Tezek kadar akıl

~ 03.12.2015, Aydemir GÜLER ~

Rusya’nın Suriye’ye askeri müdahalesi Putin’in kararıyla başladı sanmayalım. Çok eksik olur, çünkü öncesinde Suriye halkının direnişi vardır. Alçakça bir uluslararası kuşatmayla çözülmeye uğrayan Suriye direndi ve çözülmeyi geri çevirebileceğini değilse de, bu kampanyanın önünde diz çökmeyeceğini gösterdi. Dünya Suriye’de düğümlendi.

Rusya müdahalesi Suriye halkının yurtsever ve laik direnişinin yarattığı düğümlenmeye çare arayışı olarak gündeme gelmiş, kabul görmüş ve sineye çekilmiştir. Bu müdahalenin kendi açısından bir hegemonya mücadelesi veren kapitalist Rusya’nın yayılmacı politikalarına indirgenmesi, Suriye halkını ihmal etmek anlamına gelecek ve çok yanlış olacaktır.

Ancak çözüm asla dış müdahaleden, emperyalist veya büyük güçler arası dünya dengelerinden çıkmaz. Olsa olsa süreli nefes almalar… Oysa Suriye halkı, bütün emekçi halklar gibi, nefes almaktan çok daha fazlasını hak ediyor. Ya biz?

Düğüme Rus kılıcının vurulması, açık ve zımni yanları aynı anda içeren bir uluslararası uzlaşma olarak mümkün olmuştur. Bu büyük uzlaşmadan biri dışlanacaksa, bu, önceki aşamada emperyalistlerin tetikçisi, uç yorumcusu, kirli işler yürütücüsü olarak konumlanan AKP olacaktı tabii ki. Bu dışlanma ölümcüldür. Dolayısıyla AKP’nin tetikçiliğe, uçlara, kirin dibine yönelmesi de beklenen bir tutum olmuştur. AKP daha önce defalarca olduğu gibi ve ondan da daha fazla “delirmeliydi.”

Rus bombardıman uçağını vurmak gibi… Ama meczupluk AKP’nin olağan davranışı. Diktatörlük, hem kurtulabileceği tek çıkış kapısına, hem de belaların en büyüğüne aynı anda koşmaktadır.

Batı emperyalizmi ve aynı anlama gelmek üzere uygarlığı (!) Ankara’nın şeriatçılarından daha mı dürüst, daha mı tutarlı, daha mı temiz, sanki? Alakası yok. Rus pilotlara yerden açılan tekbirli ateş taraflaşmanın fotoğrafıdır. Bu “yarım” resme göre, bir tarafta Türkiye ve bir katiller sürüsü saf tutmuş; diğer tarafta Rusya bu katiller sürüsüyle Batılıların yalancıktan yaptığının ötesinde karşı karşıya geliyor. Ankara ile IŞİD bir yanda; Rusya dâhil bütün dünya karşı tarafta!

Bu durumda “Batı uygarlığı” Türk eylemini yalnız bıraktı ve AKP yerlerde sürünür hale geldi.

Ama “Batı emperyalizmi” Rus ağırlığını tırpanlamak için sıraya girmeli, fotoğrafın bütünü ortaya çıkmalıydı.

Zaten büyük uzlaşmaya göre Putin düğümü çözdükten sonra, Ortadoğu’da eli ayağına dolanmış Batı rahatlamalı, saldırganlığını şiddetlendirmek için yeni ve geçerli mazeret bulmalıydı. IŞİD mazeretinin yanında artık bir de Rusya’yı dengelemek var. Maksat hegemonya olsun…

İngiltere zaten bombardımancı. Almanya Suriye’ye asker yolluyor. Fransa Türkiye hava sahasını askeri amaçlarla kullanmaya başladı. ABD Rojava’da hava üssü kuracakmış. Bütün donanmalar Akdeniz’e. Aman, Danimarka eksik kalmasın… Duyan geliyor anlayacağınız!

Türkiye’nin Rus uçağı düşürmesi, başka bir “Batılının” yapamayacağı ölçüde meczupluktur ve aynı anlama gelmek üzere Batının önünü açmıştır. Obama’nın “açık konuşayım, Türkiye NATO’da müttefikimizdir” lafı bundan başka neyi anlatıyor olabilir ki?

Bitirirken bir soru: Bu bir model midir, hayat böyle sürer mi? Türkiye bu çamurda yaşamaya devam eder mi?

Milliyetçi aptallar Ruslar doğal gazı keserse tezek yakarlarmış. Cumhurbaşkanının dediğine göre kaç yıldır doğal gaz kullandığımız belliymiş zaten…

Türkiye’de buysa, yani bu memlekete tezek kadar akıl yetecekse hayat böyle sürebilir. Yok, öyle değilse, Türkiye buna sığmazsa, meczupluğun da salaklığın da vadesi uzun değildir.

 

solhaber

Aydemir GÜLER | Tüm Yazıları
Hits: 1106