Geçtiğimiz haftanın haberleri de daha önceki ve daha önceki haftalardan farklı değil. Toplumun taşıyacağının çok ötesinde bir yoğunluk ve gerilimle haber bombardımanı altında yaşıyoruz adeta. Dolayısıyla da haberlerin önem derecesi bir yönüyle yapay bir biçime bürünüyor.
Ancak ne yazık ki, tüm bu haber yükünün altında en çok da ölüm haberleri ile burun buruna kalıyor ve belki de giderek kanıksıyor ve duyarsızlaşıyoruz. Öyle ki, hafta başında Amasya’daki Suluova Kömür Ocağında meydana gelen metan gazı patlamasında 2 işçinin ölümü ile birinin ağır yaralanması, haberlerde doğru dürüst yer bile bulamıyor. Oysa bu çağda kömür ocaklarında metan gazı patlaması nedeniyle sıklıkla ölümlerin yaşanıyor olması ya da kaza ölümlerinin birbiri ardına pek çok canı alıp götürmesi, gündemin ön sıralarına oturmayı ve nedenlerini sorgulamayı hak etmiyor muydu?
Hukuk, siyaset ve terör haberlerindeki fırtınanın dinmesi dileğiyle ve güzel günler umuduyla.
1. Maden ocağında patlama: 2 ölü, 1 ağır yaralı :
Amasya Suluova'da, kömür ocağında metan gazından etkilenen 3 işçiden 2'si hayatını kaybetti.
Suluova'ya bağlı Kolay köyünde bir maden şirketine ait kömür ocağında çalışan işçilerden Mehmet Aslan (29), Ömer Baykuş (24) ve Erhan Bilgili (29), ilk belirlemelere göre ocakta çalıştıkları sırada metan gazından etkilenerek fenalaştı.
Arkadaşları tarafından çağrılan ambulanslarla Suluova Devlet Hastanesine kaldırılan işçilerden Aslan ile Baykuş, buradaki müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Durumu ağır olan Bilgili ise Amasya Sabuncuoğlu Şerefeddin Devlet Hastanesine sevk edildi.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
http://haber.gazetevatan.com/maden-ocaginda-patlama-2-olu/437697/1/Gundem
2. Şık'ın cezaevi çıkışındaki sözlerine soruşturma
Geçtiğimiz hafta yargılandığı Odatv davasında tahliye olan Ahmet Şık hakkında cezaevi çıkışında söylediği ''Bu komployu kuran, yürüten polisler, savcılar ve hâkimler bu cezaevine girecek. Onlar buraya girdiğinde adalet gelecek'' sözleri nedeniyle soruşturma açıldı.
Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında Savcı Muammer Akkaş'ın İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden Şık'ın cezaevi çıkışındaki sözlerinin yer aldığı görüntüleri istediği öğrenildi.
Sabah gazetesinin haberine göre, hâkim ve savcıları terör örgütlerine hedef göstermek ve tehdit etmek suçlaması ile başlatılan soruşturma kapsamında Şık'ın önümüzdeki günlerde ifadeye çağırılacağı kaydedildi.
http://haber.gazetevatan.com/sikin-cezaevi-cikisindaki-sozlerine-sorusturma/437615/1/Gundem
3. “Cihat paraları krizi”nde Milli Görüş’ün “akil adamları” devreye girdi :
Saadet Partisi’nde, Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ün, “cihat paralarının Erbakan’ın çocuklarının zimmetine geçtiğine” ilişkin iddiaları ardından patlak veren kavga sonrasında, Zeynep Erbakan’ın açtığı davalar da basına yansıdı. Zeynep Erbakan, eski Başbakan olan babası, Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan’ın gerçek malvarlığının tespit edilmesi ve 2 kardeşi ile eniştesi hakkında “mirastan mal kaçırma” davası açılması için savcılığa başvurdu.
Gelişen olaylar ve basına yansıması sonrasında Saadet Partisi’nde kapalı kapılar ardında önemli toplantılar yapılmaya başladı. Necmettin Erbakan’ın yol arkadaşı ve eski Genel Başkan Recai Kutan önderliğinde “akil adamlar”ın devreye girmesi gündeme geldi. Peş peşe yapılan görüşmelerde, Recai Kutan’la birlikte Erbakan’ın bazı eski çalışma arkadaşlarının Zeynep Erbakan ve kardeşleri ile eniştesi arasındaki sorunu çözmek için “arabuluculuk” yapılması karara bağlandı.
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalAnasayfa
4. Kadına şiddete ağır cezalar geliyor :
Cumhurbaşkanı Gül'ün onayladığı ''Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'', kadına şiddete ağır cezalar getiriyor
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'u onayladı. Kanun kadına şiddete ağır cezalar, şiddet mağdurları için de ek önlem ve tedbir kararları getiriyor.
