Dünya 'dan Haberler 26

~ 31.07.2012, Ali ER ~

Suriye’de dananın kuyruğu kopmak üzere; Milliyet gazetesindeki köşesinden Sami Kohen “Suriye krizi artık Türkiye’yi doğrudan etkileyen ve sıkıntıya sokan bir  mesele oldu. Son gelişmeler Türkiye için bu aşamada dört alanda yeni tehlikeler yaratmış durumda.” Diyor. Dünya gündemine bu önemli değerlendirme ile başlayalım.

Suriye doğrudan tehlike olmaya başladı
Suriye krizi artık Türkiye’yi doğrudan etkileyen ve sıkıntıya sokan bir  mesele oldu. Son gelişmeler Türkiye için bu aşamada dört alanda yeni tehlikeler yaratmış durumda.
Birincisi, sınır güvenliği  ile ilgili.
Son günlerde kızışan çarpışmalar sonucunda, Türk-Suriye sınırının önemli bir kısmı, artık Esad karşıtı güçlerin kontrolünde. Birçok sınır karakolları şimdi Özgür Suriye Ordusu mensuplarının elinde.
İkinci tehlike,
Kuzey Suriye’nin Kürt kontrolü altına geçmesi ve bunun da PKK için yeni bir üs haline gelmesidir. Suriye ordu birliklerinin Şam ve diğer sıcak bölgelere nakledilmesi sonunda Kuzey Suriye’de ortaya çıkan boşluğun yerel Kürt grupları tarafından doldurulduğu biliniyor. Burada birçok kasaba, çatışmasız olarak Kürtlerin denetimi altına girdi.
Üçüncü tehlike, Suriyeli mülteciler sorunu ile ilgili.
Türkiye olayların başında Esad’dan kaçanlara kapılarını açtı, onları kamplara yerleştirdi. Son günlerde bir yandan yeni ilticaların sayısında büyük artış görülürken, (şimdi 50 bine yaklaşıyor) diğer yandan kamplarda nahoş hadiseler oluyor.
Suriye’de olaylar kızıştıkça Türkiye’nin büyük bir mülteci akınına uğraması kadar, Tük topraklarında sığınmacılarla çatışmaların çıkması, hiç de arzu edilmeyen bir sonuçtur. Bu gerçekten bir tehlike oluşturacaksa, Ankara başka yollar aramak zorunda kalabilir. Örneğin, mülteci kamplarının sınırın Suriye tarafında kurulması, yani bir nevi “insancıl amaçlı tampon bölge” oluşturulması gibi...
Nihayet, dördüncü tehlike de kimyasal ve biyolojik silahlarla ilgili.
Suriye nihayet resmen bu tür “dehşet silahlarına” sahip olduğunu itiraf etti. Ama sözcüye göre, bu silahlar Suriye halkına karşı değil, “dış saldırı”lara karşı kullanılacak. Bu açıklama ve silahların terörist örgütlerin eline geçmesi olasılığı, ABDAvrupaİsrailArap ülkeleri dâhil, bütün dünyayı ayağa kaldırdı. Sorun tabii ki Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. Hele Esad ile gerginliğin yükseldiği bir aşamada...
Hasılı Suriye krizinde gelinen noktada “Pandora kutusu” açılmak üzere. Türkiye de bundan direkt etkilenenlerin başında...
'Türkiye'nin Büyük Kürdistan korkusu'
Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerin tek kurşun atmadan birçok kentin yönetimini ele geçirmesi dünya basınında geniş yankı buldu. Suriye'nin kuzeyindeki bu beklenmedik durumla ilgili Almanya'nın sol eğilimli gazetesi Frankfurter Rundschau'da "Türkiye'nin Büyük Kürdistan korkusu" başlığıyla bir haber yorum yayımlandı. Haberde, Suriye'nin kuzeyindeki kentlerde Kürt bayraklarının dalgalandığı, Kuzey Irak'taki özgürlük savaşçılarının topluca Suriye'ye geçtiği belirtilerek, Ankara'nın güney sınırında yeni bir Kürt devleti kurulmasından endişe duyduğu iddia edildi. Haberde ayrıca Suriye'nin kuzeyindeki bir Kürt oluşumunun, Türkiye'nin kendi Kürt sorunu üzerinde de etkileri olacağı belirtildi.
