Saraysız Başkan Jose Mujica'dan hafızalara kazınacak sözler

~ 13.01.2025, Yeni Yaklaşımlar ~

Uruguay'ın efsanevi Devlet Başkanı Jose Mujica (Pepe) yemek borusu kanserinin karaciğerine sıçradığını ve artık tedavi görmeyi reddettiğini duyurdu ve vasiyetini açıklamasının ardından yeniden dünya gündeminde. İşte Mujica'nın yaşama bakışını özetleyen sözleri ve yaşamından kesitler! 

Uruguay'ın efsanevi Devlet Başkanı Jose Mujica (Pepe) yemek borusu kanserinin karaciğerine sıçradığını ve artık tedavi görmeyi reddettiğini duyurdu ve vasiyetini açıklamasının ardından yeniden dünya gündeminde. 

İşte Mujica'nın yaşama bakışını özetleyen sözleri ve yaşamından kesitler: 

HAYAT PEK ÇOK KEZ SENİ YERE SEREBİLİR. ÖNEMLİ OLAN TEKRAR AYAĞA KALKMAK VE DEVAM ETMEK VE YİNE DEVAM ETMEKTİR.

Hayatta ne yaşamam gerekiyorsa, karşıma ne çıktıysa, bunların sorumluluklarını üstlenmekten kaçınmadım. Rastlantı olgusuna tarihte de yer vermeliyiz. Ben tesadüfen varım. Hesaplanamaz şeyler vardır: Rastlantılar. Bunların yokluğu yalandır. İki nokta önemlidir: Nedenler ve rastlantılar. Onca yıl hapiste bulunmasaydım belki de şu anda böyle olmayabilirdim. Mezarım kazılmıştı çoktan. Genç insanlara bunu aktarmak istedim. Düştüğün zaman kalkmayı bilmelisin. Hayat pek çok kez seni yere serebilir. Önemli olan tekrar ayağa kalkmak ve devam etmek ve yine devam etmektir. 

NE FAKİR, NE DE BAŞKA BİR ŞEYİM. ASIL FAKİR OLANLAR PARALARININ ARKASINDA, ONA MAHKÛM YAŞAYANLARDIR.

Mıknatıs gibiyim; dünyanın dört bir yanından gazeteciler ziyaretime geliyor. Benim özel bir çabam da olmuyor. Nasıl görünüyorsam öyleyim. Öyle konuşuyorum. Ve nasıl arzuluyorsam, öyle yaşıyorum. Asıl şaşırtıcı olan, günümüzde bunun insanlara tuhaf gelmesi. Pek çok insan, “Bu b.ktan ihtiyara dünyadaki bunca ilgi de nereden çıktı?” diye düşünüyor. Ama benim özel bir çabam olmadı. Sadece, nerede olursa olsun, istediğim gibi yaşamaya uğraştım. Ne fakir, ne de başka bir şeyim. Asıl fakir olanlar paralarının arkasında, ona mahkûm yaşayanlardır. 

ELBETTE SADECE KAZANMAK İÇİN SAVAŞMIYORSUN ÇOCUĞUM. AMA KAZANACAĞINA İNANMALISIN.

Daha kavgaya girişmeden yere serileceklerini düşünenler beni hasta ediyor. Elbette sadece kazanmak için savaşmıyorsun çocuğum. Ama kazanacağına inanmalısın. Böylelikle ancak hayatına bir anlam katabilir, böylece yol alabilirsin. Yenilebilirsin. Hayat gibi çetrefilli bir düşmanı kim mağlup etmiş ki? Ama hayat macerana bir anlam kazandırmalısın. Maddi gereksinimlerinin çok ötesinde, hayatı tutku ile yaşamalısın. Hayatı hevesle yaşamalısın. Hayatla böyle bir anlaşma yapmalısın. Bunlar, her aklına geleni yap anlamına da gelmiyor. Ama sizlere şunu kesinlikle söyleyebilirim ki, ben bu hayatta deliler gibi eğleniyorum. 

KENDİMİZİ ÇOK ÜSTÜN VE ÖNEMLİ GÖRÜYORUZ

Kesinlikle önemsiz varlıklarız; bunu bilmek gerekir. Fotosentez zincirinde yaklaşık 30 kadar kademe var ve biz sadece ilki ve sonuncusunu öğreniyoruz. Yeryüzünde bundan daha önemli bir şey yok ve biz hâlâ kendimizi çok üstün ve önemli görüyoruz. 

Hayat o kadar kısa ki, ona küçük de olsa bir sessiz alan bırakman gerekiyor. Daha sonra her şey devam edecek ama birey için bu özel alan çok önemli olacak ve onu istediği şekilde yaşayacak. Ve ondan hiç dolambaçsız bir şekilde keyif alacak. 

BENİM İÇİN DEHANIN YÜZDE 90'I DÖKTÜĞÜN TERDİR

Ben bir deha falan değilim. Söylenenleri ciddiye alsaydım, çekilmez birisi olurdum. Benim için dehanın % 90’ı döktüğün terdir. Sana asıl bilgeliği, büyük bir hevesle yaşamak ve düşündüğünü söylemek verir. Bunu yapan siyasetçi sayısı oldukça az. Bazen her düşündüğünü söylemek uygun olmayabilir ama inan ki çok olumlu sonuçlar veriyor. 

