"Fay hattı derinleşti"
MEHMET MENEKŞE
AMASYA - Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini belirterek mezhepsel ve etnik kökene dayalı fay hattının giderek derinleştiğini söyledi.
Amasya Barosu ve Cumhuriyet Başsacılığı yargı ve avukatları bir araya getirerek Apple Palace Otel’de yemekli toplantı düzenledi. Toplantıya Amasya Baro Başkanı Melih Derindere, HSYK üyeleri Engin Duranel, Ahmet Berberoğlu, Teoman Gökçe, Ömer Köroğlu, Amasya Valisi İbrahim Halil Çomaktekin, Başsavcı Ergün Tokgöz, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Orbay, Tugay Komutanı Tuğgeneral Haluk Yıldızdan, Belediye Başkanı Cafer Özdemir, Ankara, Amasya, Tokat, Çorum, Samsun, Sivas, Yozgat Baro başkanları ile hâkim, savcı ve avukatlar katıldı. Toplantıya katılmak üzere Amasya’ya gelen TBB Başkanı Feyzioğlu, Eğitim-İş’i ziyaretinde işbirliği, diyalog çağrısı yaptı. Ülkenin zor bir süreçten geçtiğini belirterek mezhepsel ve etnik kökene dayalı fay hattının giderek derinleştiğine dikkat çeken Feyzioğlu, adli yıl açılış konuşması sonrasında hükümetin rahatsız olduğunu belirterek “Bizler doğru bildiğimizi söyleriz, söylemeye de devam ederiz. Bu demokrasinin, hukuk devletinin vazgeçilmezidir. Biz katılımcı, çoğulcu demokrasiden, şeffaflıktan yanayız. Koşulsuz din ve vicdan özgürlüğünden yanayız” dedi.
Ülkenin gerçek gündeminin özgürlükler olduğunu, gündem dışı siyasetin inandırıcılığının kalmadığını, vatandaşın buna inanmadığını belirten Feyzioğlu, “Laiklikten vazgeçmiş bir toplumda egemenlik milletin olmaz. Egemenlik milletindir diyenlerin laikliğe dört ele sarılması gerekir. Ama laiklik hiçbir şekilde dini inançlara, ibadet hürriyetine karşı değildir” diye konuştu.
Başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’da tehlikeli gelişmelerin olduğuna dikkat çeken Feyzioğlu, bu gelişmelerin Türkiye’nin geleceğini etkileyeceğini anlattı. AKP hükümetinin “benden ve benden olmayan” şeklinde ayrımcılık yaptığını anlatan Feyzioğlu şunları kaydetti: “Reyhanlı’daki katliamdan sonra ‘53 Sünni vatandaşımızın katlinden üzüntü duyuyorum’ diye, sanki Sünni olmasalardı üzülmeyecekti algısını yaratacak şekilde insanlarımızı kırdı. Ve Ortadoğu’nun Türkiye’ye uzanan mezhepçilik fay hattı bugün hiç olmadığı kadar derinleşti. Buna karşı çözüm laiklik, başka çözüm yok. Herhangi bir modanın peşinden koşacak değiliz. Atatürk’ün laiklik anlayışı bizi sağlam temellere ulaştıracak yegâne çıkış yoludur. Nedir o? Hiçbir din, hiçbir mezhep hiçbir dini inanış bir diğerine tahakküm edemez.
Etnik ayrımcılık olan ikinci fay hattı da derinleşmiş durumda. Orda da çözüm Atatürk milliyetçiliğidir. Hangi dinden, dilden, etnik kökenden, inanıştan, siyasi düşünceden olup olmadığına bakmaksızın herkesi eşit yurttaş olarak kabul etmek ve eşit yurttaşlığı içimize sindirmek çözümdür.”