Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 5/3/2020 tarihinde, Kemal Çakır ve Diğerleri (B. No: 2016/13846) başvurusunda Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Olaylar
Başvurucular tarafından, taşınmazlarının bulunduğu mahalleye yakın alanda rüzgâr enerji santrali (RES) projesi yapılacağının öğrenilmesi üzerine söz konusu proje için verilen çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir kararının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İdare Mahkemesince davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir. Gerekçede, ilgili projenin kapsamına giren taşınmazlarının bulunmaması nedeniyle başvurucuların kişisel ve güncel menfaatini etkileyen bir uyuşmazlığın olmadığı belirtilmiştir. Temyize gidilmesi üzerine Danıştay kararı onamıştır.
İddialar
Başvurucular, rüzgâr enerji santrali projesi için verilen ÇED gerekli değildir kararının iptali istemiyle açılan davada davanın esasının incelenmeksizin reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Somut olayda, başvurucuların taşınmazlarının bulunduğu alanda ve yakın çevresinde çeşitli RES projeleri yürütülmektedir.
Bireysel başvuruya dayanak davada uyuşmazlık konusu edilen işlem başvurucuların sahibi olduğu taşınmazların yakınında bulunan RES Üretim Tesisi hakkındaki ÇED gerekli değildir kararıdır. İdare Mahkemesi; başvurucuların işlem nedeniyle menfaat ihlallerinin bulunmadığı, sadece vatandaş veya birey olmanın dava açma ehliyeti sağlamayacağı gerekçesiyle uyuşmazlığın esasını incelememiştir. Kararın temyiz incelemesini yapan Daire tarafından da kararın davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kısmının onanmasına karar verilmiştir.
Derece mahkemelerinin kararları, davacıların mülklerinin proje sahasına yakın olması veya kullanım amacı gibi öznel koşulları dikkate almaksızın proje sahasında mülkü olmayanların projeye karşı hiçbir durumda dava açamayacakları yönünde kategorik bir yaklaşım içermektedir. Bu yaklaşım, projeden etkilenme potansiyeli bulunan kişilerin de dava açmalarını imkânsız hâle getirdiğinden başvurucuların mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahale orantısızdır.
Derece mahkemesinin başvurucuların iptal başvurusuyla ilgili menfaat değerlendirmesine ve buna dair usul kurallarını uygulamasına yönelik yorumu mahkemeye erişim hakkına yönelik katı bir yorumdur. Bu yorum başvurucuların mahkemeye erişim hakkını neredeyse imkânsız hâle getirmiştir. Bu yorumdan hareketle davanın ehliyet yönünden reddedilmesi başvurucuların mahkemeye erişim hakkına yönelik ölçüsüz bir müdahaledir.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.