KONUŞACAK BİR ŞEYİN YOKSA KONUŞMAMALISIN

İyi bir kitap okuduğunda macera, kitabı kapattığın zaman başlar. Çünkü senin de kendinden bir şeyler koyduğun bir bölüm oluyor. Seni düşündürüyor. Konuşmalar için de aynı şey geçerli. Eğer, ne zaman bitecek bu konuşma diye içinden geçiriyorsan, bunun bir nedeni de aslında boş konuşuyor olmalarıdır. Zorlaşan da olmaz. Sana kulak vermeleri için bunu hak etmelisin. Konuşmalarına biraz içerik kat, bak nasıl sana önem verecekler ve seni dinleyecekler. Ama boş konuşursan insanlar seni dinlemez. Konuşacak bir şeyin yoksa konuşmamalısın. Ancak pot kırarsın. 

DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ YAŞAMALISIN. AKSİ TAKDİRDE YAŞADIĞIN GİBİ DÜŞÜNMEYE BAŞLARSIN.

Halkları oluşturan insanların büyük bir kısmı devlet başkanlarının yaşadığı gibi bir hayatı yaşamıyor. Ben ülkenin büyük bir bölümünün yaşam tarzı nasılsa öyle yaşıyorum. Devlet başkanlarını azınlıkta olan bir grubun yaşadığı sisteme dahil etmeye çalışan bir mekanizma var. Düşündüğün gibi yaşamalısın. Aksi takdirde yaşadığın gibi düşünmeye başlarsın. 

NEFRET YIKICIDIR; KAZANDIRMAZ.

Bize o zulümleri yapanlara (Hapiste yattığı 12 yıl boyunca yaşadıklarını kast ediyor) karşı dahi nefretle hareket etmiyorum. Nefret yıkıcıdır; kazandırmaz. Bu bir demogoji, binlerine hoş görünme yolu veya davadan dönme olarak yorumlanmamalıdır. Bu ilkesel bir meseledir. 

YALIN BİR ŞEKİLDE ANLATILAMAYANLAR, ASLINDA O KADAR DA ÖNEMLİ DEĞİLDİR.

Sosyalizm, çok farklı anlamlar büründürülen ve karmaşıklaştırılan bir sözcük haline geldi. En yalın haline indirgemek gerekirse, insanların özgürlüğü ve eşit haklara sahip olması için mücadele ediyoruz. Siyasette çok ağırlığı olan bir konuymuş gibi göründüğü halde, yalın bir şekilde anlatılamayanlar, aslında o kadar da önemli değildir. 

HAYAT, GELECEKTİR; GEÇMİŞ DEĞİL!

Hayat, gelecektir; geçmiş değil! Bu, geçmişin yaşanmadığı anlamına gelmez. Geçmiş vardır ama belirleyici olan gelecektir. Sana unutabilme yeteneğini verecek olan da budur. Aslında unutmak doğru sözcük değil. Hiçbir b.ku unutmuyorsun. Ben tüm bu yaşadıklarımı nasıl unutacağım ki? Mesele, üstesinden gelmektir. 

AĞIR OLMAYAN BAVULLARLA YÜRÜMEYİ SEVİYORUM

Ben fakir değilim. Tutumluyum. Çünkü, sahip olduğum özgürlüğün keyfini sürmek için zamana ihtiyacım var. Yoksulluğu değil, ölçülü olmayı ve ağır olmayan bavullarla yürümeyi seviyorum.” 

 

Kaynak: Saraysız Başkan Jose Mujica- Tekin Yayınevi 

 

EFSANE LİDERİN YAŞAMINDAN KESİTLER 

José Mujica, tam adıyla José Alberto Mujica Cordano, 20 Mayıs 1935'te Uruguay'ın Montevideo kentinde doğdu. 

Politikaya Küba Devrimi’nden ilham alan Tupamaro Marksist gerilla grubunun lideri olarak atılan Mujica, halk arasında “Pepe” lakabıyla tanınıyor. 

1973’te Uruguay’da askeri diktatörlük ilan edilince tutuklandı ve 12 yıl boyunca hapiste kaldı. Bu süre zarfında ağır işkenceler gördü. 

1985 yılında diktatörlüğün sona ermesinin ardından serbest bırakıldı. 

Sol görüşlü bir koalisyon olan Geniş Cephe (Frente Amplio) hareketine katıldı ve 1994’te Parlamento’ya girdi, ardından Tarım Bakanı olarak görev yaptı. 

2010-2015 yılları arasında ise Uruguay Devlet Başkanı olarak görev yaptı. 

Mujica'nın yaşama biçimi tüm dünyada örnek bir lider olmasını sağladı. Bir hastanede sırada beklerken görüldüğü fotoğraf gündem yarattı, "külüstür" bir otomobil kullanmayı sürdürdü, küçük bir çiftlik evinde sade bir şekilde yaşadı ve görevi nedeniyle elde ettiği gelirin büyük çoğunluğunu bağışladı. 2015 yılındaysa görevini bıraktı. 

Pepe, bu yaşam şekli nedeniyle TIME dergisi tarafından "Dünyanın en yoksul başkanı” tanımlandı. 

olarak tanımlanan Mujica, küçük bir çiftlikte mütevazı bir yaşam sürmeye çalıştı. Başkanlık sarayında yaşamayı reddederek, eşiyle birlikte Montevideo yakınlarındaki bir çiftlikte kaldı ve maaşının büyük kısmını hayır kurumlarına bağışladı. 2015 yılında başkanlık görevini bıraktı; ancak halk arasındaki popülerliğini sürdürdü. 

Nisan 2024’te yemek borusunda kanserli bir tümör tespit edilen Pepe, radyoterapi görse de tedavide kalıcı sonuç elde edilemedi.


https://www.birgun.net

Hits: 1895