'Barzani aktif rol aldı' 
Suriye'nin kuzeyindeki Hasiçi, Afrin ve Kobani kentlerinde Baas Partisi'ni temsil eden bina ve sembollerin tahrip edildiği ve bu kentleri yönetecek devrimci bir Yüksek Konsey'in kurulduğu ifade edilerek, Kuzey Irak'taki Bölgesel Kürt Yönetimi'nin de bu gelişmelerde aktif rol aldığı vurgulandı.
Suriye'den kimyasal silah tehdidi
Suriye Dışişleri Bakanlığı, ülkeye dış müdahale olması durumunda kimyasal silah kullanabileceği tehdidinde bulundu.
Suriye Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Cihad Makdisi, başkent Şam'da düzenlediği basın toplantısında, Suriye'nin "kimyasal silah kullanma" şartını açıkladı. Makdisi, ülkelerine dış müdahalede bulunulması durumunda kimyasal silahlara başvurabileceklerini söyledi. 

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1095007&CategoryID=81
İsrail'i endişe sardı!
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Şam rejiminin yıkılması durumunda Suriye'nin elinde bulundurduğu kimyasal silah stokunun Hizbullah'ın eline geçebileceği uyarısında bulundu. Netanyahu, "Ülkemizi korumak için gerekirse harekete geçmeliyiz" dedi.  İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak da dün bir televizyon programında, orduya "saldırı dahil her konuda hazırlıklı olma" emri verdiğini söylemişti.
Rusya'dan Suriye'ye kimyasal silah uyarısı
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Suriye’nin bu tarz silahların kullanılmamasını öngören 1925 tarihli Cenevre Protokolü’ne 1986’dan bu yana taraf olduğu” ve “Rusya’nın Suriyeli yetkililerin uluslararası yükümlülüklerine uyacağına inandığı” ifade edildi.Daha sonra bu açıklamasını düzelten Makdissi kimyasal silahların kullanımının kesinlikle söz konusu olmadığını belirtmişti.
Moskova’dan yapılan açıklamada Suriye’nin açıklaması doğrudan bir tehdit olarak nitelendirilmezken, Şam yönetimine uluslararası anlaşmalardan doğan sorumluluğu hatırlatıldı.
'Kimyasal silah trajik hata olur'
Suriye'nin "dış müdahale olursa kimyasal silah kullanırız" tehdidine cevap ABD Başkanı Barack Obama'dan geldi. Obama, Esad rejiminin böyle bir "trajik hata"dan kaçınması gerektiğini söyledi.
Benzer bir uyarı da ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü George Little'dan geldi. Pentagon'dan yapılan açıklamada, "Şam kimyasal silah kullanmayı aklının ucuna bile getirmemeli" denildi.
"Esad kimyasal silah kullanıyor"
Suriye'den sadece Türkiye'ye değil diğer komşu ülkelere de kaçışlar sürüyor. Gelişmeleri yakından izleyen uluslararası toplumun yeni kaygı noktası ise kimyasal silah konusu.Suriye Ulusal Konseyi Başkanı Abdülbasit Seyda'ya göre, Esad yönetimi kimyasal silah kullanmaya başladı bile. Suriye Dışişleri Bakanlığı ise, sahip oldukları kimyasal silahların sadece dış saldırıya karşı kullanılacağını bildirdi.
NYT: CIA ajanları Türkiye’de
New York Times gazetesinin iddiasına göre diplomatik çözüm umudu tükenenABD yönetiminde Esad'ın zorla indirilmesi fikri öne çıktı. Türkiye'nin güneyine gizlice yerleşen bir grup CIA ajanı hangi muhaliflerin silahlandırılacağına karar veriyor. New York Times’ın haberine göre ABD Yönetimi’nin Suriye’de diplomatik çözüm umudu tükendi. Muhaliflere yardımın artırılıp müttefik ülkelerin daha iyi örgütlenerek Esad’ın zorla indirilmesi fikri öne çıktı. Habere göre birkaç haftadır Türkiye’nin güneyinde gizlice faaliyet gösteren küçük bir grup CIA ajanı, hangi muhaliflerin silahlandırılacağına karar veriyor. Ankara ve İsrail ile Esad sonrası dönem için görüşmeler yapılıyor.