Buna göre, şiddet mağdurlarına ilişkin verilecek destek ve hizmetlerin sunumunda, temel insan haklarına dayalı, kadın erkek eşitliğine duyarlı, sosyal devlet ilkesine uygun, adil, etkili ve süratli bir usul izlenecek. Şiddet mağduru ve şiddet uygulayan için alınan tedbir kararları, insan onuruna yakışır şekilde yerine getirilecek. Şiddeti önleyen ve kadınları cinsiyete dayalı şiddetten koruyan özel tedbirler, ayrımcılık olarak yorumlanamayacak. Kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili alınacak tedbirlere mülki idare amiri tarafından karar verilecek. Alınacak tedbirler kapsamında kanun kapsamında korunan kişiye, gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde, uygun barınma yeri sağlanabilecek ve gerekli görüldüğünde geçici maddi yardım yapılabilecek.
Korunan kişinin hayati tehlikesinin bulunması halinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınabilecek.Korunan kişinin çalışması durumunda, tedbir kararı süresince, çalışma yaşamına katılımını desteklemek üzere varsa çocukları için 2 aylık süreyle sınırlı olmak kaydıyla gerektiğinde ücreti karşılanmak üzere kreş imkanı sağlanabilecek.
Gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda, geçici yer imkanı sağlanması ve koruma altına alınması kararı, kolluk amirlerince de alınabilecek. Kolluk amiri, söz konusu işlemlerle ilgili evrakı en geç, kararın alındığı tarihi takip eden ilk iş günü içinde mülki amirin onayına sunacak. Mülki amir tarafından 48 saat içinde onaylanmayan işlemlerin uygulanmasına son verilecek. Bu yasa ile gelen yenilikler;
Kimlik bilgileri değiştirilebilecek,
Herkes şiddeti resmi makamlara ihbar edebilecek,
Koruyucu ve önleyici tedbir kararlarından kolluk birimleri sorumlu,
Barınma yeri sağlanacak,
Elektronik kelepçe
http://www.haberturk.com/gundem/haber/726213-kadina-siddete-agir-cezalar-geliyor
5. Kürt sorununda yeni strateji
PKK ile mücadele ve Kürt sorununa çözüm bulma konusunda, yeni stratejiler planlanıyor.. Erdoğan bu konuda 10 adımlı bir strateji geliştiriyor
Milliyet yazarı Fikret Bila, bugünkü köşesinde Türkiye açısından son derece önem arz eden Kürt politikası ve terörle mücadele eylem planı üzerinde stratejik değişikliğe gidildiğini yazdı.
Fikret Bila'ya göre Erdoğan 10 adımdan oluşan stratejik bir çalışma içinde. Bila gazetedeki köşesinde sorunun çözümüne ilişkin yapılan çalışmaları okurlarına şöyle sıraladı.
1- Kürt sorununun çözümünde sivil siyaset kanalı dışında hiçbir kanala itibar edilmeyecek, kullanılmayacak
2- İmralı’da Abdullah Öcalan, Kandil’de veya Avrupa’da PKK muhatap alınmayacak, devre dışı bırakılacak.
3- Güneydoğu’da ve diğer bölgelerde yaşayan Kürt vatandaşlar, PKK ve KCK’nın baskısından kurtarılacak.
4- Bu amaçla doğrudan halk muhatap alınacak ve sivil siyaset kanalıyla çözüm aranacak.
5- Çözüm yeri olarak parlamento dışında hiçbir zemin kabul edilmeyecek; ipleri İmralı ve Kandil’in elinde olmayan, demokratik yollarla seçilerek Meclis’e gelmiş, siyasi inisiyatif kullanabilecek parti veya partilerle muhatap olunacak.
6- PKK, silahlı eylemlere devam ettiği sürece silahlı mücadele devam edecek.
7- PKK ile bir daha görüşülecekse bu ancak silah bırakması için olacak.
8- PKK silahlarını Türkiye’ye teslim ettiğinde, yargısal sorumluluğu olmayanlarla ilgili nasıl bir prosedür uygulanacağı belirlenecek.
9- Yeni anayasada Kürt kimliği veya özerklik düzenlemesi olmayacak. Yeni anayasa, insan haklarını ve vatandaşların kanun önünde eşitliğini esas alacak.
