıklamadan bir ay önce 4 Eylül 2013’te Yargıtay 9. Ceza Dairesi’ne gönderen Prof. Özgenç’in, 'darbe' hükmünü hukuki ve bilimsel kanıtlarla çürüttü. Özgenç karardaki mantığı 1930 faşist İtalyan Ceza Kanunu’ndaki anlayışa benzetti.
DAVA DIŞI KİŞİLER KİM:
Prof. Özgenç, mahkemenin dijital veriler konusundaki hükmünü değerlendirirken de şu çok önemli gerçeği şöyle sorguladı: “Mahkemenin bu kabulüne göre, söz konusu plan çalışmaları, 2003 yılının Ağustos ayı itibarıyla son bulmuş değildir. Bu tarihe kadar oluşturulmuş olan bilgisayar kayıtlan üzerinde, bu tarihten sonra da güncelleme faaliyetinin icra edildiği, mahkemece kabul edilmiştir. Ancak Mahkeme Kararında kullanılan ‘sanıklardan bu çalışmaları devralmış dava dışı kişiler’den kimlerin ve neyin kastedildiği anlaşılamamıştır. Ceza muhakemesi hukukunda ‘dava dışı kişi’ diye bir kavram mevcut değildir.”
GÜNCELLEME İZAHI:
Prof. Özgenç, mahkemenin güncellenen dijital verilerin neden çelişki ve yanlış bilgiler içerdiğine ilişkin gerekçesini resmen ti’ye alıp, şunları söyledi: “Bu çelişkilerin ‘yakalanmaları halinde kullanılmak üzere bizzat sanıklar tarafından bilerek yapıldığı ihtimali’ne dayanılmış olması, hatalı hüküm bakımından önemli bir kürsü örneği oluşturmaktadır.”
PROF DR. ÖZGENÇ'İN HUKUKİ MÜTALAASINDA YER ALAN BAZI TESPİTLER
Kararda önemli hukuka aykırılıklar ve hatalar bulunmaktadır.
Burada en fazla sadece hazırlık hareketinin varlığından söz edilebilir.
“Darbe suçu” denmesinin bilimsel dayanağı yoktur.
Gerekçeli karar çelişkilerle doludur.
Kararda, suç teorisinin günümüzde ulaşmış bulunduğu gelişmişlik düzeyi itibarıyla artık kabul görmeyen sübjektif teori esas alınmıştır.
Gerekçeli hükümde, "1. Ordu merkezli cunta yapılanması" ve “sanık Çetin Doğan liderliğindeki cunta yapılanması” gibi ibareler kullanılmış ise de sanıklar arasında, TSK’nın mevcut olan hiyerarşik ilişkinin dışında bir hiyerarşik yapılanmanın varlığından söz edilmemiştir. Bu durum karşısında, Gerekçeli Hüküm'de suç örgütünü çağrıştırır biçimde “cunta yapılanması” ibaresinin kullanılması doğru olmamıştır.
yurtgazetesi