ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK

~ 28.06.2009, Yeni Yaklaşımlar ~

Dil, inanç, etnik yapı vb. farklılıklarından kaynaklanan kültür kimliklerinin bir arada yaşatılmasının ve yönetilmesinin adı. Çoğulcu demokrasi anlayışı, bir toplum içerisinde farklı alt kimlik grup ve toplulukların olabileceğini, bunların kendi kültürel kimliklerini koruyarak birlikte yönetilebileceğini öngörmektedir. Ancak bu çerçevede, farklılığını ayrıcalık haline getirmek isteyebilecek alt kimlik gruplarının yaratacağı gerginlik alanları demokrasinin sorunu olarak ortaya çıkabilmektedir.

Türkiye’de son yıllarda, bu güne dek yok sayılan veya görmezlikten gelinen, farklı siyasal duyarlılıklar ortaya çıktı. İdeolojik, etnik, sosyal ve kültürel kimliklerin varlığı görüldü. Çok kültürlülük, bu tür kimliklerin varlığını bir gerginlik konusu olmaktan çıkarıp, hepimizin ufkunu genişleten bir zenginlik duygusuna çevirmenin adıdır. Çok kültürlülük, farklılıkları bir arada yaşatmak ve birlikte yaşamayı yönetmektir. Çoğulcu bir ortamda, birlikte yaşamanın hukukunu oluşturmaktır. Üniter devlet yapısı içinde, alt kimlik ve kültürlerin kendilerini ifade edebilmelerinin önünü açmak, bu özgürlüğü topluma sunabilmektir.

Bütün bunlar, kimlikler üzerinden politika yapılmasını, kimlikleri ulusal kimliğin üzerine çıkaracak politikalar izlenmesini gerektirmez. Çok kültürlülük, ulusal kültürün bir parçası olarak, farklı kültür yapılarının doğal gelişim süreçlerini yaşamalarını ve kendilerini geliştirmelerinin kabulüdür. Bu tür kimliklere gereğinden çok vurgu yapılması, sınıfsal açıdan sıkıntılar yaratabilmekte, emekçi sınıflarlardaki bölünmüşlüğü artırabilmektedir. Bu nedenle, çok kültürlülük politikalarını emperyalizmin böl yönet ilkesi çerçevesinde değerlendirenler de bulunmaktadır

Hits: 89609