10- Yerel yönetimler güçlendirilecek, uluslararası hukuka dayalı ilkeler esas alınacak.
http://haber.gazetevatan.com/kurt-sorununda-yeni-strateji/438348/1/Gundem
6. Ormana adım atmak bile paralı oluyor :
Çevre ve Orman Bakanlığı'nın il müdürlüklerine gönderdiği yazı bazı faaliyetleri ücret kapsamına alıyor. Kişilerde 1.5, otomobiller için 7.5 lira, otobüsler için 30 lira alınacak. Fotoğraf çekimi için ise 100 lira alınacak. Söz konusu yazı ormanlık alanların sık olduğu Marmaris'i de ortalığı karıştırdı.
Muğla’nın Marmaris İlçesi Kaymakamlığı’na Orman İşletme Müdürlüğü tarafından gönderilen ve "ormanlık alanlarda yapılacak, gezi, yürüyüş, ralli ve cip safari de dahil her türlü faaliyetten para alınacağına" ilişkin yazı ortalığı karıştırdı. Amatör doğa yürüyüş kulüpleri, cip safariciler karara tepki gösterdi.
http://haber.gazetevatan.com/ormana-adim-atmak-bile-parali-oluyor/438396/1/Gundem
7. 'Kalbim Sivas'ta yandı' / CHP’li Pavey, kürsüye ”Kalbim Sivas’ta yandı” yazılı tişörtle çıktı :
CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, TBMM Genel Kurulu’nda, kürsüye ”Kalbim Sivas’ta yandı” yazılı tişörtle çıktı.
Genel Kurul, Başkanvekili Meral Akşener başkanlığında toplandı. Akşener, gündeme geçmeden önce 3 milletvekiline gündem dışı söz verdi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla söz alan CHP’li Pavey, kadına ”daha çok çocuk” tavsiye edilirken, bu çocuklara nasıl bakılacağının ve geleceklerinin nasıl güvence altına alınacağının da anlatılması gerektiğini söyledi.
Kürsüye, ”Kalbim Sivas’ta yandı” yazılı tişörtle çıkan Pavey, ”Bu davadan elimizde tek hikaye kaldı: Suçlular, masumları yakabileceği özgürlüğü ile ödüllendirildiler” dedi.
http://haber.gazetevatan.com/kalbim-sivasta-yandi/438252/1/Gundem/mansetyan
8. 7 ilin vekil çıkarma sayısı değişti :
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), illerin seçim çevrelerine göre çıkaracakları milletvekili sayılarını, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nin 2011 yılı nüfus sayım sonuçlarına göre yeniden belirledi.
YSK’nın konuya ilişkin kararı, Resmi Gazetede yayımlandı. 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 5. maddesine göre, seçim çevreleri ve her seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısı, YSK tarafından genel nüfus sayımı sonuçlarının açıklanmasından itibaren en geç altı ay içinde, tespit edilerek ilan ediliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu
çerçevesinde yapılan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2011 yılı sonuçlarını, 31
Aralık 2011 tarihi itibariyle il, ilçe ve belde bazında açıkladı. Bu sonuçları nazara alan YSK, illerin çıkaracağı milletvekili sayısı ile seçim çevresine bölünmesi gereken illerin hangi ilçelerden oluşacağını ve bu seçim çevrelerinin kaç milletvekili çıkaracağını tespit etti.
Yeni belirlemeye göre, Ankara’nın milletvekili sayısı 31’den 32’ye,
Edirne’nin 3’ten 4’e, İstanbul’un ise 85’ten 87’ye çıktı. Elazığ, Manisa, Ordu ve Van’ın milletvekili sayıları ise 1’er düştü. Elazığ’ın 5’ten 4’e, Manisa’nın 10’dan 9’a, Ordu’nun 6’dan 5’e ve Van’ın 8’den 7’ye indi.
http://haber.gazetevatan.com/7-ilin-vekil-cikarma-sayisi-degisti/438357/1/Manset
9. Deniz Feneri Davası savcılarıyla ilgili iddianame Yargıtay'dan onay aldı:
Deniz Feneri Davası'na bakan eski savcılarla ilgili hazırlanan iddianame Yargıtay tarafından kabul edildi.
http://haber.gazetevatan.com/deniz-feneri-savcilarina-yargitay-onayi/438378/1/Gundem
10. Afganistan’da 12 şehit :
Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti (ISAF) Kabil Bölge Komutanlığı bünyesinde görevli Türk askerlerini taşıyan Sikorsky tipi bir nakliye helikopter düştü. Kazada 9 subay, 2 astsubay, 1 uzman çavuş şehit oldu
Afganistan’ın başkenti Kabil’de Kent merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki Bagrami semtinde meydana gelen kazada NATO’ya bağlı Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti (ISAF) Kabil Bölge Komutanlığı bünyesinde görev yapan Türk askerlerinin bulunduğu Sikorsky tipi helikopter bir evin üzerine düştü.İki de sivil can verdi
Afganistan’daki yetkililerden gelen açıklamalara göre olayda herhangi bir saldırı söz konusu değil. NATO’dan yapılan açıklamada “bölgede düşman eylemlerinin olmadığı” belirtildi. Afgan polisi ise kazanın nedeninin henüz kesin olarak bilinmediğini ancak meydana gelen teknik bir arızadan kaynaklandığının düşünüldüğünü açıkladı.
