Kurucu ilkelerden öyle uzaklaştılar ki artık kayboldular!

~ 01.11.2024, Zülal KALKANDELEN ~

Üç hafta önce Bahçeli’nin aracı olduğu karanlık bir planın devreye sokulduğunu yazmıştım. Bazı kesimler tarafından “yeni Kürt açılımı” olarak adlandırılan bu planın gerçekte emperyalizmin Ortadoğu’daki tezgâhının bir parçası olduğunu, iktidarın tek amacının Erdoğan’ın tekrar seçilmesini sağlayacak anayasa değişikliğinin yapılması olduğunu da 27 Ekim’de yazdım.  

Ancak bunları yazınca 22 yıldır AKP’nin kurduğu her kumpasta ona inanmakta ısrar edenlerce “barış istememekle” suçlanıyor, “İnsanlar birbirini öldürmeye devam mı etsin!” gibi anlaşılması olanaksız tepkilerle karşılaşıyorsunuz.

Nasıl ki 2010’daki anayasa değişikliğinde AKP’nin asıl planını görmek istemediler ve “Yetmez ama evet!” diyerek kendilerini “en büyük demokrat ve yılmaz özgürlükçü” gibi göstermeye çalıştılarsa şimdi de aynısını yapıyorlar. 2010’da yargıyı FETÖ’ye devrettikleri ortaya çıkmış olsa da “kandırıldık” diyerek susmuyor ve yeni bir kumpasın aparatı olmak için yarışıyorlar.

AKP’NİN HEDEFİ NE ZAMAN DEMOKRASİ OLDU Kİ ŞİMDİ OLSUN! 

AKP’nin hedefi ne zaman hukuk devletini geliştirmek oldu ki şimdi anayasayı değiştirerek bunu yapacağına inanılsın! Anayasayı tanımayan, Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayan bir partiyle kendi işlerine geldiği için görüşebileceklerini söyleyen, Bahçeli’nin Öcalan’ın TBMM konuşmasına yönelik çağrısını heyecan verici bulan DEM Parti yine AKP’nin kucağına oturuyor.  

TBMM’ye 38 siyasal İslamcı da CHP listelerinden boşuna doldurulmadı. Her şey Erdoğan’ın yeniden seçilmesini sağlamak için gereken ortamı hazırlamaya dönüktü. Bunu biz görüyoruz da mesleği siyaset yapmak olan siyasetçiler mi görmüyor!

CHP ise yerel seçimde yarattığı rüzgârı derhal erken seçim talebi ile büyüteceği yerde, Özgür Özel ve ekibinin “makama saygı” safsatası, Erdoğan’la görüşerek “yumuşama/normalleşme” rezaleti ve ayağa kalkma şovuyla dindirme peşinde! Ayrıca  anayasada yurttaşlar arasında eşitliği düzenleyen açık maddelere karşın, Özel’in “eşit yurttaşlık” olmadığına yönelik ifadeleriyle AKP’ye malzeme vermesi ve “el yükselterek” saçılıma destek olması da cabası! 

Bu tavrıyla Erdoğan’dan takdir bile aldı! TBMM’de AKP grubuna Özel’i şu sözlerle övdü Erdoğan: “Özgür Özel’e de takdirlerimi iletiyorum. AK Parti olarak kurulduğumuz andan itibaren hep söylediğimiz, devlet herkesin devleti olmalı, devlet herkesi eşit kucaklamalı. Siyasetimizi 23 yıllık bir gecikmeyle de olsa açık yüreklilikle dile getirdiği ve kardeşliğe katkı sağladığı için sayın Özel’i buradan tebrik ediyorum.”

Aynı gün Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanmış ne gam! 

BÜTÜN BUNLARI DÜŞÜNÜRSENİZ...

Erdoğan’ın yine muhalefeti kendi çıkarı için tasarlama çabasında epeyce yol aldığını görebilirsiniz. 

“Normalleşme” operasyonu sonucunda CHP ile oy farkını azaltıp erken seçimi erteledi, şimdi de PKK saçılımı ile DEM’i yanına çekip anayasa tuzağını sağlama alma ve Kürt oylarını artırma amacında. Aynı anda Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atayarak ve İmamoğlu’na yönelik siyasi yasak tehdidini hatırlatarak CHP’yi karıştırmayı da başarmış oldu. 

Dik durup siyasal İslamcı baskıcı iktidara “Seninle hiçbir koşulda hiçbir şey için görüşmüyoruz. Halkın canına okudun. Anayasal düzeni bozdun. Hukuk devletini yok ettin. Şimdi de on binlerce insanın ölümünden sorumlu bir terörist ile devleti muhatap ediyorsun. Ne anayasa değişikliği yapmana izin veririz ne de açılım tezgâhına düşeriz. Senin zaten üçüncü kez seçime girmen de anayasaya aykırıydı. Derhal seçim istiyoruz!” diyecek bir muhalefet TBMM’de olmadığı için bunlar yaşanıyor.  

Bunları söylemeyi bırakın, bir süre önce Özel, “2025’in kasım ayı bizim için de Erdoğan için de uygun” diyerek Erdoğan’ın dördüncü kez seçime girmesinin yolunu açtı. 

Hiçbir ilkesi olmayan AKP karşısında sürekli yalpalıyorlar. Çünkü ülkenin kurucu ilkelerinden o kadar uzaklaştılar ki artık yollarını kaybettiler!

https://www.cumhuriyet.com.tr

Zülal KALKANDELEN | Tüm Yazıları
Hits: 78832