HOŞ GELDİN BEBEK !

~ 19.11.2024, Av. Abdurrahman Bayramoğlu ~

“Hoş geldin bebek

yaşama sırası sende

senin yolunu gözlüyor kuşpalazı boğmaca kara çiçek sıtma

ince hastalık yürek enfarktı kanser filan

işsizlik açlık filan

tiren kazası otobüs kazası uçak kazası iş kazası yer depremi sel baskını

kuraklık falan…”

Nazım Hikmet Ran

 

Ülkenin olumsuz gündemi o denli yoğun ki, geçen hafta başında İzmir’in Selçuk ilçesinde bir barakada yaşama sıralarını bekleyen 5 çocuğun, ekmek parası peşine düşüp evde çocuklarını yalnız bırakan annelerinin yokluğunda çıkan yangınla sıradan atıldıkları unutuldu.

Ne yazık ki bu ülkede özellikle çocuklarımız her bakımdan ağır saldırı tehdidi altındadır.

Şu sıralar görülmekte olan ülke gündeminin en başat davasının konusunun da çocuklar olması ne acı. Başta yaşam hakları olmak üzere, çocuklarımızı karşı karşıya oldukları her tür tehlike karşısında koruması gerek sosyal devleti yönetenleri ara ki bulasın. Hazretler büyük işlerle meşguller.

***

En büyüğü 5 yaşındaydı canlı canlı yaktığımız çocukların.

5 yılda 5 bebek doğuran anne, bir yandan çocuklara bakmaya çalışırken, belli ki bir yandan da hapisteki babaya bakmak veya en azından para yetiştirmek durumundadır.

Bu korkunç olayın ardından, birbirini suçlayan partiler, başkanlar, kurumlar, kişiler vs. vs.

Kimi “Sürekli yardım yapıyorduk.” dedi, kimi “Kimse yardım etmedi.” dedi, kimi “Hayır. Biz daha çok yapıyorduk.” dedi…

Uzayıp giden bu suçlamalar karmaşasında, olayın asıl failleri her zaman olduğu gibi aradan tüydüler. Oysa bu olay çok karakteristik ipuçları veriyor suçlular hakkında. Ama onlarla ilgilenen yok.

Olay tipik bir yoksulluk ve cehalet cinayetidir. Faillerin arkasında kimlerin olduğu da bellidir.

Hurda toplayan bir anne, hapiste uyuşturucu bağımlısı bir baba, derme çatma bir baraka içinde 5 küçük çocuk. Bunlar yoksulluğun belirtileri.

En büyüğü 5 yaşında, en küçüğü henüz yaşını doldurmamış 5 çocuk. Birine bakacak gücü bile yokken, her yıl bir çocuk yapan ebeveyn. Bu da tipik cehalet belirtisi...

Bu iki sorun, ülkemizin ve geri kalmış pek çok ülkenin asıl sorunlarıdır.

Bu iki sorun, çağlar boyunca bütün kötülüklerin failidir.

Yoksulluk ve cehalet yenilmedikçe, daha çok bebek güpegündüz canlı canlı yanar bu ülkede, daha pek çok çocuk açlıktan ölür, daha pek çok çocuk istismar mağduru olur, daha pek çoğu doğar doğmaz piyasada meta olur…

Çünkü bu iki sorun, ülkemizi ve pek çok geri kalmış ülkeyi yönetenlerin en sevdiği sorundur. Bunlar geri kalmış ülke siyasetçilerinin koltuk değnekleridir.

***

Çamlıhemşin İlçe Kongresi'nde konuşan AKP Rize İl Başkanı Yılmaz Katmer;

“Bütün Rize’de bize intikal eden ölenlerin yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Arkadaşlar çok mutlu. Bir de belki üzüntülüdür ama baş sağlığı dileği, onun acılı gününde yanında olmak onu çok mutlu ediyor ve acısını bir nebze telafi etmiş oluyoruz. Bir kere insan olarak vazifemiz. Bir Müslüman olarak bir Müslümanın acılı günündeyken de yanında oluyoruz. Sevap alıyoruz. Aşağı yukarı 70-80 kişiyi arıyoruz. Başsağlığı diliyorsun sevap alıyorsun. En önemlisi siyaset yapıyorsun. Bedava siyaset. Senin aradığın kişi ve onun ailesi hayatta seni unutmaz. AK Parti'yi unutmaz, Recep Tayyip Erdoğan’ı unutmaz. Beş yüzden başladık. Binlere, on binlere, elli binlere çıkacak bu. Seçime kadar üç yüz binleri bulacağız. Bedava siyaset arkadaşlar, bedava." diyerek her şeyi ne kadar yalın bir şekilde açıklamış.

Bir toplumda yoksulluk ve cehalet sorunu ne denli ağırsa, insanın değeri de o denli hafiftir.

Bedava siyaset arkadaşlar, bedava!

Av. Abdurrahman Bayramoğlu | Tüm Yazıları
Hits: 1425