Suriye; Olay Gelişiyor

~ 15.11.2011, Orhan BURSALI ~

Ortadoğuda dananın kuyruğunun kopacağı süreç içinde ilerliyoruz!

İktidarın Suriye ile büyük dostluktan yan çizerek, ABDnin tam dümen suyuna girmesi, ABD ve AB medyasından büyük alkış ve destek almaktadır. New York Times gibi Beyaz Saray ve çevresinden bilgiler veren medya, Türkiyenin Suriyeli muhalifleri koruduğunu, hatta silahlandırdığını ve Suriye içinde operasyonlara destek verdiğini yazıyor...

Suriyede şeriatı kuracağını söyleyenMuhalifunvanlı Suriyelilerin, artık Ankara katında resmen kabul görmesi, köprülerin tamamen atıldığını gösteriyor. Ankara, Suriyenin iç işlerine tam karışmış durumdadır ve böylece kendi iç işlerine de yabancıların tam karışmasına kapıları açmıştır!

Meclis, Suriye içinde kışkırtıcılık anlamına gelebilecek bu tür politikaları sorgulamalıdır!

Ankara, komşularla barış-sıfır sorun politikasından, komşularla savaş politikasına resmen geçerek Türkiyeyi ateşin içine sürüklüyor! Ortadoğuda ülke kartlarının yeniden dağıtıldığı ve bölgenin neredeyse sıfırdan yapılandırıldığı hegemonyacı büyük politikalardan, Türkiyenin ve Ankaranın kazançlı çıkması mümkün değildir!

Ankarada ve eski Genelkurmay çevrelerinde Irak savaşına ABDnin yanında katılmamakla hata yaptık, katılsaydık PKKyi orada hallederdik biçiminde görüşlerin giderek egemen olduğu görülüyor. Ve bu görüşler, iktidarın bugünkü Suriye ve İran politikalarına yön veriyor!

Bu inanışın, o dönemde hiçbir temeli olmadığı, Türkiyenin askeri gücünün Kuzey Irakta değil, Sünni-Şii bölgeleri arasında konuşlandırılmak istendiği unutuluyor!

Ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iradesini, ABDnin savaş politikasına alet olmamak yönünde kullanmıştır ve bu Meclis tarihinin şerefli bir sayfasıdır!

Şimdi, ABD bu kez kendi elini taşın altına bile koymadan, arkadan destekle, 2003te başaramadığını 2012’de gerçekleştirmek istemektedir!

Bazı gazetelerde de, Suriyenin ne kadar kötü, Baasçı, yıkılması gereken bir ülke olduğu yolunda haber ve yorumlar okuyoruz! Öyle ki, Suriyenin de İran gibi gizli atom bombası yaptığı biçiminde, kaynakları gizlenmiş haberler uçuruluyor.. Belli ki CIA ve benzeri kuruluşlar devreye girdiler!

İran üzerinde güncellenen kıyamet üzerine, sonra...

Şerif Mardin ve yayınları

Bir sosyal bilimcimiz gönderdiği mektupta Eğer bir hükümet doğrudan veya dolaylı olarak Akademiye üye atarsa, o kurum Akademi olmaktan çıkar. Bu konuda sanıyorum aynı görüşteyiz. Bildiğiniz gibi ben de bu nedenle başka üyelerle birlikte geçen hafta TÜBAdan istifa ettim dedikten sonra..

Şerif Mardinin bilimsel yayınları ve değeri hakkında yaptığınız değerlendirmelere katılamıyorum.. Mardinin adaylığı birkaç kez gündeme geldi, sosyal bilimcilerin büyük çoğunluğunun desteğine karşın diğer üyelerin oylarıyla reddedildi diyor ve pazar günkü yazımda Mardinin bilimsel yayınları konusunda verdiğim bilgilerin eksikliğine dikkat çekiyor:

Mardinin atıf sayılarına değiniyorsunuz. Ancak, sanıyorum, kullandığınız veri tabanında bazı eksiklikler vardı, örneğin orada 1971 öncesi yayınlar yer almıyordu. Kullandığınız uluslararası veri tabanında (Web of Science) Şerif Mardinin sadece endeksler tarafından taranan dergilerdeki makalelerine değil, kitaplarına verilen atıfların dökümünü çıkardığınızda, Mardinin 1962de yayımlanan Genesis of Ottoman Thought başlıklı kitabının 100den fazla, 1986de yayımlanan Religion and Social Change in Modern Turkey, The Case of Bediuzzaman Said Nursi başlıklı kitabının da toplam 90dan fazla atıf aldığını... nihayet Mardinin tüm çalışmalarının aldığı atıfların toplamının 800ü aştığını göreceksiniz.. Bu sayı, Mardinin bugün Türkiyede en fazla uluslararası atıf almış sosyal bilimcilerden biri olduğunu göstermektedir.

Bu düzeltme için teşekkür ederim. Burada, hiç kimsenin bilimsel çalışmalarınıbilerek düşük göstermekgibi bir amaç olamayacağı açıktır. Herkesin yüksek değerde çalışmaları, sadece memnuniyet yaratır.. Zaten yazımda da bunu belirtmiştim.

Ama bu bağlamda ortalıkta dolaşan Mardinin tek başına bilimsel değeri bile, Akademinin tüm üyelerini geride bırakır biçimindeki fikirlerin zırvalığına da sıradan bir bilim insanı bile güler geçer... Sahi kim yazmıştı bunu?

(Cumhuriyet)

Orhan BURSALI | Tüm Yazıları
Hits: 1780