Eski Hatay Barosu Başkanı Açıkalın, Hatay ile ilgili sorunları sıraladı: Türkiye`nin Çernobil`i olabilir

~ 07.02.2025, Yeni Yaklaşımlar ~

Deprem sonrası yurttaşın beklentisi süreçte payı olanların adil biçimde yargılanması ve hesap vermesiydi. Ancak böyle olmadı.

ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR

Eski Hatay Barosu Başkanı Avukat H. Cihat Açıkalın, sürecin hukuki arka planına dikkat çekti. Açıkalın 5 maddede sorunları özetledi: 

1- Kamuoyunda rezerv alan yasası olarak bilinen yasa ve onun sahadaki uygulaması anayasada düzenlenen ve kaynağını uluslararası sözleşmelerde bulan “Mülkiyet Hakkını” ihlali niteliğindedir. Adeta yeni bir kayyum uygulaması olan bu düzenlemenin dünyada benzeri yoktur. Bu şekilde mesken mahallerin rezerv alan ilanı açıkça mülkiyet hakkı ihlali olup, akabinde mülksüzleşme sonucu doğurur.

2- ÇED raporu alınmadan maden işletme izni verilmesine ilişkin Hatay Valiliği kararı sonucu tam 56 maden ve taş ocağı işletme izni almıştır. Bu uygulamayla beraber yurttaşın başta KOAH ve kanser gibi birçok ölümcül hastalıklara yakalanmasına yol açılmaktadır. Aynı zamanda bu insan hakkı ihlalidir.

3- Cumhurbaşkanı kararıyla riskli alan ilan edilen bölgelerde zemin etütleri ve yeni imar planları da yapılmamıştır. Bu karar hak ihlallerini beraberinde getirmektedir. Ayrıca riskli alan ilanına ilave olarak acele kamulaştırma kararıyla neredeyse tamamı tarım arazisi ve zeytinlik alan olan özel mülkiyete ait yerler talan edilmiştir. Yine bunun sonucunda yurttaşın şehriyle bağını sağlayan arazisi elinden alınmak istenmiştir. Bu nedenle yeni göç dalgası kaçınılmaz olacakken devamında şehrin yeni sakinleriyle demografik yapı değişmiş olacaktır. 

4- Depremin hemen ertesinde alelacele kaldırılan enkazlarla sevki yasaya aykırı ve insan sağlığını tehdit eder biçimde yapılan çalışmalar, çevre kanununa aykırıdır. Bu durum yakın gelecekte Hatay’ı Türkiye’nin Çernobil’i yapacaktır. Çünkü başta asbest olmak üzere 85 zararlı kimyasal, hava ve su yoluyla veya tarım ürünleri yoluyla insan sağlığına zarar vererek yaşam hakkını ihlal edecektir.

5- Deprem davaları sürecinin ağır ve eksik işlemesi yurttaşların ve adalet arayan kayıp yakınlarının en büyük üzüntüsüdür. Sorumluluğu bulunan kamu görevlileri ile ilgili izinlerin verilmemiş olması mahkemelerin karar verme sürecinin gecikmesine yol açmaktadır. Öte yandan soruşturması devam eden dosyalarda talep edilen bilirkişi raporlarının maddi gerçekten uzak, dosyadaki somut verileri dikkate almadan hazırlanmış oluşu da yargılamlarda gecikmeye yol açmaktadır.


https://www.cumhuriyet.com.tr

Hits: 2423