SIRAMIZI BEKLİYORUZ

~ 22.01.2025, Av. Zeynep Yılmazer ~

Bugünkü gündemimizin başlığı “Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde Yangın. Can Kaybı 76”

Acımız Büyük. Sorumlular en ağır şekilde cezalandırılacak!

“İhmal, tedbirsizlik, öngörüsüzlük, basiretsizlik” aklın ve mantığın kuralı altında istisna olmalıdır öyle değil mi? Bir yer var, hayal edelim bir an, orada “İhmal ve Tedbirsizlik” ve dahası “Bilinçli İhmal” istisna değil. Peki, bir yerde “İhmal” nasıl kural bir kabul olabilir?

Eylem de, söylem de “Sorumluluk” getirir her şeyden önce. Olağan-günlük insan ilişkilerinde de, herkesin eşit bir şekilde uyması beklenen kurallarla çerçevelendiği kamusal bir düzende de böyledir bu. Tabii ki; eğer devlet, insan haklarına dayalı bir hukuk devleti ise.

Sorumluluk alabilmek erdemdir, sorumluluğunu almayanları, alamayanları ise hukuk görür, izler.

İşte çatırdama tam burada başlıyor bizde. Çatırdadı, çatırdadı, kırılıp kopmak üzere hatta.

Sorumlulukları izlemeyen bir kamu düzeni…

Sorumluluk almayan bir toplum…

Uzay boşluğu kadar anlaması zor karmaşık bir kaos, düzenli bir düzensizlik. Sanki içinden bir düzen bulmak için milyonlarca, milyarlarca yıl daha beklemek gerek.

Daha da acısı ne olabilir? Çıkarlar ve menfaatler için sorumlulukları izlemeyen bir hukuk düzeni, bir kamu yönetimi.

Çıkarlar ve menfaatler adına, beklenilen etikleri, erdemleri, sorumlulukları yitirmiş ya da bunlara hiç sahip olamamış bir toplumsal düzen.

Yangın için hiçbir tedbir almamış bir otel yönetimi, bunu gerektiği gibi ya da hiç denetlememiş bir kamu düzeni…

Kaç kişi bu oteli seçerken içine canını koyacak kadar güvenli mi düşünerek kontrol etti, sordu, sorguladı? Orası da tam bir muamma…

Hepimiz haklıyız, her şeyi bu kadar ince eleyip sık dokuyacak, kendimize dert edineceksek neye yarar keyifle, güvenle yaşayabilmek? 

İnsan güvenmek ister önce, güvenmek mühim! Karşında güvenilebilir insanlar, güvenilebilir toplum, güvenilebilir bir devlet varsa.

Ya yoksa?

O halde en iyisi bilip, susup, izlemek…

Sahi ne diyorduk biz o oyuna. Hemen hatırladım. “Üç Maymun”

Bu kadar “İhmal” zincirinin bir bedeli, ederi olmalı elbet.

Sadece ederinin iki üç katı paha biçmekle kalsa keşke ödenen o bedel.

 

Bugün tüm haberlerin başlığı “Kartalkaya’da bir otelde çıkan yangında 76 vatandaşımız öldü, acımız büyük!”

“Kötüleri affeden, iyilere zarar verir” der Antik Roma’da hukukçular. “Bonus Nacet, Qui Malis Parcit”  

Bilmeleri yetmemiş, demek ki anlamışlar.

Binlerce yıldır yazılmışı, söylenmişi yeniden ve yeniden anlatmaya çalışırken, bir yandan ölmeye, sakatlanmaya, yaralanmaya devam ediyoruz. Sorumluların en ağır şekilde cezalarını bulmasını umutla bekliyoruz.

Haberleri izlerken beklediğimiz sıra, bize nasıl ve ne zaman gelir hiçbirimiz bilmiyoruz. Belki bir trende, belki bir madende, belki bir dere yatağında, belki bir fay hattında, belki de pahasını ödeyebildiğimiz için toplumun geri kalanından daha şanslı olduğumuzu hissettiğimiz bir otelde. Kim bilir?

Sanıyoruz ki sıranın en sonundayız. Sıra bize gelene kadar kim bilir, belki bir umut kurtuluruz.

Av. Zeynep Yılmazer | Tüm Yazıları
Hits: 3130