Cezanın ertelenmesine hükmeden mahkeme, Say'a 2 yıl denetim süresi vermiş ve Yargıtay yolu açmıştı. Gerekçeli kararı hazırlayan İstanbul 19'uncu Sulh Ceza Mahkemesi Hâkimi Hulusi Pur, Fazıl Say'ın tweet mesajlarının avam ağzıyla yazıldığını belirtti. Kararda, "Mahkeme kararları ve mahkememizce yapılan değerlendirme ışığında söz konusu tweetler incelendiğinde tweet içeriklerinin düşünce, vicdan, din özgürlüğü ve ifade özgürlüğü ile bir ilgisinin olmadığı, avam ağzıyla, edebi seviyeden uzak, direkt olarak tahkir, hafife alma ve aşağılama kastı ile söylendiği dosya kapsamı ile sabittir" denildi. Kararda, şu ifadeler kullanıldı: "Sanığın sanatçı ve bestekâr kişiliği de nazara alındığında toplumda kendisinden beklenenin tam aksine, söz konusu tweetleri paylaşarak toplumda tartışma yarattığı, bu tartışmanın toplumsal barışa katkıdan ziyade üç büyük dinin mensuplarının hislerini yaraladığı ve zedelediği açıktır. Sanığın sanatçı olması sebebiyle ulus ve uluslararası alanda tanınması nazara alındığında söz konusu sözlerin toplumda daha fazla etki ve karşılığında tepki oluşturması kaçınılmazdır. Tweet içeriklerinin toplumda yaşayan insanların yaşamış oldukları hukuk düzenine olan güvençlerinin zedelemiştir."
MÜŞTEKİLER DE TEMYİZE GİTTİ
Sabah'tan Nazif Karaman'ın haberine göre, kararda ayrıca Fazıl Say'ın piyanist ve bestekâr kimliğinin mahkemece tanındığı fakat salt sanatçı kimliği sebebiyle suç teşkil eden eyleminden bağışık tutulmasının beklenmesinin hukuki olmadığı, söz konusu beklentinin de hukuk devleti ilkeleri ve eşitlik ilkelerine aykırı olduğu kaydedildi. Diğer taraftan Fazıl Say hakkında verilen mahkûmiyet kararı sadece Say tarafından değil müştekiler tarafından da temyiz edildi. Davanın müştekilerinden Ali Emre Bukağılı, "Fazıl Say'ın işlediği suç sabittir, verilen 10 ay hapis cezası yönündeki mahkûmiyet kararı son derece yerindedir. Ancak hapis cezasının ertelenmesi hükmünün uygulanması kararı yanlıştır" gerekçesiyle Yargıtay'a temyiz başvurusu yaptı. Başvuru dilekçesinde Fazıl Say'ın hapis cezasının ertelenmesi koşullarından olan pişmanlık gösterme şartını ihlal ettiği, bilakis üst perdeden mahkemeye ve davanın şikayetçilerine yönelik saygı sınırlarını aşan hakaretamiz ifadeler kullandığı, eyleminin arkasında durduğu belirtildi.
Cumhuriyet