Yazısına ‘Adını vermeyeceğim bir Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinde yaşandı bu olay” diye başlayan avukat hakimin ilginç tavrını yazdı. Etik kurallar gereği ismini açıklayamadığımız genç avukat “Susuyorsak üzerimizdeki cübbeye saygımızdan susuyoruz” diye ekledi.
İŞTE O YAZI:
EN BÜYÜK YANLIŞIM
Bir önceki celse savunma yaptığımız için başkandan azar yemiştik. Savcı dosyayı incelemediği için heyet 1 hafta sonrasına duruşma günü verdi. 1 haftada unutmamış tabi bizi daha başkan bey. Dediğim gibi bir önceki celse başkana karşı yaptığım en büyük yanlış müvekkilimi savunmaktı.
BEN TUVALETE GİDİYORUM SAVCI BEY
Neyse girdik bir sonraki celseye, savcı değişmiş, yeni savcının dosyayı inceleyip mütalaa vermesini beklerken, başkan sordu; ”Aleyhte mütalaa verilirse süre talep edecek misiniz?” ben de cevap verdim; ”Evet böyle bir durum olursa yazılı beyanda bulunmak için süre talep edeceğim.” Ve başkan verdiğim cevap üzerine, henüz duruşma sürerken üzerinden cübbesini çıkardı ve ”ben tuvalete gidiyorum, al dosyayı savcı bey.” dedi.
AZAR İŞİTTİK
Savcı bey de mütalaasını bilgisayara önceden kaydettirmiş olduğu için, ufak bir copy paste marifetiyle mütalaa oluşuverdi bir anda pat diye. Üyeler dahil herkesin bildiği mütaalayı bir tek biz bilmiyormuşuz meğerse. Başkanın duruşma esnasında cübbesini çıkarıp tuvalete gitmesinden cesaret olsa gerek, kadın üye de bir sonraki duruşma için ortaya bir tarih attı, bir saniye efendim defterden bir bakalım dememle, ondan da azar işittik.
AVUKATA SAYGI KALMAMIŞ
Aslında azar değildi kadın üyenin yaptığı, o tonda konuşmaya alışmış, bana azar gibi geldi sadece. Eminim ki bundan sonra o dosyada yapacağım hiçbir savunma okunmayacak ve dinlenmeyecek, karar verilmiş bile dosyada. Ne hâkimin, ne savcının saygısı kalmamış avukata. Hani aynı sıralardan geliyorduk? Ya da bu savcı ve hakimler emekli olduklarında avukat cübbesi giyip yanımıza gelmeyecekler mi? Sanmasınlar ki biz de onlarla aynı tonda konuşamayız. Susuyorsak üzerimizdeki cübbeye saygımızdan susuyoruz.
http://www.hukukihaber.net