http://gundem.milliyet.com.tr/afganistan-da-12-sehit/gundem/gundemdetay/17.03.2012/1516407/default.htm
11. TSK'dan 12 maddelik açıklama :
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Afganistan'dan 12 şehidimiz geldi, şu soruyu soracağız kendimize Afganistan'da ne işimiz vardı? Türk askerinin Afganistan'da ne işi var?" eleştirisiyle başlayan tartışmalarla ilgili TSK'dan açıklama geldi. Genelkurmay Başkanlığı resmî internet sitesinden yaptığı "Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti (UGYK-ISAF) ve Türkiye'nin Katkıları" başlığı altında 12 maddelik bir açıklama yaptı.
Açıklamalar:
1. 05 Aralık 2001 tarihli Bonn Anlaşması ve BM Güvenlik Konseyinin 20 Aralık 2001 tarih ve 1386 sayılı Kararı ile NATO bünyesinde Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti (UGYK-ISAF) teşkil edilmiş ve 16 Ocak 2002 tarihinde İngiltere'nin liderliğinde göreve başlamıştır.
2. NATO, UGYK Harekatını 2014 sonuna kadar sürdürmeyi planlamaktadır.
3.UGYK; Brunssum/Hollanda'da konuşlu NATO Müşterek Kuvvet Komutanlığının emir ve komutasında görev yapmaktadır.
4. UGYK'nın sorumluluk sahası başlangıçta sadece Afganistan'ın başkenti Kabil ve çevresi ile sınırlıyken, BM Güvenlik Konseyinin 18 Ekim 2003 tarihli ve 1510 sayılı Kararı ile tüm Afganistan'ı kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Halen, Afganistan'ın tamamında UGYK'ya bağlı altı bölge komutanlığı bulunmakta ve UGYK Harekatına 50 ülkeden 130.018 personel katılmaktadır.
5. Ülkemiz; TBMM'nin 10 Ekim 2001 tarihli 722 sayılı Kararına istinaden, Afganistan'da yürütülen harekata katkıda bulunmaya başlamıştır.
6. TSK mensupları, Afganistan'da; Afganistan Ulusal Güvenlik Güçlerini eğitmek ve Afganistan halkına güvenlik, istikrar ve gelişme konusunda yardım etmek maksadıyla bulunmaktadır.
7. Afganistan'da, halen;
a. Kabil Bölge Komutanlığında (Kabil'de) 1.451,
b. T.C. Dışişleri Bakanlığı koordinatörlüğünde faaliyet gösteren Bölgesel İmar Ekiplerinin emniyeti için Vardak'ta 76 ve Şibirgan'da 119 olmak üzere toplam 1.646 personelimiz görev yapmaktadır.
8. Türkiye, bu mevcudu ile UGYK'ya katkı sağlayan 50 ülke içinde 8'inci sıradadır. Ülkelerin UGYK Harekatına katkıları EK'te gösterilmiştir.
9. Türkiye, Kabil Bölge Komutanlığının sorumluluğunu 01 Kasım 2009'da devralmış, bugüne kadar görev süresi iki kez uzatılmıştır. Halihazırda 01 Kasım 2012'ye kadar üçüncü kez üstlenilen bu görev başarıyla sürdürülmeye devam edilmektedir.
10. Kabil Bölge Komutanlığının temel görevi; Afganistan Hükümetinin otoritesini Kabil ilinde yaygınlaştırmasını desteklemek maksadıyla, Afgan Güvenlik Güçleri ve Koalisyon Kuvvetleri ile yakın iş birliği ve koordinasyon içerisinde güvenliğin tesisine ve Afgan Güvenlik Kuvvetlerinin güvenlik sorumluluğunu alabilecek seviyeye ulaştırılmasına yardımcı olmaktır.
11. Türkiye'nin millî kısıtlamaları gereği; birliklerimize sorumluluk sahası dışında görev verilmemekte ve mayın temizleme, terörle mücadele, uyuşturucu ile mücadele faaliyetlerinde görevlendirilmemektedir.
http://gundem.milliyet.com.tr/o-elestiriye-tsk-dan-12-maddelik-aciklama/gundem/gundemdetay/20.03.2012/1517822/default.htm
12. Türkiye için korkutan uyarı :
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri Temsilcisi Adnan Evsen 22 Mart ’Dünya Su Günü’ nedeniyle yaptığı açıklamada, "Ülkemizde kişi başına düşen 1513 metreküplük yıllık kullanılabilir su miktarıyla, Türkiye su azlığı yaşayan bir ülke konumundadır. Nüfus artışı ile birlikte gelecek birkaç 10 yıl içinde su fakiri bir ülke olacağımız tahmin edilmektedir" dedi.
