Şiir çalışmalarım arasında “İyi Bir Yurttaş Aranıyor”un özel bir yeri vardır. Ismarlamayla yazılmış bir şiirler toplamıdır… 1980 darbesinin sonrasındaki ilk aylardan birinde bir gün bir karşılaşmamızda Deniz Türkali, “Benim için bir siyasi kabare metni yazsana..” dedi. İstediğinin ne olduğunu tam olarak anlamamış da olsam bir esinle oturup “İyi Bir Yurttaş Aranıyor” adı alında topladığım şiirleri yazdım… Şiirler ortak arkadaşımız Maksut Göksu tarafından bestelendi. Sahneye koyucumuz Rutkay Aziz usta bir iskambil oyuncusunun kartları karıştırması gibi benim sıralamamı el çabukluğuyla değiştirdi. Sahne düzenlemesini Vecdi Sayar gerçekleştirdi. Cem İdiz ve dört kişilik orkestrası eşliğinde Deniz Türkali 23 Mart 1981’de Ankara Sanat Tiyatrosu sahnesinde unutulmaz bir tek kişilik performans sergiledi… Örneğin, hepsi şarkı olmuş şiirlerden “Avrupa’ya Aşk Türküsü”nün “Avrupa anla bizi, sev bizi Avrupa” dizelerini, ironik yakarışlarla, yerlerde sürünürek yorumlaması, şu andaymışçasına göz ve kulak belleğimdedir… Oyun defalarca sahnelendi. Sonra İstanbul’a turneye de geldi. Sonraki zamanlarda genellikle amatör topluluklarca da yorumlandı. Metni oluşturan 18 şiir ise, önce oyun öncesinde minik bir kitapçık olarak yayımlandı. Sonra yeni basımlar yaptı. En sonunda da Toplu Şiirler’imin üçüncü kitabı olan “Kızıma Mektuplar”da yerini buldu… Dinletilerimde bu şiirler toplamından bazılarını arada bir, kimilerini sıklıkla okurum... “İyi Bir Yurttaş Aranıyor” bir baskı döneminin ürünüdür… Eh, pek de farklı bir dönemde olmadığımız için, şiirlerden bazılarını, yerim ancak yeteceği için şimdilik birkaç tanesini bu yazıda sizlerle paylaşmak istedim… Ben yaştakilerin biraz o günleri anımsayarak “nostalji” yapması, daha gençlerin belki bir karşılaştırma yapabilmesi için…
***
Bir ülke nedir diye sordum/Düş kuranın birine/Ülke düşlerdir dedi/Gerisinden bana ne!(…)Bir ülke nedir diye sordum/Kırda açan çiçeğe/Ülke kokumdur dedi/Gerisinden bana ne!(…)Bir ülke nedir diye sordum/Gökte uçan şahine/Ülke avımdır dedi/ Gerisinden bana ne(…) Bir ülke nedir diye sordum/Yerde sürünen yılana/Ülke yuvamdır dedi/Gerisinden bana ne!(…) Bir ülke nedir diye sordum/Cebi dolu birine/Ülke paramdır dedi/Gerisinden bana ne!(…)Bir ülke nedir diye sordum/Cebi delik birine/ Şöyle bir süzdü beni/ Dedi ki git işine!”
***
Yurt sevgisi kök salmış yüreğime bir kere/Tipi bozuk şu herifin dur hele(…)Bir yolunu bulup defterini dürmeli/En yakın karakola bildirmeli(…) Ülkeyi kurtaracak bunlar akıllarınca/ Sen önce kendini kurtarsana(…)İşi verenle işçisi bir olur mu/ Hiç beş parmağın beşi bir olur mu(…) Çanlarına ot tıkamalı beklemeden/ Ezilmeli yılanın başı küçükken(…)Yurt sevgisi kök salmış yüreğime bir kere/Tipi bozuk şu herifin dur hele.
***
Bu ülke bir gün/Mutlu olacak elbet/Fakat şimdilik/ Biraz sabret(…) Görüşlerimi/Kimseden gizlemem/Fakat şimdilik/Sesimi çıkarmak istemem(…) Özgürlük için/Özveri gerek/ Fakat şimdilik/En iyisi beklemek(…) Görevimdir/Gerçeği söylemek/Fakat şimdilik/Neme gerek…
Yaklaşık kırk yıl öncenin toplumsal gerçekliğinden izdüşümler… Çok şey değişmemiş gibi, ne dersiniz?