Putin, Suriye yol haritasını açıkladı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’nın Suriye krizinin çözümünde görmek istediği yol haritasını, “Önce ateşkes, sonra iktidar-muhalefet görüşmesi, ardından anayasal düzenleme ve son olarak yönetim değişikliği” olarak açıkladı.
PutinRusya'nın mevcut krizin çözümüne ilişkin yol haritasını şöyle özetledi:
"Suriye’de her şeyden önce silahlı çatışmaların durması gerekiyor. Ateşkes ilanı birinci önceliğimiz. Ardından Suriye yönetimi ve muhalefeti kendilerinde güç bularak görüşme masasına oturmalı. Bundan sonra Suriye’nin nasıl bir ülke olacağı, nasıl bir anayasa hazırlanacağı belirlenmeli. Ancak bu iki sürecin aşılmasından sonra Suriye’nin başında yönetici olarak kimin durması gerektiği meselesi gündeme gelmeli. Halbuki şimdi tam tersi yapılmak isteniyor. İlk önce yönetim gitsin deniyor. Bu yanlış bir yol. Bu yolda ısrar edilirse Suriye daha büyük bir kaosa sürüklenir. Bundan emin olabilirsiniz."
Suriyeli muhaliflerden Yemen modeline onay
Suriyeli muhalifler, Esad rejimindeki bir üyenin liderliğindeki geçiş hükümetini kabul edebileceklerini açıkladı. Muhalifler, Beşşar Esad'ın iktidarı bırakmasını ise şart olarak koştular. Suriyeli muhalifler ilk kez "Yemen modeli" olarak bilinen rejim üyelerinden birinin liderliğindeki geçiş hükümetine onay verdi. Suriyeli muhalifler, geçiş hükümetine onaya ise, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın iktidarı bırakmasını şart koştu. 
Suriye Ulusal Konseyi sözcüsü Georges Sabra, "Esad'ın iktidarı bırakarak, yönetimi rejim üyelerinden birine vermesini kabul ediyoruz. Söz konusu üye, Yemen'de olduğu gibi geçiş sürecinde liderlik yapabilir" dedi.
ABD’nin gizli Esad operasyonu
ABD yönetiminin Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın düşüşünü hızlandırmak için gizli bir operasyon yürüttüğü ortaya çıktı.
Wall Street Journal'ın haberine göre, ABD’nin askeri güç kullanmadan yürüttüğü operasyonda ajanlar ve diplomatlar aracılığıyla İran’dan silah ve petrol sevkiyatını önlemek ve ön saflardaki müttefiklere istihbarat aktarılması gibi stratejiler dikkat çekiyor.
Türkiye için beklenmedik gelişme!
Batı’nın bütün desteğine rağmen dağınık bir görüntü veren Suriye Ulusal Konseyi’nin temsilcilerine Ankara, ‘Suriye bölünmemeli, toparlanın artık’ uyarısı yaptı. Kürt bölgesinin yönetiminin PKK ’ya yakın partilerin kontrolüne geçmesi de Ankara ’nın bu kadar hızlı beklemediği bir gelişmeydi. Türk tarafı Suriye muhalefetine, “ Türkiye , Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanadır. Esad gidecek diye ülkenin bölünmesine sıcak bakmıyoruz. Muhalif gruplar toparlanmalı ve Esad ile mücadele sürerken bir yandan da Baas sonrası dönem için hazırlanmalı” uyarısı yaptı.
Esad'ın kartı 'Batı Kürdistan'
Ankara, Suriye'nin kuzeyinde Esad'ın, kasten kontrolü PKK ile bağlantılı PYD'ye bıraktığı sonucuna vardı. Ankara kaosa karşı harekete geçti.