Jeoloji Mühendisi Adnan Evsen, Türkiye’deki su varlığının yıllık 501 milyar metreküp olduğunu, bunun 274 milyar metreküpünün buharlaştığını, 69 milyar metreküpünün ise yeraltına süzüldüğünü ve 158 milyar metrüküpünün de deniz ve göllere boşaldığına dikkati çekti.
http://www.haberturk.com/yasam/haber/726985-turkiye-icin-korkutan-uyari
13. Tarihi cami yeni yerine taşındı :
Trabzon’un Of İlçesi Keler Köyü’nde 1825 yılında Ordulu Mehmet Usta tarafından yapılan ve ahşap sanatı ile işlemeciliğinin güzel örneklerinden biri olarak gösterilen tarihi cami, 1977 yılında taşınarak Rize’nin Kalkandere İlçesi Hüseyin Hocaköyü’ndeki bir çay alım yerinin üzerine monte edilmişti. 35 yıldır burada hizmet veren tarihi caminin yıllar içinde çevresine inşa edilen binalar nedeniyle güzel görüntüsü kayboldu. Caminin ahşap bölümlerinde de deformasyonlar meydana geldi.
Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nca koruma altına alınan cami için Rize Valiliği restorasyon çalışması başlattı. Bu çalışmalar sırasında caminin daha güzel görünmesi için başka yere nakledilmesine karar verildi. Ahşap cami 9 ay önce vinç yardımıyla 30 metre uzaklıktaki yeni yerine taşındı. Ahşap caminin taşınmasının ardından çay alım merkezide yıkılınca camiye ait yaklaşık 45 metre yüksekliğindeki 2 şerefeli minare ortada kaldı.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20180338.asp
14. CHP Komisyon Başkanı'ndan şikayetçi oldu, Çiçek: "Elimden geleni yaptım" :
Konu : 4+4+4
CHP, Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Nabi Avcı ve 4 AK Partili hakkında suç duyurusunda bulundu.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, gazetecilerin sorularına 'Ben elimden geleni yaptım ama üzücü olaylar yaşandı. Ben tarafsız davranıyorum ama siyaset çok sert yapılıyor' dedi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Eğitimde önemli değişiklikler yapacak olan teklifle ilgili olarak maalesef üzücü bir kısım gelişmeleri yaşadık. Tekrar ifade edeyim ki işin bu noktaya gelmemesi bakımından elimden gelen çabayı gösterdim. Bunu hiç kimse inkar edemez” dedi.
TBMM Başkanı olarak bir konuda gruplar arasında bir ihtilaf varsa kendisinden önceki başkanların yaptığı gibi öncelikle içtüzükte konuyla ilgili hükümler olup olmadığına baktığını dile getiren Çiçek, içtüzük çerçevesinde işlem yaptıklarını belirtti. İçtüzük'te hüküm var, ancak farklı algılanıyor ve yorumlanıyorsa veya içtüzükte herhangi bir hüküm yoksa onunla ilgili geçmişte uygulama olup olmadığının önem taşıdığını ifade eden Çiçek, içtüzük kadar Meclis uygulamalarının da yapılacak işlemler bakımından yol gösterici olduğunu kaydetti. Bunlara bakarak işlemleri tesis etmeye çalıştıklarını aktaran Çiçek, eğer bu noktada önceki başkanların yaptığı işlemler yine de gruplar arasında mevcut anlayış farkını ortadan kaldıramıyorsa o takdirde genel kurulda bununla ilgili müzakere açıldığını ve ona göre işlemlerin sürdürüldüğünü söyledi.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20180258.asp
http://haber.gazetevatan.com/chp-sikayetci-oldu/438372/1/Gundem
15. Zaman Gazetesi yazarı Mümtaz'er Türköne son günlerin en tartışmalı konusu olan ve kamuoyunda ‘4+4+4’ olarak bilinen kesintili eğitim sistemini köşesinde ele aldı; “4+4+4’ün eğitimle bir alakası yok” :
Hükümetin gündeme getirdiği kesintili eğitim projesinin özünde bir demokratikleşme sorunu olduğunu belirten Türköne, yapılmak istenen düzenlemenin eğitimle bir alakası olmadığını, hükümetin aslında din eğitiminin önünü açmak istediğini savundu. Türköne devletin din eğitimini tekeline almasından ötürü bir demokratikleşme sorununun ortaya çıktığını yazdı.
