Zenginler, siyasetçiler ve yıldızlar hep beraber seks partisinde

~ 31.05.2016, Yeni Yaklaşımlar ~

Dünyanın en zenginlerinin, bazı siyasetçi, kraliyet ailesi üyeleri ve Hollywood yıldızlarıyla Puerto Rico açıklarında bir adada seks partileri düzenledikleri açığa çıkmış. Bu siyasetçilerin arasında Bill Clinton gibi bir ismin olması skandalın boyutları üzerine bir fikir veriyor. Karısı başkanlığı alırsa ABD ekonomisinin ellerine teslim edileceği adamın dünyanın en zengin patronlarıyla birlikte seks partisine katılması, bazı zenginlerin seks hayatlarının çok ötesinde bu gezegenin nasıl yönetildiğine dair güzel bir fotoğraf sunuyor. Bu adamın sekiz yıl boyunca ABD başkanlığı yapıp dünyanın tepesinde oturmuş olması da unutulmaması gereken bir ayrıntı.

Ancak fotoğrafa dair detaylar bunlarla sınırlı değil ve her bir detay bu düzeni anlamak için bir ipucuna dönüşüyor.

Adanın sahibi ve partilerin organizatörü örneğin. Jeffery Epstein isimli bu zengin finansçı ömrünü yalnızca patron, siyasetçi ve meşhurlardan oluşan bir ağı adasında misafir etmekle geçirmemiş. Küçük yaştaki kızlara ilgisi belgelenmiş olmasına rağmen yine parası sayesinde yalnızca 13 ay hapis yatmayı başaran bu sapık, çok sayıda tanığın ifadesine göre küçük yaştaki kızları adadaki seks partisine katmayı sürdürüyor. Üstelik, yine iddialara göre bu partilere patron ve siyasetçilerle ilişkiye girmeye zorlanan seks köleleri de katılıyor.

Bu paralı sapık tüm bunları organize ediyor, ama çok sayıda siyasetçi, patron ve meşhur bunun bir parçası olmaktan çekinmiyor. Çünkü zenginler ya da iktidar sahibiler. Düzen onların düzeni ve kendilerine dokunulmayacağını düşünüyorlar ve işin en acı tarafı haklılar!

Kimse kimseye dokunmuyor çünkü suça aslında hepsi ortak oluyor. Yalnızca küçük yaştaki kızlara seks partisinde tecavüz edenler değil, bu çarkın kurulmasına yardım eden, bu insanlara para ve güç veren bu sistemi işleten herkes suçlu ve gerektiğinde birkaç kişi kurban edilse de kimse sisteme dokunulmasına, tüm suçluların açığa çıkmasına izin vermiyor.

Oysa fotoğrafı tüm boyutlarıyla görmek önemli ve siyasetçiyle patronu, monarşi artıklarıyla Hollywood ünlülerini yan yana getiren sınıfsal mantığı ve paranın gücünü ihmal ederek bu tabloyu bütünüyle kavramak imkansız.

Tıpkı yakın zamanda patlayan ve Ensar vakfının merkezinde durduğu skandalı yalnızca dinci gericilikle bağlantılı bir sapıklık gibi görerek anlamanın imkansız olduğu gibi. Yıllarca sistematik bir şekilde işlenen suçu bir tane sapığın üzerine yıkmaktaki acele bu kahrolası düzeni temize çıkartma çabasından kaynaklanıyordu. Çocukları hedef almış bu affedilemez suç, devlet görevlileri, iktidar partisi ve vakıfa türlü etiketler altında milyonlar aktaran büyük sermayenin yardımıyla işlenmişti. Bunların hepsini bir sınıfsal mantık birleştiriyordu. Parayı ve gücü elinde tutanlar elbirliğiyle emekçilerin çocuklarına tecavüz edilmesine yardım etmişlerdi.

Bu mantık dünyanın her yerinde aynı aslında.

Küçük kızların zorla dahil edildiği ve en zenginlerin katıldığı seks partileri... Vakıf ve Kuran Kurslarında sistematik olarak çocuklara tecavüz edilmesi... Uzakdoğulu çocuklara tecavüz etmek için Batılı para babaları için düzenlenen seks turları... Yoksul çocukları avlamak için zenginlere düzenlenen vahşi kampanyalar... Dünyanın her yerinde acımasızca alınıp satılan kadın köleler... Hepsi için türlü nedenler söylenebilir ve kimse bunlara önemsiz diyemez. Ancak tüm bunları birleştiren ortak nokta paranın merkezinde durduğu bir işleyiş ve bu ne kadar açık olsa da işleyişi gerçek anlamıyla deşifre etmek de bir o kadar zor. IŞİD'in kurduğu köle pazarlarıyla, cihatçı çetelerle her türlü iktisadi ilişkiye giren çağdaş ve modern görünümlü Türk patronların arasında doğrudan bir bağlantı var oysa. Tıpkı Afrika'dan tüm dünyaya pazarlanan kadın ve çocuklarla, bu ülkeleri iliğine kadar sömüren, yoksulluğun ve yozlaşmanın gerçek sebebi olan büyük tekellerin arasında bir bağlantı olduğu gibi. Ya da çocukların organlarını satan organizasyonların varlığıyla sağlık sektöründe at koşturan tekellerin para için insan sağlığını bir metaya dönüştürmelerinin arasında bir bağlantı olduğu gibi.

Patronların insanlığa karşı işlediklere tüm suçlara karşın hep suçsuzu oynamayı başarmaları bu düzenin gerçek marifetlerinden birisi. Bırakalım çağdaş görünümlü kibar patronları, en gerici ve kabalarının dahi toplumda sempati uyandırmasının, paranın bir ayıp gibi görülmeyip insanı kendiliğinden yücelten bir araca dönüşmesinin, para sahibi herkesin kişisel özellikleri ne olursa olsun herkes tarafından olmasa da birileri tarafından saygı görmeyi başarmasının kabul edilir bir tarafı yok. Paranın merkezinde durduğu bu düzen ve gücü elinde tutan patronlar tasfiye edildiğinde sorunların çözümünde ne kadar hızlı ilerleme sağlanacağını görmek bu kadar zor mu?

Tecavüz, çocuklara yönelik seks suçları, köle ticareti... Tüm bunlar insanlık suçu tamam da bunlara zemin hazırlayan paraya, hem de yığınla paraya sahip olmak suç değil mi?

 

Özgür Şen

 

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/ozgur-sen/zenginler-siyasetciler-ve-yildizlar-hep-beraber-seks-partisinde-157649

 

Hits: 108833