Suriye’nin kuzeyinde Kürtlerin yönetimi ele geçirmesini değerlendiren Ankara , bölgenin Beşar Esadtarafından özellikle PKK ’ya yakın Demokratik Birlik Partisi’ne (PYD) teslim edildiği sonucunu çıkardı. Genelkurmay ve MİT’in bilgilerine göre Kürtlerin silahlarının kaynağı da Esad. Diplomatik gözlemciler, Esad’ın böylece hem sırtını sağlam bir yere dayadığı, hem kendisini hedef aldığına inandığı Türkiye’yle arasına PKK ’yı yerleştirdiği yorumunu yapıyor. 


Ankara ’ya göre Esad gidici 
Ankara ’daki toplantılarda sunulan brifinglere göre Esad’ın gidiş süreci son bir haftada hızlandı. Şam yönetiminde ciddi sarsılmalar yaşanmaya başladı. Şam ve Halep’teki durum Esad aleyhine ciddi bir hal aldı. Hükümet güçleri ile muhaliflerin çatıştığı Halep’te birkaç güne kadar yeni gelişmeler bekleniyor. Halep’in düşmesi, Esad’ın alanını da daraltacağından kimyasal silah kullanma gibi ‘çılgınlıklar’ yapma riskini arttırıyor. 
'PKK ile organik değil ideolojik bağ var'
Suriye'nin kuzeyinde iktidar sessiz sedasız Kürtlere geçti. PKK'ya yakınlığıyla bilinen PYD'nin Eş Başkanı Salih Müslim, Kürt bölgelerinde halkın, rejim güçlerini dışarı çıkartarak, kendi kendini yönetmeye başladığını söyledi.  Müslim, PKK ile organik değil ideolojik bağları olduğunu da belirtti.
PKK çizgisindeki Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) de içinde olduğu Halk Meclisi ile çeşitli Kürt örgütlerinden oluşan Kürt Ulusal Konseyi, Mesud Barzani'nin ev sahipliğiyle 9-10 Temmuz tarihlerinde Erbil’de yapılan görüşmelerin ardından güçlerini ortaklaştırma kararı almıştı.
Çekilmeden önce PKK’ya haber vermiş!
Suriye’nin kuzeyindeki kentleri ele geçirerek burada yönetimi devralan PKK’nın Suriye uzantısı PYD’ye, ‘Terk ediyoruz, gidin yerleşin’ diye haber verdiği ortaya çıktı.
Suriye’de Afrin, Derik, Amude, Kobane gibi kentlerde 16 Kürt siyasi partisinin oluşturduğu KNC çatı örgütü ile PKK’nın Suriye’deki yapılanması PYD’nin yönetimi devralması Suriye’de Kuzey Irak benzeri bir oluşum mu gerçek oluyor sorusunu akıllara getirmişti. Hatta, Esad yönetiminin Şam’daki bombalamadan sorumlu tuttuğu Türkiye’yi zor durumda bırakmak için kuzey kentlerinde PKK’nın bayrak göstermesine izin verdiği iddia edilmişti.
'Türk ordusu sınırı geçmeyecek'
Ortadoğu uzmanı İngiliz gazeteci Robert Fisk, Suriye'de federal bir yapılanmadan bahsetmek için henüz erken olduğunu söyledi. Kuzey Suriye'de PKK-PYD dayanışmasına da değinen Fisk, "Türk ordusu Suriye sınırını geçmeyecek" dedi.
Barzani: "Suriyeli Kürtleri eğitiyoruz"
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi lideri Mesud Barzani ilk kez, "Suriye’den kaçan Kürt gençleri eğitiyoruz" açıklamasında bulundu. Barzani, Suriye ordusundan kaçan  kaçan Kürt gençleri, ordunun çekilmesi halinde Kürt bölgelerinde ortaya çıkacak güvenlik boşluğunu doldurmaları için eğittiklerini söyledi.
Ahmet Davutoğlu, Kuzey Irak'a gidecek
Suriye konusundaki soruları yanıtlayan Erdoğan, Suriye'de reformların hayata geçirilmesi için Esad'la defalarca görüştüklerini kaydetti."Esad artık bu işin hakimiyetini kaybetmiş durumda" diyen Erdoğan, Türkiye'deki'malum medya'nın Suriye'de Kürt devleti kurulduğunu iddia etmeye başladığını söyledi.