Ne kadar demokrasi? başlıklı yazısında Türköne şu ifadeleri kullandı:
“Bu talep din eğitiminin özgürleşmesi talebi olarak siyaset piyasasına yansıyor. Ak Parti bu talebin bir kısmını, aynı tekel mantığı içinde karşılamak için imam hatip ortaokullarını devreye sokacak bir proje geliştiriyor. Siyaset piyasası hemen gündeme gelen bu talep üzerinden rekabete girişiyor. MHP liderinin Ak Parti'ye yaptığı "İmam-hatip ortaokullarını birlikte açalım" önerisi, aynı mantıkla bu talebe verilen bir cevap niteliği taşıyor. Bu sorunun eğitim üzerinde de, siyaset üzerinde de ağır bir yük oluşturmasını engellemenin ve sorunu kökünden çözmenin engellemenin ve sorunu kökünden çözmenin tek yolu var: Din eğitimi talebinin demokratik ölçülerde karşılanması. Alın size bir demokratikleşme sorunu. Herhangi demokratik bir ülkede bu işler nasıl düzenleniyorsa, neden aynısını talep eden aydınlarımız yok?
http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1076
http://siyaset.milliyet.com.tr/mumtazer-turkone-malumu-ilan-etti-/siyaset/siyasetdetay/23.03.2012/1519163/default.htm
http://www.haberturk.com/gundem/haber/710427-mumtazer-turkoneden-cok-tartisilacak-bir-aciklama-daha
http://haber.gazetevatan.com/turkoneden-carpici-4%2B4%2B4-yorumu/438610/1/Gundem
16. Financial Times'dan şike yorumu :
İngiltere'nin saygın gazetelerinden Financial Times, Türkiye'deki şike skandalı soruşturmasında Başbakan Erdoğan'ın etkisine dikkat çekerek Erdoğan'ın bu skandalda hakem vazifesi gördüğünü yazdı.
Financial Times, Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'deki en güçlü kişilik olduğu yorumunda bulunarak "Bir Fenerbahçe taraftarı olan Başbakan, arkasında büyük bir çoğunlukla iktidarlığının üçüncü döneminde. Erdoğan, en büyük halk kararlarının merkezinde. UEFA Başkanı Michel Platini ile yaptığı görüşme de bu skandalda ne büyük bir önemi olduğununun sinyali" şeklinde yazdı.
http://haber.gazetevatan.com/financial-timesdan-sike-yorumu/438614/1/Manset
17. 555 yıllık Ulucami'de yangın :
Bursa’da restorasyon çalışmaları süren tarihi Ulucamii’nde yangın çıktı. Caminin ahşap bölümlerini kül eden yangın, bir saatte söndürülebildi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından 3 aydır restorasyon çalışmaları devam eden tarihi Ulucamii’de görevli işçilerin camide bulunduğu sırada çıkan yangın kısa sürede büyüdü.
Karacabey ve Mustafakemalpaşa belediyelerine bağlı itfaiye ekipleri ile Orman Bölge Müdürlüğü'nün söndürme ekipleri yangına müdahale etti. Bir saatte söndürülen yangında, iç bölümü ahşap olan cami kullanılamaz hale geldi. Ölen ya da yaralananın olmadığı yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.
1457 yılında yaptırılan caminin, restorasyon çalışmaları nedeniyle kapalı olduğu belirtildi.
http://haber.gazetevatan.com/555-yillik-ulucamide-yangin/438558/1/Gundem
http://gundem.milliyet.com.tr/ulu-cami-alev-yandi/gundem/gundemdetay/23.03.2012/1518921/default.htm
18. Vekile trafik cezası yazmayın :
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, 5 Mart’ta Jandarma Genel Komutanlığı ve Valiliklere genelge gönderdi.
Habertürk gazetesinin haberine göre; İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, genelgede Anayasa’nın milletvekili dokunulmazlığını düzenleyen maddesini hatırlatarak; “Suç işlediği öne sürülen bir milletvekilinin Meclis kararı olmadıkça tutuklanamayacağı, sorgulanamayacağı ve yargılanamayacağı, ancak ağır cezalık suçüstü durumlarında bunun geçerli olmayacağı, bu durumda da Meclis’e hemen bilgi verilmesi gerektiği” belirtildi.
Genelgede, milletvekilleri hakkında düzenlenen trafik cezalarına yapılan itirazlar sonucunda mahkemelerin “yasama dokunulmazlığı nedeniyle milletvekilleri hakkında işlem yapılamayacağı, düzenlenen tutanakların hukuka aykırı olduğu, bu nedenle kaldırılmaları gerektiği” yolunda karar verdiği bildirildi.
