Kimine kıyak kimine dayak!

~ 25.12.2011, Umur TALU ~

Bir şikede milli mutabakat; bir de mebusa emeklilikte!

Yoksa…

Çare bulabilseydiniz şu kana…

Yapabilseydiniz yeni Anayasa

Her gün gençlerin, avukatların, gazetecilerin alınmasını kolaylaştıran kanunları insanlaştıracak mutabakat bulsaydınız…

Kamera önünde dahi öldüresiye döven polisi kollamak yerine; çocukları, kadınları devlet şiddetinden koruyacak adalet duygusu koyabilseydiniz…

Şiddet uyguladığında hemen kokorunan, ama işinde aşağılanması engellenmeyen kamu görevlilerini düşünseydiniz…

Ölüme yolladığınız alttaki profesyonel askerin hakkını hala ortaokul düzeyinde tutan, bir kısmını emeklilik tanımadan kovan, ezici çoğunluğunu 1’in 4’ü emeklilikten yasaklayan, maaşını yarıya indiren devlet mutabakatından utansaydınız…

Gerçekten emeklileri filan düşünseydiniz…

Helal olsun derdik belki size!

 

***

 

Ama ne yapıyorsunuz?

Yapmadığınız onca iş üzerine tüy dikiyorsunuz!

Bu sütunda çok sık dile getirilen mutabakat budur:

Siyaset, yargı, ordu, bürokrasi büyükleri; ne kadar kapışırlarsa kapışsınlar, kendilerini (birbirlerini) sağlama almakta mutabık kalırlar.

Meclis’te kıyak, TSK üst rütbelisine imtiyaz ve Oyak’a karışır; onlara, büyük polisleri imtiyazlı kılacak “Polis Oyak’ı” bulaşır.

Tazminat, ek ödeme vesaire; siyaset, ordu, bürokrasi aristokrasisi lehine seferber edilir.

Üsttekine kıyak emeklilik kapısı hep açık tutulurken…

Alttaki, dayak emeklilik şartlarında tutulur!

 

***

 

Adalet duygusu; kamusaldır.

Kafanıza göre özelleştiremezsiniz!

Halkı (bir kısmı olsun), acı çeken, kanda yaşayan, evladına endişelenen bir parlamento, mutluluk çubuğu tüttüremez!..

Kamuda, 20-30 yıllık emeğiyle emeklilikleri buruşturulan on binlerce insan varsa; bir meslek değil, halkı temsil olan milletvekilliği, yasama gücüyle kendi istikbal ve ikbalini ütüleyip kolalayamaz!

 

***

 

Bir bakın; şu an içinden oluk gibi kanayan kaç memleket var?

Suriye, Irak, Pakistan, Afganistan, Somali, Mısır, Nijerya… başka?

Bir bakın; şu sıra, farklı görüşten insanlarını; öğrenci, avukat, gazeteci, akademisyen, belediyeci; geniş tanımla “terör zanlısı” ilan edip toplayan kaç devlet var?

Suriye, Çin, İran… başka?

 

***

 

30 yıl geçince artık hep birlik karşı olduğumuz 12 Eylül darbesi sırası, “Latin Amerika’nın kesik damarları” da kanıyordu. Cunta, işkence, kayıplar, toplamalar, ev baskınları, gazeteci ve yazarların toplanmasıyla.

30 yıl sonra resmen açıklandı: Amerika kıtasında tek tutuklu gazeteci kalmadı!

Biz “darbeye karşı”yız ya; demokrasi ozonumuz tamamen yırtıkmışçasına, hala darbe kokulu bir atmosferin karbondioksitini teneffüs ediyoruz.

12 Eylül darbesi için yap(tır)ılmış Maraş katliamını anmaya dahi hiddet ve şiddetle saldıran karbonlaşma içinde!

 

***

 

Soyadı Turan bir polisin, soyadı Turan bir çocuğu dipçikle öldüresiye dövmesine “kaza” diyebilen bir sistemde; devlet, şiddetle mücadele ettiğini söylese de, bilhassa kendi de şiddettir.

12’sinde çocuğa yaşından fazla 13 kurşunu; 13’ünde kıza yaşının iki katı 26 tecavüzcüyü; 16’sında çocuğa 16 dipçik darbesini kolla!

İşte o devletin “kamusal” yayın kuruluşunun başı da, bir kadın için, onca “muhafazakâr demokrat aydın”ların huzurunda “Aşüfte” der…

Hiçbiri gık çıkarmaz!

Gak diyene ceza, guk diyene eza; gık çıkarmayana ise utanç düşer!

 

(Başbakan ve eşi ile Arınç, hiç olmazsa; orada, anında bu sözleri duyup gık çıkarmayanlara göre daha doğru tavırla hem Rojin’i aradılar; hem özür iletip hem TRT Müdürü’ne tepki gösterdiler. Önce “Üslubum bu” diye söylenen zat da, “yukarısı”nı görünce ancak, özürlerini koşturdu!

Ama sorun bir tek Rojin değil. Sözlü ve eylemli devlet şiddetine maruz kalan ne çocuklar doğurdu analar. Özür yetiştirebilirsen, yetiştir!)

 


Anlamadım!

“Adaletsiz adalet”teki “para peşin, adalet peşin” ifadesine bakanlık açıklama gönderdi. Anlamadım çünkü zaten aynı “avans”tan bahsediyorlar; “100 liraya kadar” yerine “en az 357 TL” artı “en az 200 TL bilirkişi” diyorlar. Daha önce aşama aşama alınırmış; şimdi peşin olmuş. Ama masraflar sonra az çıkarsa, fark iade edilirmiş. Avans sayesinde adalet hızlanacakmış! Tamam. Herkes peşin paraya adalet arayacak güçte mi?

Eğitim, yargı, sağlık ve güvenlik paraya ne kadar çok dayanırsa; adalet o kadar adaletsiz olur!

Umur TALU | Tüm Yazıları
Hits: 1693