Torba Yasada Kişisel Matrah Beyanı
                    
                                                
                            Torba yasanın süresinin son üç haftasına girerken önemli bir  uyarıda da bulunmak ve bu konudaki yazılarımızı bu noktada bitirmek  istiyoruz.
Bir gerçek kişi, vergi mükellefi değilse ileride vergi dairesinin “vergiye tabi bir işlemin var” iddiası ile vergileme yoluna gitmemesi için torba yasadan yararlanma olanağı var.
Bunun için ne yapılmalı?
2006-2007-2008-2009 yıllarında faaliyette bulunmuş veya gelir  elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin  bilgisi dışında bırakanlar veya “belki bir vergiye tabi  işlemim olmuştur, farkında değilim yahut bana yanlış bilgi verdiler, bu  nedenle vergi mükellefiyeti tesis ettirerek beyanda bulunmamış  olabilirim” diye düşünenler, aşağıdaki tabloda  gösterildiği gibi beyanda bulunup vergiyi peşin veya 18 takside kadar  taksitle öderlerse bu yıllar ile ilgili endişe duymalarına gerek  kalmayacak, hiçbir işlemleri vergi incelemesine konu olmayacak veya konu  olursa da bir vergi ve ceza salınamayacak.
Bu beyan yurtdışındaki paraların getirilmesini sağlar mı?
Bu beyan yurtdışından serbestçe para getirmeyi sağlamakla  birlikte aslında varlık barışı anlamında bir af değildir. Bu;  yurtdışında bulunan paralardan eğer bir gelir elde edilmiş de Türkiye’de beyan edilip vergisi ödenmemişse bu yıllara ilişkin bir vergilemeyi ortadan kaldırmaktadır.
Bilindiği gibi Türk vatandaşları dünyanın neresinde elde etmiş  olurlarsa olsunlar bu gelirlerini elde ettikleri ülkede vergilenmiş olsa  dahi Türkiye’de beyan etmeleri, yabancı ülkede ödedikleri vergileri Türkiye’de  çıkacak vergiye mahsup etmeleri gerekmektedir. İşte anılan yıllarda  bunu yapmamış olanlar, torba yasadan yararlanarak bu dönemlerle ilgili  sorumluluktan kurtulabilirler.
Bu beyanla yurtdışındaki paraların gelirinin vergilenmesi ortadan kalkmaktadır.
Bu beyanı yapan kişi yabancı ülkedeki paralarını getirmek  zorunda değildir. Getirebilir de yurtdışında tutmaya da devam edebilir.
Getirdiği zaman kendisinden kara para sorgulaması dışında “Nereden buldun”  sorusu sorulamaz. Sadece artık bu paraların (ana sermaye-paranın  gövdesi-gelir yaratan kısım) geliri artık vergi dairesinin radarına  girer ve izlenir hale gelir.
2010 için gelir varsa bunun pişmanlıkla beyanı gerekir
Yurtdışında bulunan paraların gelirinin vergilemesinden  2006-2007-2008-2009 yılları için kurtulan kişi 2010 yılını hesabını  vergi dairesine vermek zorundadır. Çünkü bu beyanda bulunan kişi, belli  kaynaklardan gelir elde ettiğini de bildirmiş olmaktadır. Bu nedenle  ileride parasının 2010 yılında gelir getirip getirmediği hususunda bir  vergi incelemesine tabi tutulabilir. Bu nedenle vergi dairesi bu  incelemeyi yapmadan torba yasadan yararlanan kişi aynı zamanda  pişmanlıkla da 2010 gelirini ödeyip vergisini aynı yasadan yararlanarak  ödeyebilir ve 2010 yılını da torba yasadan yararlanarak hal yoluna  koymuş olabilir.
Bu beyanda bulunması gereken veya tavsiye ettiğimiz kişiler
- Gider pusulası ile mal ve hizmet satmış olanlar
- Gayrimenkul satışı yapıp tapuda değeri düşük gösterenler
- Gayrimenkul alıp henüz bunu satmayan ama alış değerini düşük gösterenler
- Makbuz veya fatura vermeden bir hizmet vermiş olanlar
- Yurtdışında parası olup gelir elde etmeyenler
- Yurtdışında parası olup gelir de elde edenler (vergisini yurtdışında ödemiş olsalar bile)
- Kıymetli tablo satanlar ve alanlar
- Çok lüks tekne ve otomobil alıp bunu sık sık değiştirenler
- Kendilerine hibe yapılanlar. Büyük hediye alanlar. Sosyal transfer fonlarından yararlananlar
- Banka hesaplarında ileride açıklamada zorlanacakları isimlerden para girişi veya çıkışı bulunanlar
- İhracat bedelini yurtiçinde elden tahsil edip kayıt dışında çıkan paraları kişisel tasarruf edenler.
Sevgili okuyucular gördüğünüz gibi vergi adaletini tesis etmek  için yapılan çalışmalarda çakıl taşı görevi gören bu af yasalarını  anayasaya konulacak bir madde ile tarihe gömmek gerektiği nasıl da  ortaya çıkıyor. Önemli olan kayıt dışı ekonominin nispi payının  azaltılması ve verginin tabana yayılmasının sağlanmasıdır.
(Cumhuriyet 10.05.2011)
                                
                
                
                 
                    
                    
                
                
                
                
                    Hits: 2333