Bu nedenle vekiller hakkındaki işlemlerin “Trafik Kural İhlali Tespit Tutanağı” ile Valiliklere gönderilmesi istendi. Bakan İdris Naim Şahin, genelgedeki hususların tümtrafik personeline tebliğ edilmesini ve herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesini de istedi.
Milletvekillerinin trafik cezalarına ilişkin başvuru üzerine Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, kişisel olarak tersini düşündüğü notunu düşerek “Kabahatlar Kanunu” kapsamında hukuken “suç” sayıldığı için trafik cezalarının da dokunulmazlık kapsamında olduğu yolunda görüş bildirdi.
http://haber.gazetevatan.com/vekile-trafik-cezasi-yazmayin/438557/1/mansetyan
19. Yük treni taksiye çarptı: 5 ölü :
KÜTAHYA’da yük treni, hemzemin geçitte kapalı bariyerlerin arasından geçmeye çalışan taksiye çarptı. Trenin altında 40 metre sürüklenen takside bulunan 2’si kadın 5 kişi öldü. Kaza nedeniyle demiryolu 2 saat süreyle kapalı kaldı. Yük treninin makinisti Ekrem Elbir ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.
http://haber.gazetevatan.com/yuk-treni-taksiye-carpti-5-olu/438545/1/mansetyan
20. Türkiye'de yüzlerce tutuklu öğrenci var :
Sosyalist Enternasyonal Arap Dünyası Özel Komite Toplantısı, CHP’nin ev sahipliğinde İstanbul’da yapıldı. Toplantı açılışında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Batı’dan Doğu’ya doğru esen, devrim rüzgarı bir yandan içimizi ısıtıyor, ama bir yandan da değişimin yaratabileceği belirsizlikler bizi endişelendiriyor. Konuşmaz, sesini yükseltemez denilen Orta Doğu halkları, bir yıldan beri özgürlükleri için savaşıyor, tek adam hakimiyetine dayalı baskı rejimlerine karşı, hak ve özgürlük mücadelesi veriyorlar. Bizi ilk gününden beri heyecanlandıran ve umutlandıran bu durum, maalesef son aylarda renk değiştirmeye başladı" dedi.
Tüm dünyada ve özellikle de Arap Baharı’nın yaşandığı topraklarda gerçek bir bahar havasına kavuşabilmesi için yapılması gereken tek şey olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu da, tüm dünyada biz sol düşünce sahibi siyasetçilerin, sosyalistlerin, sosyal demokratların, eşitliğe inanan, emeğe saygı duyan, özgürlükler için mücadele eden bütün insanların kenetlenmesi ve Ortadoğu’da yanan devrim ateşinin yanlış yollara sürüklenmesine engel olmak için ortak bir eylem planı geliştirmesidir. Sadece kapitalizmin değil, dünyadaki fikir ve ideolojinin korkusu olan radikalizmin ya da terörün önlenmesinin yolu, bu halklardan yükselen istekleri işitmek ve onların meşru ve esasen gecikmiş isteklerine doğru cevabı verebilmektir. Sadece Arap dünyasında değil, tüm dünyada bahar, hakların, özgürlüklerin ve emeğin el üstünde tutulduğu bir dünyada yaşanacaktır. Bu bahar için de biz sol düşünceye bağlı siyasetçilere büyük bir görev düşüyor" dedi.
http://haber.gazetevatan.com/Haber/438654/1/Gundem
21. Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Fakültesi öğrencisi Cihan Kırmızıgül, "Terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılandığı davada tahliye oldu :
Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Fakültesi öğrencisi Cihan Kırmızıgül, ”terör örgütü PKK’ya üye olmak” ve ”mala zarar vermek” gibi suçlardan 2 yıldır tutuklu olarak yargılandığı davada tahliye edildi. Kırmızıgül’ün yargılandığı dava "puşi takması" nın delil olarak gösterildiği iddasıyla "Puşi Davası" olarak adlandırılıyor. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Kırmızıgül katıldı. Mahkeme heyeti, Kırmızıgül’ün tutuklu kaldığı süreyi göz önüne alarak tahliyesine karar verdi.
http://gundem.milliyet.com.tr/cihan-kirmizigul-tahliye-oldu/gundem/gundemdetay/23.03.2012/1519192/default.htm
22. Ölümünden 1 ay sonra, "tahliye" raporu :
Bianet'in haberine göre, Gülay Çetin, Temmuz 2011'de, cezaevinde hayatını kaybetti. 47 yaşındaydı. Antalya L Tipi Cezaevi'ndeki hükümlü Gülay Çetin, dördüncü evre kanser hastasıydı ve bir yıl önce yazdığı mektubunda, tahliye olmak istediğini söylemiş, "“Buradan tabutla tahliye olmak istemiyorum, Sağken aileme kavuşmak istiyorum" demişti. Öldükten bir ay sonra da Adli Tıp Kurumu'ndan "Cezaevinde kalamaz, hemen tahliye edilerek cezasına ara verilmeli" raporu geldi.
http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=324684
23. Başbakan Subaylara seslendi, Fidan'la görüştü :
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, içeriği açıklanmayan bir konferansta subaylara seslendi. Harp Akademileri Komutanlığı'nda gerçekleşen konferansın içeriği hakkında bilgi verilmedi, içeriye Anadolu Ajansı muhabiri dahi alınmadı. Konferansı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da dinledi.