Erdoğan, "Bizim PKK terör örgütüyle PYD'nin ilişkisine bizim sıcak bakmamız mümkün değil. PKK terör örgütü ile PYD'nin bir yapılanmasıdır ki bu bizim hassas dengemizdir" diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun önümüzdeki hafta Kuzey Irak'a gideceğini açıklayan Başbakan Erdoğan, Suriye'nin kuzeyinde oluşacak bir yapılanmanın Türkiye için 'terör' anlamına geleceğini ve buna müsade etmeyeceklerini dile getirdi.
'Amacımız Suriye-Irak İslam Devleti'
Irak’ta düzenlediği Şiileri hedef alan intihar saldırılarıyla binlerce kişiyi katleden El Kaide örgütü, son dönemde Suriye’de de gücünü artırmaya başladı. Örgüt YouTube gibi paylaşım sitelerinde yayınladığı videolarda “cihat” mesajı veriyor.
New York Times, bu videoların El Kaide ile diğer radikal İslamcı örgütlerin Suriye’deki etkinliğini artırmaya başladığının bir işareti olduğunu belirtirken, hem ABD’li istihbarat yetkililerinin hem de Irak yönetiminin durumdan kaygı duyduğuna işaret etti.
Rusya’dan son Türkiye yorumu
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Türkiye’nin yeni komşusu El Kaide olduğu için Suriye ile olan sınır kapılarını kapatmış olabileceği" yorumunda bulundu.
Moskova’da Kıbrıs Rum Kesimi Dışişleri Bakanı Erato Kozaku Markulli ile görüşmeleri ardından düzenlenen basın toplantısında tekrar Suriye ile ilgili gelen sorulara cevap veren Lavrov, “Türkiye Suriye ile sınırı sizce neden kapattı?” sorusuna, “Türkiye’nin aldığı bu kararı araştırıyoruz. Elimize ulaşan bilgilere göre sınır geçiş noktaları Suriye tarafından muhalif güçlerin kontrolüne geçmiş. Muhalif kavramı çok geniş. Bazı bilgilere göre sınırdaki bu grupların El Kaide yandaşları olabileceği söyleniyor” dedi. Lavrov ayrıca son günlerde Türkiye-Suriye sınırındaki Türk araçlarının kundaklandığını ve malların yağmalandığını bildiklerini de sözlerine ekledi. 
11 Rus savaş gemisi Akdeniz'de buluştu
Rusya Savunma Bakanlığı’ndan resmi RIA ajansına yapılan açıklamaya göre bir hafta önce Rusya’nın Kuzey ve Baltık donanmalarından yola çıkan 7 savaş gemisi dün öğleden sonra Cebelitarık boğazını geçerek Akdeniz’e giriş yapmış oldu.

Rusya Deniz Kuvvetleri’ne ait onun üzerinde savaş gemisinin neden Akdeniz’i indirildiği sorusuna izahat getiren Rusya Savunma Bakanlığı,“Üç donanmadan savaş gemilerinin tek komuta altında verilen görevleri yerine getirip getiremeyecekleri test edilecek. Kuzey ve Baltık donanmasına ait gemiler Akdeniz ile Karadeniz’de atışlı tatbikat yapacak. Karadeniz donanmasına ait 4 savaş gemisi ise birleşmeden sonra da güneydoğu Akdeniz bölgesinde verilen görevleri yerine getirmeye devam edecek” açıklaması yaptı.
Esad'ın firari arkadaşı ilk kez konuştu
Bir süre önce Türkiye üzerinden kaçarak Fransa'ya sığınan Esad'ın çocukluk arkadaşı Suriyeli general Manaf Tlas ilk kez konuştu. Özgür bir Suriye kurulmasından yana olduğunu belirten Tlas, şiddeti reddederek, "Suriye'ye hizmet etmeme izin verin" dedi.
Açıklamasında, "Hepimiz Suriye'ye hizmet için biraraya gelmeli, ülkeye istikrar getirerek, özgür ve demokratik Suriye'yi kurmalıyız" dedi. "Yeni Suriye intikam, ayrıştırma ve tek elden yönetilmemeli" diyen firari General Manaf Tlas, ordudan firar etmeyen askerleri ise suçlamak istemediğini söyledi.
