Binlerce avukatın iradesine müdahale

~ 20.01.2025, Av. Selin Nakıpoğlu ~

14 Ocak Salı günü İstanbul Barosu Başkanı ve yönetiminin görevlerinden alınıp, yerlerine atama yapılmasına dair davaname hazırlandığını öğrendik. Davanamenin hazırlanma hızı yine ışık hızıyla kapışır mahiyetteydi, adli süreçler uzun sürüyor diyenler utansın. Son yazacağımı baştan yazayım; Savcılık Davanamesinin esası Anayasa’ya, kanuna, hukuka ve demokrasiye aykırıdır. Avukatlık, kamu hizmetidir ve yargının kurucu unsurlarından olan savunmayı bağımsız olarak temsil eder. Çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarından olan baroların başat görevi de insan haklarını savunmak ve korumaktır.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tanzim edilen 14.01.2025 tarihli davaname ne diyor?

Davaname; “Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu sayılan İstanbul 1 Nolu Barosunun sorumlu yönetim organları olan davalı İstanbul 1 Nolu Barosu Başkanlığı ile Davalı İstanbul 1 Nolu Barosu Yönetim Kurulu'nun faaliyet amacı ve kendisine verilen yetkiler ve görevler dışında kullanılmak suretiyle illegal faaliyetlerde kullanıldığı ve idari yönden de tedbir alınması gerektiği” anlaşılmakla; İstanbul C. Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu 14.01.2025 tarihli Davanamesiyle Davalı İstanbul 1 Nolu Barosu Yönetim Kurulu üyeleri ve halen İstanbul 1 Nolu Barosu Başkanlığı görevini yürüten Başkanının “görevden uzaklaştırılması ve görevlerine son verilmesi” ile yerlerine Baro Başkanı ve Yönetim kurulu üyelerinin seçilmesine karar verilmesini kamu adına talep ve dava ediyoruz diyor.

Amaç dışı faaliyetler, illegal faaliyetler ifadelerine gözümüz takılıyor. Hatırlayanlarınız çoktur, bu cümle ile ilk kez karşılaşmıyoruz. AKP ne zaman “canını sıkan” bir meslek birliği olsa gri alanda tutulan o sihirli cümleyi öne sürüyor. Amaç dışı faaliyet, illegal faaliyet!

GÖRMEZDEN GELİNEN

Anayasa’ya göz atma zamanı: Anayasa’nın “Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları” başlıklı m.135/3.f.’deki “Bu meslek kuruluşları kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar.”  cümlesindeki amaç dışı faaliyet yasağının kapsamı nedir? Flû bırakılan bu alan istenildiği gibi yorumlanınca, içinde bulunduğumuz bu istibdat ikliminde ortaya çıkan sonuç da 14.01.2025 tanzim tarihli davaname olmuştur. Zira o amaçlar kavramı iktidarın işine geldiği gibi yorumlanarak, baromuz amaç dışı faaliyet suçlamasıyla karşı karşıya. Tam da mevcut düzenin zihniyetine uygun bir şekilde…Oysa idareye keyfi uygulamalara meydan verebilecek çok geniş bir takdir yetkisi tanınması Anayasa’ya aykırılık oluşturur. Ama tabii bu düstur; işine geldiği zaman demokrasi, işine geldiği zaman Anayasa tuşuna basan ülkemiz hukuk sisteminde şu an görmezden gelinenlerden.

Gelelim İstanbul Barosu’na bağlı avukatların seçimine yani iradesine… Meslek kuruluşlarının yönetim organlarının oluşumunda seçme ve seçilme hakkı ile ilgili olarak demokratik ilkeler geçerli. Anayasa’nın 135. maddesi kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının organlarının kendi üyeleri tarafından yargı gözetimi altında gizli oyla seçileceklerini düzenlemiştir. Anayasa’ya aykırı işbu davaname, biz avukatların iradesinin gaspını amaçlamaktadır, bu kadar net! Cumhuriyet Savcılıkları; baroların amaçlarını diledikleri gibi yorumlayarak, neyin amaca uygun ve hangi faaliyetin amaç dışı faaliyet olduğunu, gri bırakılmış bir alan içerisinde belirleyerek, suçlamalarının önünü açamaz. Kaldı ki, baroların görevi insan haklarını savunmak ve korumaktır. Sadece baroların mı? Hayır İstanbul C. Başsavcılığı’nın da, her yurttaşın da.

PROJE TUTMADI

Hadi hakikat zeminine basalım zira hepimiz derdin ne olduğunu biliyoruz. AKP, canını sıkan bir meslek birliğini ele geçiremeyince yok etme seçeneğine geçiyor. Bu planı daha önce Tabipler Birliği’nde de gördük. 2020’de ise Barolar ve bittabi Türkiye Barolar Birliği (TBB) için denediler, olmadı. Neydi beş sene evvel denenen? Eylül 2020’de çoklu baro sistemini getiren kanun değişikliği kapsamında TBB Avukatlık Kanunu Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yani değişiklikle ile en fazla üyeye sahip olan Ankara, İstanbul ve İzmir'de "çoklu baro" kurulmasının yolu açıldı. Bu yasa değişikligi ile aynı zamanda İstanbul, Ankara ve İzmir’in TBB’deki delege sayılarının düşeceği hesaplandı. Ne var ki, evdeki hesap çarşıya uymadı. Numaralı baro projesi tutmadı. Çünkü avukatlar direndi, barolarına sahip çıktı.

AKP iktidarı, belediyelerden barolara kadar uzanan geniş bir alanda saldırıya geçmiş durumda. Gaye ise açık, gün geçtikçe zayıflayan iktidarlarını güçlendirmek. Bu topyekûn saldırıya, topyekûn direniş göstermemiz şarttır. Bu bir diğerkâmlık göstermek de değil. Otoriterlik ile mücadelede vantrolog gibi karnımızdan konuşarak olmuyor. Karanlıktan birlikte çıkmak için elimizdeki kurumlara sahip çıkmamız gerekiyor.


https://www.birgun.net

Av. Selin Nakıpoğlu | Tüm Yazıları
Hits: 274