Yaklaşık bir saat süren konferansın ardından Üsküdar'daki konutuna geçen Erdoğan, burada sürpriz bir şekilde MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la görüştü.
http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=324676
24. Giresun Üniversitesi'nde seçim yerine atama yapılmasına büyük tepki gösteren öğretim üyeleri, YÖK ile birlikte Cumhurbaşkanlığı tutumunun rektörleri, rektör adaylarını, hocaları ve öğrencileri bloklaştırdığını vurguladı :
YÖK’ün Giresun Üniversitesi rektör adaylığı için en yüksek oyu alan öğretim üyelerini listeye almayıp 1 oy alan Prof. Dr. Murat Teker’i listeye koyması, öğretim üyelerinin tepkisini çekti. Öğretim üyeleri, “2 yıldır 2 oy alanın listede olmasını tartışıyorduk. Mahkeme kararından sonra YÖK, küfreder gibi, ‘1 oy alanı koyuyorum listeye’ diyor.
Yüzde 30’dan liste olmaz” görüşünü vurguladı. Giresun Üniversitesi’nde 18 Haziran 2010’da yapılan seçimde Prof. Dr. Halil İbrahim Bahar 31 oyla birinci, Prof. Dr. Mustafa Türkmen 29 oyla ikinci, Prof. Dr. Aygün Attar 21 oyla üçüncü, Prof. Dr. Ayhan Bölük 4 oyla dördüncü, Prof. Dr. Yılmaz Can 2 oyla beşinci, Prof. Dr. Murat Teker ise 1 oyla sonuncu olmuştu.
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), en fazla oy alan Prof. Bahar ve Prof. Türkmen’i çizmiş, üçüncü olan Prof. Attar’ı listenin başına, Prof. Bölük’ü ikinci ve Prof. Can’ı ise üçüncü sıraya yerleştirmişti.
http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=323970
25. Bülent Arınç, gazeteciye "Bana çakılmaz, arkadaş" dedi ve Değişecek olan Köy Yasası ile Muhtarlığa Aday Olabileceğini Söyledi :
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bursa’da Muhtarlar Birliği Dernekleri Federasyonu üyeleriyle biraraya geldi, ;hazırlanan yeni Köy Kanunu taslağı ile ilgili bilgiler verdi. Arınç, ;"Ben de emekli olursam herhalde bir köyde muhtarlığa aday olabilirim. Kurban olduğum Allah verdikçe veriyor. Şu 4+4+4’ü çıkaralım, arkasından 2B’yi çıkaralım, sıra Köy Kanunu’na gelsin inşallah. Bunların hepsine kavuşalım" dedi. Sonra da bir Yerel Gazeteye Kızdı. "Bursa’mızda münteşir bir gazete kocaman böyle patlak gibi gözlerle başlık atmış bugün. İçinden geçeni yazmış. ’Başbakan kongreye gelmiyor’ demiş. Ayıp denen bir şey var. Biz siyasetçiyiz arkadaşlar. Bu kongre yapılır. Başbakanımız, Allah izin ve imkanı verirse kongreye gelir. Diyelim ki gelemedi. Ben gelirim. Diyelim ki ben gelemedim. Bu kongre yapılır. Sen ne demek istiyorsun arkadaş? İçindekini böyle başlığa çıkarman ayıp oluyor Senin içinden geçeni ben biliyorum. Çünkü sen eski günlerin özlemi içindesin. Sen istiyorsun ki Bursa’da eskiden bazı yanlışlıklar yapılmıştı ’Ah ne de güzel olmuştu. Nerden çıktı bu adam şimdi? Doğru düzgün kongre yapmaya çalışıyor’ diye bana çakmaya çalışıyorsun. Bana çakılmaz arkadaş? Ayağını denk al. 22 Nisan’dan sonra seninle daha rahat konuşuruz."
http://www.haberturk.com/gundem/haber/727844-muhtarliga-aday-olabilirim
http://haber.gazetevatan.com/arinc-bana-cakilmaz-arkadas-ayagini-denk-al/438985/9/Siyaset
Saygılarımızla.