Esad'ın firari arkadaşı Türkiye'de
Suriye lideri Esad'ın firari generallerinden olan Manaf Tlas'ın gizlice geldiği Ankara'da Dışişleri Ahmet Davutoğlu ile bir araya geldi.Ankara bugün sürpriz bir ziyarete ev sahipliği yapıyor.
Kısa bir süre önce kaçarak Fransa'ya sığınan Esad'ın çocukluk arkadaşı Suriye Muhafızlarının eski komutanı Manaf Tlas'ın, gizlice Türkiye'ye geldiği öğrenildi.
Tlas, Dışişleri Bakanlığı Konutu'nda düzenlenen iftar yemeğinde Ahmet Davutoğlu ile bir araya geldi.
Suriye ile son irtibat da kesildi
Türkiye'nin Halep Başkonsolosu Ankara'ya döndü.Türkiye'nin Halep Başkonsolosu Adnan Keçeci'nin Ankara'ya döndüğü bildirildi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre,Suriye'nin Halep kentinde bulunan Başkonsolosu Adnan Keçeci'nin istişarelerde bulunmak üzere Türkiye'ye çağrıldığı öğrenildi. Türkiye, Şam'da bulunan büyükelçiliğini ise Mart ayında boşaltmıştı.
Irak'ta kanlı gün: 89 ölü
Irak'ın birçok kentinde düzenlenen en az 10 bombalı saldırıda ilk belirlemelere göre 89 kişi öldürüldü. Saldırılarda 144 kişi de yaralandı. Ölü sayısının yükselmesinden endişe ediliyor.
Irak'ın birçok kentinde bugün düzenlenen bir dizi bombalı saldırıda ilk belirlemelere göre en az 89 kişi öldü, 144 kişi de yaralandı. Iraklı yetkililer saldırılarda 16 askerin de hayatını kaybettiğini açıkladı.
Irak'tan kritik Suriye kararı
Irak yönetimi sınırı Suriyeli sığınmacılara açma kararı aldı...
Irak Devlet Televizyonu, Başbakan Nuri el Maliki'nin, Suriyeli mültecilerin ülkesine girişine izin verdiğini duyurdu. Haberde daha fazla detaya yer verilmedi.
17 aydır devam eden krizde Suriyeli mülteciler komşu ülkelere sığınıyor ancak Irak geçişlere izin vermiyordu. Türkiye'deki Suriyeli sığınmacı sayısı 40 bini geçti.
Kim gizemli kadınla evlendi
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un evlendiği iddia edildi. Kuzey Kore lideri son haftalarda genç bir kadınla törenlerde boy göstermişti. Gizemli kadının kimliğiyle ilgili spekülasyonlar yapılmıştı.
Güney Kore Birleşme Bakanlığı'nın, Kuzey Kore devlet televizyonuna dayandırarak yaptığı açıklamaya göre, Kore lideri Kim Jong-un, Ri Sol-ju isimli bir kadınla evlendi.
Obama silah lobisini karşısına aldı
ABD'de "kişisel silahlanma" çok hassas bir konu olduğu için politikacılar görüş açıklamaktan kaçınıyor. Ancak ABD'nin Colorado eyaletinde bir kişinin sinema salonunu basarak 12 kişiyi katletmesi sonrası ABD Başkanı Barack Obama, istemese de bu hassas konuya girmek zorunda kaldı.
Raul Castro: Küba, ABD ile masaya oturmaya istekli
Küba Devlet Başkanı Raul Castro, hükümetinin, Soğuk Savaş dönemindeki düşmanı ABD ile her konuda görüşmek için masaya oturmaya istekli olduğunu söyledi.
Küba Devlet Başkanı Raul Castro, Küba devriminin 59. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen törenin sonunda, ABD ile demokrasi, basın özgürlüğü ve insan hakları dahil olmak üzere her konuda görüşebileceklerini, öte yandan bunun emsaller arasında bir görüşme olması gerektiğini kaydetti. 

