Ben yapmadım, o yaptı

~ 29.01.2025, Av. Selin Nakıpoğlu ~

"Hiç kimse. Kişi, bugün bir şeylere sahip olmasının ve yarın bir şeylere sahip olup olmayacağının kendisine bağlı olmadığının farkında. Esen her esintinin, işverenin her kaprisinin, ticaretin her kötü yönünün, kendisini geçici olarak kurtardığı ve başını suyun yukarısında tutmanın zor ve çoğunlukla imkânsız olduğu şiddetli girdaba geri savrulabileceğinin farkında. Bugün yaşama imkanına sahip olsa da yarının bir muamma olduğunun farkında…"

F. Engels 

Ne acı ki, ülkemizde her bir doğa olayı birer katliama dönüşerek can alıyor. Yaşadığımız katliamların sayısını hatırlamıyoruz. Deprem, maden faciaları, tren kazaları, seller, yangınlar…

Her seferinde bir dizi idari ihmal nedeniyle hayatlar sönüyor. Uzmanlar, meslek odaları uyarıyor, seslerini duyurmaya çalışıyor. Her seferinde; yapılan yasal değişikliklerin denetimleri ortadan kaldırdığını, bedelin insan hayatıyla ödeneceğini söylüyorlar. Ama duyan kim? AKP iktidarının tek derdi sermayenin daha çok para kazanması. Kâr hırsından, aymazlıktan, denetimsizlikten, yolsuzluktan ölmek kader değil, cinayettir. Ölümlerin ardından yaşamı tekrar anlamlandırma aşamasında buluyoruz kendimizi. Umudumuzu korumaya çalışmak için çabalamaktan bitap düştük.

Katliamın sorumlularının her seferinde korunmasından, gözden ırak tutulmalarından, unutulmaları için verilen uğraşlardan tiksinir olduk. Fiili olarak bir hak ihlalinin faillerinin yargı süreçlerine tabi tutulmayacağını veya uygun şekilde cezalandırılmayacaklarını ve mağdur edilenlerin onarım hakkına erişemeyeceğini bilerek yaşamaya devam etmek oldukça zor. Faciaların akabinde “Failler bulunacak, cezalarını çekecek” beyanatından sonra kimsenin sorumluluk almadığı, nefesimizi tıkayan bu düzenin pisliğini kusup kurtulmak istiyoruz.

SİYASETTEN BAĞIMSIZ DEĞİL

2012 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan ve Bakanlar Kurulu üyeleri imzaları ile yönetmelik değiştirilerek inşaat öncesi itfaiye denetim zorunluluğu kaldırılmış. İnşaatçıların isteği ile itfaiye denetimini ve yetkisi son bulmuş. Projelerin itfaiye tarafından incelenmediği bir ülkede yaşıyoruz. Katliamdan beri ölümlerde sorumluluğu olanlar “Ben yapmadım, o yaptı” diyerek topu birbirine atıyor. Buğday tanesi kadar utanma duygusu da yok.

Sorumluluk almamanın kural olmasını kabul etmiyoruz. Bu işletmeye ruhsat veren dönemin AKP’li Belediye Başkanı ve sorumluları yargılanmalıdır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve Kültür ve Turizm Bakanı koltuklarından kalkıp, yargılanmalıdır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yegâne gayesi teşvik ve vergi aflarıyla turizm patronlarının kârına kâr katmak mıdır? Sorular çok ama otelleri, turizm firmaları olan AKP’nin turizm patronu bakanı günlerdir ortada yok. Kartalkaya Grand Kartal Otel’de 80 insan öldürüldü. Katliam ile ilgili hem idari soruşturma hem de adli soruşturma yapılırken dün Turizm Bakanlığı’nın yanan binayı apar topar yıkacağını okuduk. Henüz binada keşif yapılmamış, bilirkişi incelemesi yapılmamış, ortada bir rapor yok. E ne bu acele? Deliller yok edilme amacıyla bina ortadan kaldırılmak mı isteniyor? Bu katliamdan da; tüm yasal düzenlemeleri, sermayenin daha çok para kazanması, inşaatçıların, turizmcilerin ahbap çavuş ilişkisi ile istediğini yapması için değiştiren umudun – icraatın - geleceğin adıyız diyen AKP iktidarı sorumludur. Yaşanan ölümler ranta, denetimsizliğe, cezasızlığa dayalı düzenin sonucudur. Bu düzeni değiştirmeden bize rahat yok. Örgütlenmedikçe ve hesap sormadıkça ölmeye devam edeceğiz. “Bu böyle gitmez” dememiz gereken yerde değil miyiz?


https://www.birgun.net

Av. Selin Nakıpoğlu | Tüm Yazıları
Hits: 17789