Diploma savaşı

~ 18.03.2025, Taha AKYOL ~

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diploması hakkında ‘devlet’ bir savaş yürütüyor. Savaşı yürüten tabii ki rakip partinin Genel Başkanı Erdoğan’dır. “Turpun büyüğü” diyerek de önceden ima etmişti. Fakat CB sisteminde devlet başkanlığı ile parti başkanlığı tek şahısta birleştirildiği için, bu siyasi savaşta devletin bütün ilgili kurumları devrede; başta savcılık, YÖK ve baskı altında tereddütler yaşayan İstanbul Üniversitesi…

Biliyorsunuz, Ekrem İmamoğlu'nun diploması hakkında 'uygundur' raporu veren İÜ İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kamil Ahmet Köse, "yorgunluk ve son dönemde yaşanan süreç!" gerekçesiyle istifa etti.

İktidardan iyi haber alan gazeteciler, diplomanın iptal edileceğini yazdılar. Hiç sürpriz olmaz! Fakat hukuken çok vahim olur. 

Mutlak bağımsız olması gereken yargı kararlarında bile Cumhurbaşkanının etkisi, uluslararası hukuk kayıtlarına geçmiş bir gerçektir. (AİHM Büyük Daire, B. No: 28749/18 Pragraf 117, 206, 220)

HUKUKİ DURUM

Tartışmaların temelindeki sorun, İmamoğlu’nun 1990 yılından nakil yaptığı Girne Amerikan Üniversite’nin, YÖK tarafından tanınmamış olması… Fakat YÖK tanıma şartını 2010 yılında getirdi ve 1990 yılında İmamoğlu, diğer 58 öğrenci ile beraber İÜ İşletme Fakültesine yatay geçiş yaptırdı, burada okudu, mezun oldu, diploma aldı.

Kuralları geçmişe yürütmek 27 Mayıs darbesinde görülmüştü! Hukukun asla izin vermeyeceği vahim bir “ihlal” oluşturur, hukuka aykırılıktan daha ağırdır.

O zaman İmamoğlu sıradan bir genç öğrenciydi… O zaman tanınma şartı olmadığı için bütün yetkili merciler onaylamıştı. Hukuken kesinlikle “müktesep hak” oluşmuştur…

Gel, bunu 34 yıl sonra 2027 seçimlerinde rakip aday olacak diye iptal et!

Prof. Ali Uzun, eski Danıştay Üyesi ve İdare hukuk Profesörüdür, şöyle diyor:

“İdare hukuku açısından 34 yıl önce yapılmış bir yatay geçişin ve sonrasındaki diplomanın şimdi geri alınabilmesi ve iptal edilebilmesi hukuken mümkün değil. Çünkü ne ilgilinin hilesi ve idareyi yanıltması var ne de mevzuata çok açık aykırılık var. İlgili hakkında kazanılmış hak oluşmuş... Öyle her işlem 34 yıl sonra geri alınabilseydi hukuki istikrar kalmazdı.’’

AYM de, idari bir işlemin düzgün olmaması durumunda idarenin “yükümlülüklerini ihmal etmesinden doğan külfetin … sadece başvurucuya yüklenmesini” ve doktora tezinin iptalini anayasaya aykırı bulmuştur. (B. No: 2018/16871, paragraf 49)

Bunun anlamı şu: İmamoğlu’nun yatay geçişi düzgün olmasaydı bile diploması iptal edilemez.

YAVAŞ’IN TAVRI

Bütün kamuoyu araştırmalarında Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu, Erdoğan’ın önünde; kapatılması zor arayla hem de. Erdoğan DEM oylarıyla Meclis’te seçimi öne alarak aday olabilir ama sandıktan çıkması hiç de kolay gözükmüyor.

Kamuoyunda Erdoğan’ın karşısında aslında iki aday var. Yavaş ve İmamoğlu… Parti ön seçiminde İmamoğlu’nun adaylığı kesinleşecek.

Ülkeye hukukun üstülüğünü ve parlamenter sistemi getirmede her ikisine de kesin ihtiyaç var.

ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın tarihimizde örneği pek az görülen bir olgunluk göstermekte olduğunu belirtmeliyim.

Şartlar getirirse aday olacağını elbette belirtiyor. Ama iktidarın dört gözle beklediği “birbirine düştüler” görüntüsünü vermekten de dikkatle uzak duruyor.

İmamoğlu’nun Ankara’ya giderek Yavaş’ı ziyaret etmesi, “biriz, beraberiz” mesajı vermeleri isabetli oldu. Yavaş’ın şu sözlerinin altını çizdim:

“Bizler yol arkadaşıyız. Ben kendisine ziyareti için teşekkür ediyorum hem de eğilim yoklamasında kendisine başarılar diliyorum… aramızı bozmak için bütün gayreti gösteriyorlar ama mümkün olamaz. Hepimizin tek bir hedefi var. Derin yoksulluk yaşanan dönemde bu iktidarın değişmesi lazım, ortak hedefimiz budur."

HUKUK DEVLETİ

Hukuk devletinde sadece yargının bağımsız ve tarafsızlığına değil, kamu kurumlarının tarafsızlığına, YÖK’ün ve üniversitelerin akademik etiğe uymaları zorunludur.

Ama bizde, bu konularda uluslararası ölçümlerde skorumuz yerlerde sürünüyor. Alman araştırma vakfı, “kamu görevlisi ile parti görevlisi arasındaki farkın belirsizleştiğini” yazdı.

YÖK ve üniversiteler ne öcüde farklıdır?

Onun için bir iptal kararı vahim olur ama sürpriz olmaz diyorum.

Onun için dış yatırım gelmediğine dikkat çekiyorum.

Ve onun için Türkiye mutlaka kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığına geçmeli diyorum.


https://www.karar.com

Taha AKYOL | Tüm Yazıları
Hits: 3661