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1095340&CategoryID=81
ABD dünyanın en büyük konvansiyonel bombasını üretti
Amerikan Hava Kuvvetleri Bakanı Michael Donley, gelmiş geçmiş en büyük konvansiyonel bombayı ürettiklerini açıkladı. Amerikan askeri çevreleri daha önce medyaya bu bombanın İran ve Kuzey Kore gibi devletlere karşı geliştirildiğini sızdırmıştı. Donley, test aşaması yıllar süren ve derin sığınakları delmek amacıyla üretilen bombanın kullanıma hazır olduğunu duyurdu.

Üretim aşamasına gelince kadar 330 milyon dolar harcanan ve MOP (Massive Ordnance Penetrator) olarak adlandırılan sığınak delici bomba yerin 70 metre altına girerek orada patlıyor. Daha önce kullanılan sığınak delici bombalardan tam altı kat daha ağır olarak bomba 2 ton patlayıcı taşıyor.

Amerikan askeri çevreleri daha önce medyaya bu bombanın İran ve Kuzey Kore gibi devletlere karşı geliştirildiğini sızdırmıştı.
Yunan Ordusu karıştı
Yunanistan'da henüz dokuz aydır görevde olan Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Konstantinos Ziazas bugün sürpriz bir şekilde istifa etti. Ziazas resmi istifa açıklamasında, “ordunun onuru ve ahlakla ilgili kişisel nedenler” ile bu kararı aldığını belirtti.
Bu istifaya, Yunan Savunma Bakanlığı’nın, Ziazas’a hangi subayları terfi ettireceği hangilerini de emekliye sevk edeceği konusunda bir liste vermek istemesi yol açtı. Ziazas, “Kimse beni yönlendiremez. Ben askerim ve işimi iyi biliyorum” dedi.
Avusturya'dan "sünnet" kararı
Avusturya'nın Vorarlberg valisi, devlet hastanelerinde dini gerekçelerle sünnetin durdurulmasını istedi. Avusturya 'nın en batısında, Almanya sınırında bulunan Vorarlberg eyaletinin valisi, devlet hastanelerinde dini gerekçelerle yapılan sünnetin durdurulmasını istedi. 
Vali Markus Wallner, Almanya 'da bir bölge mahkemesinin, sünneti "yaralama suçu" kapsamına alan kararına dayanarak, sünnetin dini gerekçelerle yapılmamasını talep etti. 

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1095135&CategoryID=81
Bu tablo panik yarattı
Bilim adamları, Grönland'ı kaplayan devasa buz tabakasının aniden erimeye başladığını açıkladı. Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), 3 uydunun Grönland'daki buz tabakasının 8 Temmuz'dan başlayarak 4 gün boyunca beklenmeyen bir biçimde eridiğini tespit ettiğini belirtti. Adanın hemen her yerinde görülen erimenin bazı bölgelerde yüzde 97'ye kadar ulaştığı belirlendi.
Rumlar da kemer sıkacak
Ekonomik kriz yüzünden AB Destek Mekanizması’na başvurarak yardım isteyen Kıbrıs Rum Kesimi için bir dizi öneri yapıldı. Rumlara yönelik 'kemer sıkma' politikasında memur ve emekli maaşlarının düşürülmesinin yanı sıra 1 milyar Euro'luk tasarruf ve yüzde 3’lük daralma öngörülüyor.
Rum ekonomisini masaya yatıran AB ve IMF yetkilileri, memur maaşlarında yüzde 15, emekli maaşlarındaysa yüzde 10 kesinti önerdi. Tedbirleri belirleyen troyka, memurlara 13. maaş diye bilinen ikramiyenin kaldırılması, eşel mobil sistemin terk edilmesi ve emeklilik yaşının yükseltilmesi tavsiyesinde bulundu.
Lieberman: "Özür hariç her şeye hazırız"
Mavi Marmara krizi sonrası Türkiye'ye yönelttiği sert eleştirilerle tanınan İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Kudüs'te bir grup Türk gazeteciye konuştu. İlişkilerin normalleşmesi için pekçok neden olduğunu belirten Lieberman, "Özür hariç her şeye hazırız" dedi.
