Aycan KARADAĞ
Saray yönetimi, sosyal hayatı yasaklarla kuşatmaya devam ediyor. Muhalif medyaya RTÜK sopasıyla cezalar kesilirken sanatçıların çıkacağı konserler peş peşe iptal ediyor. Basına yönelik düzenleme ile gazetecilerin haber yapması engelleniyor. Parkta yoga yapanlardan en küçük bir araya gelişler bile iktidarı rahatsız ediyor. Kocaeli Derince’de Aynur Doğan konserinin iptal edilmesinin ardından, 10-11-12 Haziran 2022 tarihlerinde Kandıra Seyrek Plajı'nda düzenlenecek olan gençlik festivali FullFest etkinliği de Kocaeli Valiliği tarafından iptal edildi. Melek Mosso ve Sagopa Kajmer gibi sanatçıların sahne alacağı ve 3 gün sürecek olan festivale yasak gerekçesi olarak Kocaeli’de 1 Haziran’dan itibaren uygulanacak olan ‘ormanda konaklama yasağı’ gerekçe gösterildi. İptal edilen Isparta konserinden sonra DEÜ Bahar Şenliğinde sahne alan Melek Mosso, “Konuşmaktan, şarkı söylemekten, üretmekten asla vazgeçmeyeceğim” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy iptal edilen konserlerle ilgili, “Bizim bakanlık olarak yap ya da yapma diye bir hukukumuz yok” açıklaması yaptı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise "Şimdi son günlerde 'İşte sanatçılara engel konuluyor.' Bu olan olaylar benim dışımda bir kere" açıklamasını yaptı.
KANALLARA CEZA
Öte yandan RTÜK, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medyadan paylaştığı ‘kaçış planı ifşa’ videosunu yayınlayan Tele 1, KRT, Flash TV ve Halk TV’ye para cezası kesildi. Ensar ve Türgev'in şikayeti üzerine ceza verilen kanallardan Halk TV, karar tepki olarak Kılıçdaroğlu'nun açıklaması yeniden yayımladı. Kararı duyuran RTÜK üst kurul üyesi İlhan Taşcı, “Karar, basın özgürlüğüne, haber alma hakkına ve demokrasiye vurulan bir darbedir!" dedi. RTÜK ayrıca, FOX TV sunucusu Selçuk Tepeli'nin çiftçilerin yaşadığı zorlukları anlatan bir haberin ardından "Efendim şimdi bu ülkenin çiftçilik yapan insanlarının yarısı işi bıraktı. Geç abi, öbür habere geç gözünü seveyim ya" diyerek elindeki kâğıdı fırlatması ve önündeki bardağa vurmasına ilişkin olarak kanala para cezası verdi. Karara tepki gösteren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "RTÜK üzerinden beni yasaklamaya giriştiler. RTÜK, bu devrin ekonomik terör aparatlarından biridir!" açıklamasını yaptı.
SEÇİM HAZIRLIĞI
Sosyal medyaya yönelik düzenlemeleri içeren ‘sansür yasası’na da tepkiler sürüyor. Aralarında Bilgisayar Mühendisleri Odası ve Elektrik Mühendisleri Odası'nın da bulunduğu bilişim, medya ve hukuk temsilcileri " ortak bir basın açıklaması yaparak dayanışma çağrısı yaptı. “İktidar seçimler yaklaşırken sosyal medyayı yüksek hapis ve fahiş para cezaları ile kontrol etmeye yönelik olarak yeniden bir kanun tasarısı ortaya koydu” denilen ortak açıklamada, “2023 yılı genel seçimleri sürecine girerken, son 10 yıldır ana akım medyayı büyük ölçüde kontrolü altına almış olan hükümet, özgür ve bağımsız haberciliğin, yurttaş haberciliğinin sesini kısmak, toplumsal taleplerin yüksek sesle dile getirilmesini engellemek ve farklı söylemlere alan bırakmamak istemektedir. Basın ve ifade özgürlüğüne aykırı, internetin sesini kısmaya yönelik bu tasarıya ve her türlü benzer girişime karşı sesimizi daha gür bir biçimde çıkaracağımızı ilan ediyoruz” denildi.
YANDAŞLARA REKLAM KIYAĞI
Ziraat Bankası, yandaş gazetelere 7. Yıl reklamı verdi. ‘Paylaştıkça daha fazlası’ ifadesinin kullanıldığı ilan BirGün, Cumhuriyet, Sözcü, Evrensel, Milli Gazete, Yeni Çağ gazeteleri dışında hükümete yakın medyada sür manşette yer aldı. İlan verilen gazeteler arasında Yeni Akit, Türkiye, Yeni Şafak, Aydınlık da yer aldı.
BASINA BUGÜNKÜ GİBİ SALDIRI GÖRÜLMEDİ
AKP ve MHP’nin uzun süredir çalışmalarını sürdürdüğü Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi, gazetecileri soyut gerekçelerle cezalandırılmasına olanak sağlayacak. Basın kartlarına yönelik yeni zorlayıcı hükümler de içeren düzenlemeyle ilgili resmi ilanları dağıtmakla görevli Basın İlan Kurumu Genel Kurulu’na BTK ve RTÜK’ten temsilcilerin atanması da hüküm altına alınıyor. Söz konusu teklife tepkiler sürerken Gazeteci-yazar Altan Öymen, kanun teklifini BirGün’e değerlendirdi. “Basına baskı her geçen gün artıyor” diyen Öymen, sözlerine şunları ekledi: “72 yıldır gazetecilik yapıyorum ama basına bugünkü gibi bir saldırı görmedim. Basına bu kadar yapılan sansür, hapis cezaları ve baskı daha önce hatırlamıyorum. Bu uygulamalar insafsızlıktır. Buna rağmen hala yeni kanun teklifi getirmeye çalışılıyor. Bu kanun teklifinin geri çekilmesi gerekiyor.”
Gazeteci yazar Altan Öymen
Öymen sözlerine şunları ekledi: “Bu kadar tecrübeden sonra baskıları daha da arttırmalarını anlamıyorum. Aslında edinilen tecrübeler, bu baskıların hiçbir işe yaramadığını göstermesi gerekiyor. Baskılar, demokrasiden uzaklaşılmasına neden olmuştur. Bu da memleketi hep rahatsız etmiştir. Bu kadar yanlıştan sonra hala aynı yoldan devam etmek mantıkla açıklanamıyor. Geçmişten ibret alınması gerekiyor.”
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun(RTÜK), CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Bir kaçış planının anotomisi' açıklamasını yayınlayan Tele1, KRT TV, Flash ve Halk TV’ye yüzde 3 para cezası kesmesine de tepki gösteren Öymen şöyle konuştu: “Bu açıkça sansür demek. RTÜK, kurulma amacına ters davranıyor. RTÜK’ün televizyonların eşit, doğru habercilik yapmasını denetlemesi gerekirken, muhalefetin haberlerini yayınladı diye ceza kesiyor. RTÜK, televizyonların sadece iktidarın konuşmasını vermesini istiyor. Bu kabul edilemez. Bu yapılanlar demokrasiye yapılan bir saldırıdır. Demokrasinin temelinde basın özgürlüğü vardır.”
https://www.birgun.net/haber/bizi-susturamazlar-389909