İsrail'den kasıtsız hata özrü
Mavi Marmara krizinin ardından iki ülke arasındaki ilişkileri normale döndürmek için yürütülen müzakereler sırasında anlaşılan taslak metinin içeriğine ilişkin İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yigal Palmor'dan açıklama geldi. Palmor metinde, ‘Olası hataların ardından kasıtsız insan kayıpları oluştuysa İsrail özür diler’ ifadesi yer alıyordu” dedi.
"İsrail özür dileyecekti ama..."
Kudüs'te Türk gazetecilere konuşanİsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yigal Palmor, İsrail'in 'özür'ü de kapsayan barış planına sıcak baktığını, ancak Erdoğan'ın Gazze ambargosuna yönelik talepleri nedeniyle son anda özür dilemekten vazgeçtiğini söyledi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yigal Palmor, İsrail-Türkiye arasındaki krizde perde arkasında yaşananları anlatırken bilinmeyen bir nokta ortaya çıktı.
Dışişleri Bakanlığı'nda bir grup Türk gazeteci ile biraraya gelen Palmor, Ankara'nın kırmızıçizgisi 'özür' ü de içeren çok katmanlı bir barış planının iki taraf arasında görüşüldüğünü anlattı. Plana göre 'kasıtlı zarar oluşturduğu'nun tespit edilmesi halinde İsrail özür dileyecekti.
Palmor, İsrail'in plandan Erdoğanın 'Gazze ambargosunun kaldırılmasına' yönelik talepleri nedeniyle vazgeçitiğini söyledi. Palmor, taraflar arasında görüş ayrılıkları sürse de diyalog için İsrail'in kapısının açık olduğu mesajını da verdi.
Hamas ile iftar yemeğinde buluştular
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık'taki iftar yemeğinde Hamas lideri Halid Meşal'le bir araya geldi. Görüşmeye Davutoğlu ve Fidan da katıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hamas lideri Halid Meşal'le Resmi Konut'taki iftar yemeğinde bir araya geldi. İftar yemeğine Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın da katıldığı, Meşal'in yardımcılarının da hazır bulunduğu öğrenildi. Başbakan Erdoğan ve Hamas lideri Halid Meşal son olarak geçtiğimiz Mart ayında bir araya gelmişlerdi.
Erdoğan kıtalararası füze istedi
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 2 bin 500 km menzilli füze istemesinin ardından düğmeye basıldı. Geçen hafta Erdoğan başkanlığında toplanan ve Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel'in de katıldığı Savunma Sanayii İcra Komitesi'nde konuyla ilgili karar alındı.

Zaman gazetesinin görüştüğü uydu merkezi fırlatma projesinin başlatılmasına ilişkin karara işaret eden savunma kaynakları, "Bir süredir 'balistik füze' görüşmeleri vardı. Uydu fırlatma merkezinin kurulması Türkiye'ye atmosferin dışına füze gönderme yeteneği kazandıracak. Böylece füze için kritik eşik aşılacak." dedi.

http://siyaset.milliyet.com.tr/erdogan-kitalararasi-fuze-istedi/siyaset/siyasetdetay/24.07.2012/1571175/default.htm
Tamam hasta değilsiniz ama kibir kör edebilir
New York Times’ta yer alan bir analizde Türkiye’nin son dönemde elde ettiği ekonomik başarılarla krizdeki Avrupa’ya asıl ‘hasta adam’ın kim olduğunu gösterdiği vurgulandı. Ancak övgünün yanı sıra uyarı da geldi: Kibirli Türk tavrı Ankara’yı kör etmesin...
New York Times’da yer alan bir analizde Türkiye’nin son dönemde elde ettiği ekonomik başarılarla krizdeki Avrupa’ya asıl ‘hasta adam’ın kim olduğunu gösterdiğini ancak yine de ekonomik açıdan dikkatli olması gerektiği uyarısı yapıldı.
Ülkemiz ve halkımız için daha iç açıcı bir Dünya gündeminde görüşebilmek umudumuzu korusak da bölgemizdeki gelişmeler gün geçtikçe tırmanıyor ve ortam ısınıyor. Böyle bir ortamda tatile çıkmak güç olsa da kavurucu sıcaklardan biraz nefes alabilmek için Dünya Gündemine bir süreliğine saygılarımızla ara veriyoruz.
Hits: 13407